Vedat Özdemiroğlu

Vedat Özdemiroğlu

vedatozdemiro@gmail.com

Tüm Yazıları

KAÇIRANLAR iÇiN MUHTEŞEM YÜZYIL



Sultan Süleyman tüm hışım ve haşmetiyle bağırarak Pargalı’yı çağırır. Pargalı “Gene ne oldu acaba? Azarlamak için mi devşirdin kardeşim, hayret bi olay’’ diye homurdanarak huzura çıkar. Süleyman “Yakışıyor mu bize Pargalı? Cihan sultanının sarayında IKEA mumları var bre! Durduk yere İsveç Krallığı’na sefer mi yaptırtacaksın bana’’ diye haykırır. Pargalı “Oh be, dandik meseleymiş’’ diye sevinir ve Şiraz’dan mum dökme ustalarını getirterek bu meseleyi çözer...
Valide Sultan, çok dertlidir. Harem’de mücadele iyice sertleşmiş, artık büyük cariye-küçük cariye ayrımı kalmamıştır. Daye Hatun’u çağırır, “Benim içim bayıldı, biraz kestirecem, ben uyurken sen benim yerime dertlen’’ der...
Hürrem, padişahla resmi nikah yapmayı kafasına koymuştur. Gül Ağa’yı yollayıp bu konuda Şeyhülislam’dan görüş ister. Gelen görüş “Yok artık, bari bi de Esma Sultan Yalısı’nda kokteyl yapsınlar’’ şeklindedir. Fakat Hürrem, kolay pes edecek kadın değildir. Her an nikah için lazım olabilir diye, zamanında ressam Leo’nun çizdiği altı adet vesikalık resmini hazır eder...
Bu arada, son sezon matrak oyunlarında şike ve teşvik yapıldığı iddiası ortaya atılmış, konuyla ilgili olarak Matrakçı Nasuh zindana atılmıştır...
İç gündemden sıkılan Süleyman, Viyana’nın kuşatılmasını emreder. Şehzadeyken vize vermedikleri için Avusturya-Macaristan Krallığı’na gıcıktır. “Hadi Macar uzaktan akrabamız ama Avusturya’ya acımam. Tiz alın Viyana’yı’’ buyurur...
Mahidevran, saray arşivinde ‘halvet’ üzerine araştırma yaparken, Leo’nun Hürrem’e yazdığı mektupları ele geçirir. Hemen mektupları Valide Sultan’a götürür, çünkü sarayda Rusça’yı ve Rus salatasını sadece o bilmektedir...
Aynı saatlerde Pargalı, köşkünün bahçesindeki heykellere haftalık olağan görüşmesini yapmaktadır. “Sizler, sessiz ve cansız heykellersiniz. Sadece güzelsiniz. Oysa ben hem güzelim, hem de canlıyım. Bak, sesim de çıkıyor. Harikayım ben, şahaneyim ben’’ derken Sultan Süleyman, Herkül’ün arkasından belirir, “Ne o Pargalı, neyin peşindesin?’’ diye sorar. Pargalı, “Muhittin Paşa’nın kızı olmuş da, ne hediye alsak diye sesli düşünüyordum’’ der. Süleyman “Adını Feriha koyun’’ der. Pargalı “Sultanım, o başka dizi’’ der. Süleyman “İyi iyi, sus. Şu heykellerle ilgilendiğin kadar devlet-i aliyle de ilgilen’’ der ve gider...
Devamı haftaya...