“YA FAHiŞEYiZ YA ANNE”

Charlize Theron, bu yılın iddialı yapımı ‘Young Adult’la (Genç Yetişkin) üç yıl sonra sinemaya döndü. Bir yandan da anne olmanın keyfini yaşıyor Güney Afrikalı aktris

‘Young Adult’ta canlandırdığı kadını “Kayıp bir illet” diye tanımlıyor. Ve onu çok güzel bir otomobilin enkazına benzetiyor. Sürekli küfreden, bir türlü yetişkin gibi davranamayan Mavis karakteri, Theron için yeni bir satır başı.

* ‘Young Adult’ı çekene kadar son üç yıl çalışmadınız. Bu zamanı nasıl geçirdiniz?
Kanepemde, patates cipsi yiyerek, işsiz. Hayır (gülüyor). Öyle gibi görünüyor ama aslında George Miller’la Avustralya’da yapacağımız ‘Fury Road’un’ çekimlerine hazırlanıyordum. Tam Avustralya için eşyalarımı toplarken, Jason (Reitman-‘Young Adult’ın yönetmeni) geldi ve projesini anlattı. ‘Fury Road’un çekimleri ertelenince, Jason’ın teklifini kabul ettim. Bu arada bir yapım şirketim var; film çekmediğim süreçte mükemmel insanlarla televizyon şovları ve filmler yapıyordum. David Fincher ve Ridley Scott gibi isimlerle çalıştım. Yani, hiçbir zaman iş yapmıyormuşum gibi hissetmedim. Sadece, kameranın önünde değildim.

* ‘Young Adult’ sizin için ne anlam taşıyor? Nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnanılmaz klişe olduğunu biliyorum, ama üç senedir çalışmıyordum ve geri dönme fırsatının, gerçekten beraber çalışmayı arzuladığım Diablo (Cody-senarist), Patton (Oswalt-oyuncu) ve Jason Reitman’la karşıma çıkması, üstelik böyle farklı bir malzeme üzerinde çalışmak çok güzeldi. Sonuçta insanların filme ilgi gösterdiğini görmek de benim için en güzel hediye oldu. Kendi yaşamlarıyla bağlantı kurdukları küçük anekdotlarla bana gelenlerin olması bile o kadar hoş ki. Film onları, birazcık da olsa Mavis’in ruh haline sokuyor. Mavis’in yaptıklarına benzer şeyler yaptıklarını itiraf etmeleri, kendilerini özgür hissettiriyor. (Gülüyor) Eski sevgiliye geri dönmenin iyi bir şey olup olmadığını bilmiyorum. Böyle bir şey yapmadım. Ama yeni doğmuş bir bebek eşliğinde evliliklerini sürdürüyorlarsa, iyi değildir herhalde. Değil mi?

* ‘Nedimeler’in’ başarısından sonra kadınların konu edildiği pek çok komedi filminin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu tarz filmlerde kadın figürü, sizce nasıl tasvir ediliyor?
‘Monster’ı (Canavar) çekerken, bu konuyla ilgili çok konuşmuştum. Bence insanlar, gerçek kadınları ikilem içinde görünce çok sinirleniyor. Bana göre kadınlar, erkeklerden çok daha çelişkili yaratıklar. Kültürel çevremiz, ‘Kötü Kadın Meryem Ana Kompleksi’yle (erkeklerin kadınları bir birey gibi değil fahişe gibi görme içgüdüleri) barışık durumda. Biz kadınlar ya çok iyi fahişeleriz ya da başarılı anneleriz. Hiçbir zaman bu ikisi arasında olamayız. Bunu görebilmek bence ilginç. Erkeklerin bu içgüdüyle hareket ettiği filmleri seyrederek büyüdüm. Gene Hackman, Dustin Hoffman ve Robert de Niro, hep içinde biraz da kendimi bulduğum çatışma ve gizli karanlıklarda şekillenen böyle karakterleri oynadılar. Kadınları bu rollerde görmek ender rastlanan bir durum, ama biz de böyle dürüst karakterleri oynama şansına artık erişiyoruz. Bu karakterler için ‘Çok cesur’ gibi yorumlar yapılıyor. Aslında öyle değil. Bu sadece canlandırıcı bir şey ve oyuncu olarak bu kadar gerçekçi bir rolü oynamak büyük bir fırsat.

EVLAT EDiNDiCharlize Theron (36), bir erkek çocuğu evlat edindi geçtiğimiz günlerde. Theron’un basın sözcüsü, aktrisin anne olmaktan gurur duyduğunu belirtti. Theron’un çocuğunun
adı Jackson.