MİZAH VE RAKAM

Mizah nedir?” diye çok sorarlar, çünkü cevabı yoktur! Dost sohbetlerinde, okuyucu iletilerinde ve hemen her röportajda, bu soru kadar başka bir soru da soruluyor artık: “En kaliteli mizah, en çok satan mizah mıdır?”
Butona basıp konuşuyorum: Olmayabilir!
Çünkü mizah, pozitif bilim değildir, rakamsal olarak tam ve net sonuç vermez. Mizahın etkisi, artan değil, çarpan etkidir.
Yellenerek, geğirerek, bağırarak yapılan işe mizah deyince, insanın vicdanı inceden sızlamaz mı? Ciro başarılı ve kar marjı yüksek, bravo, fakat mizahın bu işle ilgisi ne?
Mizahın hedefi, en zeki insanları güldürmek olmalıdır, zekadan yana en nasipsizleri değil. Süleymaniye ile bidon mahalle camii nasıl eşit değilse, has mizah ile kaba gülünçlük de birbirinden uzak vakalardır. Maganda eleştirisi mizahtır ama maganda teşhiri mizah varsayımıdır.
Şarkı fenaysa müziğin suçu ne?


BENİM KADINLARIM
Sayın Muazzez İlmiye Çığ ile bu yılın mart ayında tanıştım, tokalaştım ve bir daha da görmedim. Ama aylardır aklımda Muazzez Hanım’ın masum heyecanla ışıldayan gözleri, o pırıl pırıl bakışları var.
Muazzez Hanım, bana Sümerce’yi öğretse, keşke!


ÇOCUKLAR İÇİN
Can Ersin eve mutlu gelince annesi dayanamamış sormuş:
- Bugün ne yaptınız okulda?
- Kimya dersinde patlayıcı imal ettik.
- Peki yarın ne yapacaksınız okulda?
-Hangi okulda?
Bu alıntıyı Özgür Özgülgün’ün ‘Efendi Çocuk Can Ersin’in Okul Maceraları’ kitabından aldım. Maviağaç Yayınları’ndan çıkan kitapta, Özgülgün’ün 85 adet orijinal fıkrası yer alıyor. Sınavdan, ödevden sıkılan neşeci çocuklara tavsiye ederim.



YALAN AJANS
Erdoğan “Ben üç çocuk istemiyorum” dedi. Başbakan Erdoğan, “Her aileden üç çocuk değil, her aileden en az üç erkek çocuk istiyorum. Çünkü dünyanın sorunlu bölgelerine askerler yollamak zorundayız, o yüzden bol bol erkek çocuk yapın” şeklinde konuştu!


TARİHTE O GÜN
İlk kez birisi, içinde hiç büyümeyen bir çocuk olduğunu söyledi. (11 Aralık 1949)

YORUMSUZ
“Bir tek hıyarın genetiğiyle oynanamaz, hıyar değiştirilemez, hep hıyar kalır!”
Erman Toroğlu

KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT

DÜNYA KUPASI
Güney Afrika’da yapılacak 2010 Dünya Kupası’nda Arjantin’i tutuyorum. Aslında Arjantin’den de önce Maradona’yı! Futbolun sihirli ustası, bu kez de teknik direktör olarak kupayı kaldırsın istiyorum. Maç güzergahı denk gelip de finali Arjantin ile Brezilya oynarsa ‘dadından yenmez!’ Kupaya katılan Avrupa ülkelerinden ise sadece Hollanda’ya sempatim var.
Sekiz gruptan sekiz maçı belirledim şimdiden, paylaşayım: Uruguay Fransa, Nijerya Yunanistan, Cezayir ABD, Gana Almanya, Kamerun Danimarka, Paraguay İtalya, Fildişi Potekiz, Şili İsviçre. Bu maçları izlerken hiç de objektif olmayacağımı biliyorum, tamamında sol tarafta yazdığım ülkeleri tutacağım. Tarafsızlık kaldırmıyor bazı hususlar!
Zaten, taraftarlarının ırkçılığıyla tanınan Lazio’yu hiçbir zaman sevmedim ve sevmeyeceğim. Saha önemsiz belki fakat zihinde mutlaka yenmek gerekiyor ırkçılığı!