CaddeÜç direğin arasındaki en büyük efsane Lev Yaşin

Üç direğin arasındaki en büyük efsane Lev Yaşin

25.07.2013 - 19:30 | Son Güncellenme:

Tüm otoritelere göre futbol tarihinin en başarılı beş kalecisinden olan Lev Yaşin’in yaşamı, sadece futbolseverleri değil, herkesi etkileyen epik bir öykü gibi. Boxer dergisi temmuz sayısında, modern futbolun kurallarını yazan adamın hikayesini anlattı

Üç direğin arasındaki en büyük efsane Lev Yaşin

Hikaye sıradan başlıyor, ancak tahmin edildiği gibi devam etmiyor. Lev Yaşin, 22 Ekim 1929’da dünyaya geldi. Hayatının en parlak, en eğlenceli geçeceği dönemlerde o,
II. Dünya Savaşı’nın yıkımlarıyla dolu bir çocukluk geçirdi. Dar gelirli işçi bir ailenin çocuğu olan Yaşin, ne kaliteli bir eğitim almış ne de iyi bir çocukluk geçirmişti. Gençliğinin ilk yıllarında çalışmaya başladı. Savaştan sonra ekonomik anlamda kayıplar yaşanmıştı ve Yaşin’in ailesi de bundan payını almıştı. Hem okuluna devam eden hem de Ordu Fabrikası’nın metal atölyelerinde çıraklık yapan genç Yaşin, zor dönemler geçiren ailesine destek oldu. İri yapılı, yakışıklı genç, elini hangi işe atsa başarılı oluyordu. Arkadaşlarıyla yaptığı sokak maçlarında yeteneklerini gösterdi, bir süre sonra Ordu Fabrikası takımında kalecilik yapmaya başladı. Henüz 12 yaşında futbolla tanıştı. Dikkat çeken yetenekleri sonucunda kısa sürede A Takım’a yükseldi.
Başarılı file bekçisinin futbol kariyeri Dinamo Moskova takımında başladı. Beş Sovyet Ligi Şampiyonluğu ve üç Sovyet Kupası kazandığı takımının yanı sıra, en az futbol kadar başarılı olduğu Dinamo Moskova’nın buz hokeyi takımında da kalecilik yaptı. O dönemde Dinamo Moskova, Sovyet Buz Hokeyi Şampiyonası’nı kazandı. Bu şampiyonluğa Yaşin’in katkısı büyüktü.

Haberin Devamı

Kedi kadar çevikti
Yalnızca yetenekleriyle değil, karakteriyle de milyonların gönlünü kazandı. Sürekli siyah giydiği için ona ‘siyah ahtapot’ diyorlardı. Rakipleri Yaşin’i sekiz kollu bir örümceğe, takım arkadaşlarıysa kara bir pantere benzetiyordu.
1.89’luk boyuyla kedi kadar çevikti. Uzun boyuna rağmen nasıl bu denli çevik olduğu sorusuna, “Her maçtan önce tüttürüyorum, sinirlerimi alıyor. Sonra da bir içki yuvarlıyorum, sert bir içki. Kaslarımı bu şekilde forma sokuyorum” yanıtını veriyordu. Bakışlarıyla topun yönünü değiştirdiği, ona gol atan oyuncunun sevinmeden önce gidip özür dilediği ve sonradan sevindiği, hakkında anlatılan efsanelerden birkaçı.
Adı Rusça’da ‘aslan’ anlamına gelen Yaşin’in işçi kökeni, çevresi ve Sovyetler Birliği’ne bağlılığı ona devrimci bir kimlik kazandırdı. Devrimini futbolda kalecilik kurallarını yeniden yazarak gerçekleştirdi. Yaşin, Bulgar kaleci Apostol Sokolov’un oyun tarzından etkilenmişti. Onun tarzıyla kendi kurallarını birleştirerek futbolda kaleciliği yeniden yarattı. Önceden kaleciler asla kale çizgisini geçmezken Yaşin, kaleciliği ‘çizgide duran adam’ olmaktan çıkarıp oyuna sokan bir futbolcu haline getirdi. Topu tek elle koşarak oyuna sokması, ceza sahasına çıkarak uç noktalarda müdahale yapması, yan topları pozisyon olgunluğa erişmeden durdurması gibi olağanüstü hareketler yaptı. Hiçbir zaman topu kaleye gelirken durdurmaz, ceza sahasında hakimiyetini kurardı. İlk etapta maçlarda yaptığı bu hareketler yüzünden tepki gördü ama ceza alsa da tarzından vazgeçmedi; azmiyle futbol kurallarını değiştirdi. Yaşin’den sonra gelen bütün kaleciler de onun tarzını benimsedi. Onu kalecilikte efsane yapan fark buydu. Ancak Yaşin’in Dinamo Moskova’da yükselişi kolay olmadı. Takıma geldiği günlerde takımın kalecisi Alexei Khomic’ten forma kapmaya çalışmış, ikili o dönemlerde büyük çekişme yaşamıştı. Kaleye geçtiği maçlarda yeteneklerini konuşturan Yaşin, bir süre sonra takımın esas adamı oldu.

Dünyanın bir numarası

Tarihler 1954’ü gösterdiğinde Yaşin ilk kez milli takıma çağrıldı ve o günden sonra 78 kez milli oldu. Geldiği yeri unutmaması, yardım kuruluşlarında yer alması onu dünyanın bir numaralı sporcularından biri haline getirdi. Renkli kişiliği ve başına buyrukluğuyla tanınan Yaşin, her maçtan önce mutlaka alkol alırdı. Böylece konsantrasyonun güçlendiğini belirten Yaşin, türüne az rastlanır bir insandı. Sadece bildiğini okuyordu.
22 yıl Dinamo Moskova’da file bekçiliği yapan Yaşin’in futbol kariyerindeki en enteresan anektotlardan biri de, Frank Beckenbauer’den yediği frikik golü sonrası orta sahaya kadar koşup
Beckenbauer’i tebrik etmesiydi. Yeşil sahaların cool adamı, o dönemlerde ne yapsa sembol haline geliyordu. Kariyeri boyunca yalnızca Dinamo Moskova’da forma giyen yıldız, bir numaralı formasıyla da sembol haline geldi.
Futbol kariyeri boyunca 150’den fazla penaltı kurtarışı, 812 maçta sahaya çıkması, Dinamo Moskova’yla 326 maçta yer alması ve çıktığı 480 maçta gol yememesi parlak kariyerinden en öne çıkan detaylar. 1994’ten bu yana FIFA Dünya Kupası’nın en iyi kalecisine yeşil sahaların ikon haline gelmiş oyuncusunun adını taşıyan Yaşin Ödülü veriliyor. Aynı zamanda Yaşin, Avrupa’da yılın futbolcusuna sahip olan tek kaleci olarak da tarihe geçmiş bir yıldız. FIFA tarafından pek çok ödüle layık görülen Yaşin için Moskova Lujniki Stadı’nda maç düzenlendi. Pele’den, Eusebio’ya kadar futbol dünyasının en parlak isimleri sahaya çıktı.
100 binin üzerinde taraftar grubu da yeşil sahaların ikonunu yalnız bırakmadı. Yaşin futbolu bıraktıktan sonra bir süre Finlandiya amatör lig takımlarını ve yıldız takımları çalıştırdı. Aktif futbol kariyerini sonlandırmasının ardından da statta bir heykeli yaptırıldı.

Haberin Devamı

Acı son
Futbolu bırakmasının ardından antrenörlük yapan Yaşin, 1986’da dizinden sakatlık yaşadı. Vücut damarları iltihaplanmıştı. Acı sona yaklaşıyordu, doktorları bacağının kesilmesi gerektiğini söylediğinde o vakur tavrından ödün vermedi. Ancak bu kez de mide kanserine yakalandı. Tedaviden yanıt alamayan Lev
Yaşin, 1990’da hayata gözlerini yumduğunda tüm dünyayı acıya boğdu. Artık her yıl anılıyor ve dünyada hâlâ kaleciliğin en iyi ismi olarak gösteriliyor.

Yaşin hakkında 7 gerçek
1- 1963 ve 1968’de FIFA tarafından yılın oyuncusu seçildi.
2- 1986’da olimpiyat madalyası aldı.
3- 1989’da Lenin Nişanı aldı.
4- 2000’de FIFA’nın seçtiği ‘20’inci Yüzyıl Dünya Takımı’ kadrosuna seçildi.
5- 1989’da Sosyalist Çalışkanlık Kahramanı Madalyası’na layık görüldü.
6- Üç kez Sovyetler Birliği’nin En İyi Kalecisi Ödülü’nü aldı. (1960-1963-1966)
7- 2003’te UEFA’nın 50’nci yılında Rusya Futbol Federasyonu’nun seçtiği ‘50 Yılın En İyi Rus Futbolcusu’ seçildi.

Haberin Devamı

Yazı: Özge Şen
Yazının tamamını Boxer dergisinin temmuz sayısında okuyabilirsiniz.

KEŞFETYENİ
Aşkta yüzü bir türlü gülmedi! Genç sevgilisinden ayrıldı
Aşkta yüzü bir türlü gülmedi! Genç sevgilisinden ayrıldı

Cadde | 29.04.2025 - 10:01

Wanda Nara'nın genç sevgilisi rapçi L-Gante'den yine ayrıldığı öğrenildi.

Yazarlar