SARAYBOSNA NOTLARI

Şehrin ana caddesinde yürüyoruz, karlar altında kalmış parkın hüzünlü görüntüsü, sağına soluna serpiştirilmiş irili ufaklı Osmanlı mezar taşlarıyla iyice yoğunlaşıyor. Yürümeye devam. Bankalar, kafeler, spor mağazaları, büyük alışveriş dükkanları, önce Katolik katedrali, sonra Ortodoks kilisesiyle ‘batılı’ bir cadde. Köşede, İkinci Dünya Savaşı’nı simgeleyen ‘Sönmeyen Ateş’ yanıyor. (Gerçi Rusya, bir ara doğalgazı kesince sönmüş ama olsun, o ateş barışın simgesi. Kaç kere yanından geçtik, başında hep insan vardı.) Bu modern caddeden yürümeye devam ediyor ve az sonra, tarihte yürümüşüz gibi 300-350 yıl önceye adım atıyoruz: Kervansaray, minicik evler, camiler, nargile dükkanları, börekçiler, hediyelik eşya satılan dar sokaklar, bir cami avlusunda belki de dünyanın en minik, en güzel balkonu.
İstanbul gibi Saraybosna, kültürlerin melezleştiği, mini etekle türbanın aynı kadrajda olduğu coğrafya.

Barış değil, ateşkes kenti
Şehir sakin, insanlar sakin. Ama barıştan çok bir ateşkes atmosferi ne yazık ki. Bir arada yaşamanın en güzel örneklerinden biri olabilecekken, savaş denen ‘siyasal kanser’ buraya hasar vermiş, canlar birbirine kıymış. Boşnak dostumuz, o davudi, güvenilir sesiyle anlatıyor: “Fizik hocam son derece zeki bir adamdı. Bir gün yürürken, dalgınlıkla, sınır olan köprüden geçmiş ve keskin nişancı kurşunuyla hayatına son verilmiş. O, nehirlerin ve köprülerin sınır olduğunu hiç düşünmezdi, onun kafasında bir ayrım yoktu. Çok değerli, pahalı bir beyin, ‘bir dolarlık’ kurşunla yok edildi. Nur içinde yat hoca!
Hayat devam ediyor. Yok etme yanlıları gibi barış içinde, bir arada yaşamak isteyen insanlar da var dünyada çok şükür. Sırp’ın kalbiyle Boşnak, Türk’ün karaciğeriyle Kürt, X’in böbreğiyle Y yaşayabiliyorken, hâlâ farklılığı körüklemek faşizan.
Bugün ‘başka’yı öldüren, yarın ‘aynı’yı öldürür, en sonunda da kendini!


EN SON NEREDE GÖRÜLDÜ?
BEŞİR ATALAY: Manisa’da ayrımcılığa uğrayan Roman vatandaşlarımıza moral vermek için mesir macunu dağıtırken...


YALAN AJANS!
Emniyete ödül! Dünya Polis Kolpaderasyonu “Göstericilerin attığı taşı, göstericilere tekrar atması” gerekçesiyle Türkiye polisine ‘Pes Doğrusu İlginçlik Ödülü’nü verdi!

YORUMSUZ
“Bu yörede timsahlar, yerlilerin kardeşi ya da kuzeni gibidir!”
(Televizyon belgeselinden)

KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT
“Her insanın hayatı, Tanrı’nın yazdığı bir peri masalıdır.”Hans Christian Andersen

“Hayat beni neden yoruyor-sun?!”
Serdar Ortaç


MATEMATİK VE POLİTİKA