Ünlü şarkı sözü yazarı ve klip yönetmeni Mete Özgencil’den ilginç iddia
Bugüne kadar sayısız klip yöneten ve şarkı sözü yazan Mete Özgencil’den, fırtına koparacak açıklamalar.
Söz yazarı, klip yönetmeni ve ressamsınız. Bir de heykel yapıyorsunuz. 10 parmağınızda dört marifet...
Uzun yıllar resim yaptım. Edebiyat ve şiir ilgimi çektiği için söz yazmaya başladım. Ama kötü bir kitap okuruyum. Öyle ki, bir kitabı üç yılda okurum. Kitabı kendime ayırdığım zaman olarak gördüğümden okuyamıyorum. Ayıp, kaset yapmanın neresinde. Neden, kimden utanıyorsunuz?
Birilerinin “Yeterince ayıp olmadı mı? Klip çekiyorsun, söz yazıyorsun hem de yönetmenlik yapıyorsun.
Bu ne görgüsüzlük" demelerinden korktum. Ama başkalarının ne dediğiyle ilgilenmemeyi refleks haline getirmeyi başardım.
Adımı yazmadım
Söylemek istediklerinizi açık ve net anlatıyorsunuz. Ama biraz hüzün biraz da karamsarlık kokuyor?
Karamsar olduğumdan değil, karamsarlık yaygın olduğu için anlatıyorum. Belki artık sıkılırlar da vazgeçerler diye. Neşe çok baltalandı. Türkiye’de gülmek ayıp. Ben dünyaya zevk almaya geldim. Böyle bir dünyada olup da zevk almamak beceriksizliktir. Tüm bunları anlatmak için söz yazıyorum.Candan Erçetin’in söylediği “Dünyada ölümden başkası yalan" karamsar bir görüntü çizmiyor mu?
Bu lafı ben söylemedim. Yalan olur mu? Dünyada her şey gerçek. Birileri reddediyorsa o ayrı. Al, ölümü öv...
Çünkü realiteyle problemin var, o nedenle ölümden başka bir şeyin doğru olduğuna da inanmıyorsun.
Bu yanlış anlamalar, hep fazla karışık denip de sözlerin budanmasından kaynaklanıyor.
İstedikleri, algı çeşitliliğini yaratıp daha fazla insana ulaşmaktı. Ben de inatla “Yalan"ın altına Yıldız Usmanova’nın adını yazdım.
Azıcık istemekle olmaz
Yazdığınız şarkı sözleri istemediğiniz halde değiştiriliyorsa, anlatmak istedikleriniz ve felsefeniz de farklı algılanabilir.
Mesala Candan’ın son kasetinde sözlerini yazdığım “Söz Vermiştin" diye bir şarkı var.
Albüm içinde şarkının ikinci bölümü kullanılmamış. Ama CD’de var. Benim bundan daha sonra haberim oldu.
Birinci bölümde üzgün gibi duran şeylere, ikinci bölümde farklı bakış açısıyla yaklaşıyordum bu parçada. Keder üretmek istemiyorum. Sözlerimde çok fazla şifre var.
Başlangıçta bir keder tablosu gibi duran şeyi sonunda öyle olmadığını gene yazarım.
Bir sürü insanın hayatı acı içindeyken “mutluyum" numarası yapanlar için “acı onlara verildi, mutluluk ben de kaldı" sözleri yazamam.Yazdığınız sözlere ne kadar müdahele hakkı tanıyor sunuz?
Bütün toleransları sonuna kadar gösteririm. Sözler çok saçma olursa, yazdığımı beğenmiyorsan at, okuma derim. “Yeni değil bu yalnızlık, ne sokaklar ne evler gördük, iyi gelir ilk zamanlar bilmeyene biz öğrettik" sözü, “yaşadıkça biz öğrendik" oldu.
Yaşamadan ne öğrenilir ki! “Amma salak bir laf" deniyorsa bana deniyor. Bunun yükü benim üzerimde kalıyor.Yazmak istemediğiniz sözler oluyor mu?
“Elbette daldan dala konup, sonra uçacağım" diyor Candan. Bu bence hakarettir.
Eğer kuşsan, kuş olduğunu unutma. Bir gün döneceğin dal olmayabilir. Gel - gitlerin hayatın üzerinde çok önemli olduğunu görüyorum. Kimse bana böyle sözler önermesin. Son zamanlarda dillere dolanan “Ölür müsün sevgilim, azıcık ucundan versen?öe diyecek bir iki lafınız var mı?
Azıcık istediği için zavallıdır bence. Demek ki azıcık ona yetiyor. “Bir sevgi yeter" diyor biri. Sevgiye kim doymuş ki!Sözlerinizi vermeyeceğiniz sanatçılar var mı?
Olmaz olur mu? Mesela ruhları beş para etmez şeylerin peşine takılmışlara vermem. Çoğunun özel hayatları ile söyledikleri birbirinden tamamen farklı.
İkna olmam lazım
HERKESE klip çekerim ama herkese söz yazmam. Söz yazdığım kişiyi kesinlikle tanımam gerekiyor. Sözlerimi verdiğim Candan Erçetin, Umay, Nilüfer, Ahmet, Nukhet Duru ve Gökhan Kırdar var. Onları daha önceleri tanıyordum. Söz yazmak için kişi hakkında bir hayli ikna olmam lazım. Artık daha az kişiye söz yazacağım. Çünkü kendi kasetimi çıkarmaya karar verdim. Eve bir müzik stüdyosu bile kurdum. Daha önce sadece Umay’la söylemiştim ama zorunluydum. Ona şarkıdaki vurguları göstermem gerekiyordu. Şarkı söylemeyi çok seviyorum ama kayıt yapıp bunu sunmak beni utandırıyor.
Korkuyorsan koyma
AŞKA gönül vermem, şarkısını Candan Erçetin’in kasetine koyarken “Aşka gönül verdim, aşka inandım" gibi değiştirelim dedim. Ama bütün bunlar çok lüks şeylermiş. Başta kasete adım yazılmamıştı. Plak şirketinin önerisiyle daha sonra süpervizör olarak eklendi. Böyle bir kulp takıldı ama bu kulp bana uymaz. “İster Sallan Gezöi depremden önce yazmıştım. Deprem oldu ama biz hala mutluyuz hissi yaratmamak için bütün parçaların altına tarih kondu kasette. Böyle bir ayıp olmaz. Ne zaman yazdığım kimseyi ilgilendirmez. Korkuyorsan koyma kasete.