Vedat Özdemiroğlu

Vedat Özdemiroğlu

vedatozdemiro@gmail.com

Tüm Yazıları

İşte, ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinden reytingleri alt üst eden karelerin çıkış noktaları

Sultan Süleyman, haftalık olağan görüşme için İbrahim Paşa’yı huzuruna çağırır. İbrahim Paşa, ‘’Sakalınız günden güne genişliyor sultanım, bunun hikmeti ne ola?’’ diye sorar. Süleyman, “Aziz başkan çıkana kadar bu böyle” der. Pargalı “Halk, yayıldığımız üç kıtayı kanıksadı hünkarım, yeni kıta ister, yeniçeri savaş ister” diyerek gündeme girişir. Padişah “Bırak şimdi yeniçeriyi, oymak beyini; Şarlken denen madrabaz elçi yollamış, alın huzura” der...
O esnada haremden çığlıklar gelir. Diyete başlayan Valide Sultan, karbonhidrata yüklendiği için Şeker Ağa’yı saraydan atmış, yerine de Priştine’den Omega Han’ı getirmiştir. Buna sinirlenen Hürrem Sultan cariyeleri örgütlemiş, “Hepimiz şekeriz” yazılı pankart açtırmıştır...

Haberin Devamı

Osmanlı tokadının icadı
Şarlken’in elçisi, imparatorun mesajını iletmek yerine “Niçin mutlakiyet, padişahlığa ne zaman başladınız, ıssız bir zindana düşseniz yanınıza alacağınız üç cariye kim?” tipi sorulara girişince, bu şaklabanlığa öfkelenen Sultan Süleyman, basar tokadı. Osmanlı Tokadı’nın çıktığı an bu andır. Tokat manyağı sahte elçi, Papa’ya bağlı bir paparazzi olduğunu itiraf eder. Zavallı adam, boynu vurulmak yerine Gıybetçibaşı Köseoğlu Erol’un diline düşme cezasına çarptırılır ve hayatı kayar...
Bu arada Şehzade Mustafa, büyüdüğü için saraydan ayrılmış, kendine Moda’da bir çatı katı tutmuştur. Süleyman “Olmaz öyle şey, padişahın yavrusu oturacaksa saray yavrusunda otursun” diye haykırır. Mahidevran Sultan “Kirayı, aidatı sen ödeyeceksin ama” der. Süleyman “Memleket bana ait kadın, ne aidatından bahsediyorsun sen?” diye höykürür. Mahidevran “Teddy” der. Süleyman ‘’Anlamadım” der. Mahidevran “Yok bir şey hünkarım, sesli düşündüm” der ve sıvışır...

“Sen kimsin be adam?”
Pargalı vesveselidir, çünkü karısı Hatice Sultan tam iki saattir hiç ağlamamıştır. “N’oldu acaba, başına bir şey mi geldi, normalde illa ki ağlardı” diye endişelenerek yatak odasına girer. Karısı bir pusula bırakmış, ikizleri ve Nigar Kalfa’yı alarak Amsterdam’a gittiğini yazmıştır. Pargalı, sinirinden Herkül heykelinin boğazını sıkar, sabaha kadar “Sen kimsin be adam!” der...
Bu arada Şarlken’den yeni mesaj gelir. Mesajda “Hep savaşıyoruz, acaba bu sefer de sevişsek mi?” yazar. Padişah yakın çekim donar ve öylece kalır...