1986’da okumaya başladığım İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu, 1993’te mezun olduğumda “İletişim Fakültesi” oldu. Ama bizim kuşak için hep “Basın Yayın” olarak kaldı.
Bundan tam 20 yıl once, 1 Aralık 1989’da, güzel okulumuza korkunç bir saldırı yapılmıştı. Darkafalı, şiddet yanlısı bir güruh ellerinde bıçak ve satırlarla okulu işgale kalkışmış, demokrat öğrencilerin direnişiyle püskürtülmüşlerdi. Biz bu barbarlığı hiç unutmadık.
Unutamadığımız için de yarın, yani olayın tam yıldönümü olan 1 Aralık’ta okulumuzda toplanacağız.
Şiddetli protesto için.
Barış ve dostluğu hatırlatmak için.
Ünlü kantinimizde çayımızı içip, yeni kuşak kardeşlerimizle tokalaşmak için.
Basın Yayınla İletişimci’yi barış bir araya getirecek
KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT
- “Kanunun bittiği yerde zulüm başlar.” John Locke
- “Herkesi zalim, kendini alim hissetmen bile normal!” Serdar Ortaç
TARİHTE O GÜN
İlk defa bir çocuk “Kalk, ye, sonra gene yatarsın” cümlesiyle kahvaltıya kaldırıldı.
(6 Haziran 1966)
YORUMSUZ
“Kesmeden önce Fenerbahçe forması giydirin kurbana!” (Abimin bir arkadaşının telefon görüşmesinden)
YALAN AJANS
Müftüoğlu şaşırttı! “Kendin pişir kendin ye” tarzı bir kır lokantasında elleriyle kuzu kelleyi sıyırarak yerken kameralara takılan Dr. Osman Müftüoğlu “Yeter artık; maydanoz suyu, omega-3 derken uzaylı gibi oldum, bundan böyle lezzetin hizmetindeyim” dedi!
İKİ RESİM ARASINDAKİ YEDİ FARK