13.03.2012 - 20:52 | Son Güncellenme:
BEYiN HASTALIKLARI/YAZI DiZiSi-2
Tümör ya da ur, normalde vücudumuzda bulunmaması gereken ve sebebi ne olursa olsun vücudun kendi dinamiği dışında ortaya çıkan kontrolsüz hücre büyümesiyle karakterize bir durum. Halk arasında beyin tümörü genellikle beyin, beyincik, beyin zarı, beyin içindeki sinirler, hipofiz bezi gibi kafatası içinde yer alan tüm dokuların tümörlerini içeren bir kavram olarak kullanılır. Tıptaysa beyin dokusundan kaynaklanan tümörü belirtir. Bunlara birincil tümörler denir. Bir de beyin dokusuna vücudun başka bir yerindeki hastalıktan göç edip gelen tümörler var ki, bunlara da ikincil veya daha yaygın ismiyle ‘metastatik’ beyin tümörleri adı verilir.
Memorial Ataşehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Tayfun Hakan, beyin tümörlerinin tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi:
Beyin tümörünün iyisi-kötüsü olur mu?“Tümörler genel olarak habis (malin-kötü huylu, kanser) veya selim (benin-iyi huylu) olarak ayrılsa da bu durum beyin tümörleri için bazı farklılıklar içerir. Kötü huylu olanlar, yani beyin kanserleri bedenin en kötü seyirli kanserlerinden. İyi huylu diye sınıflandırılan tümörlerin de aslında çok azı iyi huylu. Yani çok az bir kısmı, hasta yaşamını tehdit etmez. İyi huyludan kasıt, bu tümörlerin kötü kanser şeklini alması için zamana ihtiyaç göstermesi. Ancak bu tümörlerin büyük çoğunluğu zaman içinde giderek kanserleşme eğilimi gösterir. Bu zaman 10 yıla kadar uzayabilir. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da, iyi huylu beyin tümörlerinin vücuttaki diğer tümörlerin aksine zaman zaman yaşamı tehdit edebileceği.
Kötü huylu tümörler kısa zamanda belirti verir Beyin tümörlerinin belirtileri çoğunlukla özgün değil ve diğer hastalıklarla karıştırılabilir. Kötü ya da iyi seyirli olsun, tüm beyin tümörleri genel olarak benzer belirtiler verir. Kötü huylularda belirtiler çok kısa bir zaman içinde kendini gösterip ilerlerken, nispeten iyi huylu olanlarda bu süre, daha geniş bir zamana yayılır. Belirtiler, kişilerin yaşına ve cinsine göre değişebilir. Ancak temel olarak, tümörün beyin içinde yerleştiği bölgeye, büyüklüğüne ve büyüme hızına göre farklılıklar oluşur.
Genel belirtileri arasında; baş ağrısı, bulantı, kusma, kişilik ve ruhsal durum değişiklikleri, anlamayla tepki vermede farklılıklar, epilepsi nöbeti ya da havale geçirme olarak sıralanabilir. Ayrıca tümörün yerleşim yeri ve özelliğine bağlı olarak görme azalmasıyla kaybı, şaşılık gibi sorunlarla, işitme, konuşma ve tat alma bozuklukları, bedenin bir yarısını da içine alacak tarzda da olabilen el, kol ve bacaklarda kuvvetsizlik, yürüme güçlüğü, dengesizlik, ince işlerde beceriksizlik görülebilir. İştah azalması, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, okuma ve yazma becerilerinin değişmesi de belirtiler arasında.
Tümörün tamamen temizlenmesi gerekirTedavide amaç; tümör dokusunun tümüyle temizlenmesi, hastada sebep olduğu bozuklukların giderilmesi ve normal vücut işlevlerinin geri kazandırılması olmalı. Beyin tümörlerinin tedavisi tümörün cinsine, yani özelliğine, iyi ya da kötü huylu olmasına göre, hastanın yaşına, yakınmalarına ve eşlik eden başka bir hastalık bulunup bulunmaması gibi pek çok etkene bağlı olarak değişiklik gösterir.
Tedavisi tümörün cerrahi olarak çıkarılması, ışın (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) şeklinde yapılır. Bu tedavi yöntemleri tek tek ya da tümörün ve hastanın özelliğine göre birlikte de kullanılabilir.
Bazı tip beyin tümörleri, özellikle çocukluk çağında olmak üzere, beyinde su toplaması olarak da bilinen hidrosefali tablosuna yol açabilir. Bu durumlarda tümörün tedavisinin yanı sıra beyinde su toplanmasını gidermek amacıyla, fazla suyun vücuttaki başka bir yere yönlendirilmesi için endoskopik, şant cerrahisi gibi işlemler de gerekli olabilir.
En önemli noktalardan biri de, tümörün sebep olduğu el, kol, bacak veya vücudun bir tarafında ortaya çıkan felci ortadan kaldırmak. Ve organları işlevsel hale getirmek için fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümleriyle işbirliği yapmak.”
YARIN: ÇOCUKLUK TÜMÖRLERi