15.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
iyezdani@milliyet.com.tr Peki ya Yaser Arafat'ın eşi, Süha Arafat diyince aklınıza gelen nedir? Tahminimce pek fazla şey değil. O zaman ben söyleyeyim: Süha Arafat, Arafat Ramallah'ta kuşatma altındayken Paris caddelerinde alışveriş yaparken görülen, marka kıyafetlere olan düşkünlüğüyle bilinen, Filistin direnişine orada burada "intihar saldırılarını destekliyorum" gibi insaniyetsiz demeçler vermek dışında bir katkısı olmamış bir kadın. "Yaser Arafat" diyince aklınıza ne gelir? Ömrünü bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasına adamış, ismi 20'nci yüzyılda Ortadoğu'ya ve dünyaya damgasını vuran bir davayla özdeşleşmiş, hayatının önemli bir bölümü sürgünde geçirmiş ve Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüş efsanevi bir lider... Arafat'ın hayattayken kendisine gönderdiği yüklü miktarda paralarla gösterişli bir yaşamı tercih eden Süha Arafat, İsrail kuşatması altındaki Filistin halkı işsizlik ve ambargo gibi zor koşullarla baş etmeye çalışırken, geçenlerde şu açıklamayı yaptı: "Bana milyonlar miras kalmadı, 10 bin dolarlık emekli aylığıyla geçiniyorum(!)" Süha Arafat'ın bu açıklamasını hiçbir şey olmasa bile oldukça "talihsiz" bulduğumu söylemeliyim. Konuşmalarıyla, yaşam tarzıyla, hatta sarıya boyanmış saçlarıyla bile tam anlamıyla "Batılı olmaya özenen ancak Ortadoğulu gibi düşünmekten de vazgeçemeyen" bir kadın izlenimi çizen Süha Arafat'ın geçmişte söyledikleri ve yaptıkları da en az son verdiği röportajda söyledikleri kadar tuhaf. Bunun için biraz Süha Arafat'ın geçmişine bakalım: Talihsiz açıklama Arafat, karısı Süha'yla 1989'da Paris'in lüks otellerinden Crillon'da tanışır. Süha o sırada Sorbonne Üniveristesi'nde öğrenci. Arafat Tunus'ta sürgünde olduğu sırada Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) bünyesinde çalışmak üzere onun yanına, Tunus'a gider. Hıristiyan bir Arap olan Süha, 1990'da 26 yaşındayken Müslüman olup Yaser Arafat'la evlenir. Arafat, Oslo Barış Anlaşması'nın ardından 1994'te Filistin'e döner, o sırada Süha da yanındadır. Bir yıl sonra kızları Zehva doğar. Birkaç yıl sonra ise karı-koca neredeyse ayrı hayatlar yaşamaya başlar. Daha önce Filistinli gençlere "intihar saldırıları yapmalarını" salık veren Süha, Filistin'de ikinci intifadanın başlamasının ardından kızıyla birlikte Paris'e temelli yerleşir ve Filistin'e adımını atmaz. Evi Papa'nın, Hz. İsa'nın resimleri ve Arafat'ın silahlı bir resmiyle donatılmıştır. Paris-Match gibi dergilere kızıyla fotoğraflar verir. Bu sırada bir skandal patlar; Fransız makamları Süha Arafat'ın Fransa'daki hesaplarına İsviçre'deki hesaplardan milyonlarca dolar para aktarıldığını ve bu hesapların incelemeye alındığını açıklar. Süha Arafat ise buna karşılık kocası Yaser Arafat'ın çevresinde ve Filistin yönetiminde yer alan kişileri "yolsuzlukla" suçlar ve Arafat'ın yardımcılarını kastederek "Her güzel çiçek eninde sonunda yabani otlarla çevrilir" der (!) Sorbonne'da öğrenciydi Filistinliler ise onu "Filistinli" olmaktan çok "Fransız" kabul ettiklerinden bu sözlerden fazla etkilenmezler!2004 yılının kasım ayına gelindiğinde Yaser Arafat rahatsızlanır ve Paris'te Percy Askeri Hastanesi'ne kaldırılır. Süha, Arafat'ı görmek için Filistin'den gelen ve aralarında ileride Filistin yönetiminin liderliğini devralacak olan- Mahmud Abbas'ın da bulunduğu heyeti, Fransa'daki "özel hayatın korunması" kanunlarını kullanarak Arafat'ın yanına sokmaz. Daha sonra da "Kocamı canlı canlı gömmek ve gücünü elinden almak istiyorlar" gibi talihsiz demeçler verir. Filistinli milletvekili Hanan Aşravi Süha'yı "histerik" olmakla suçlar. 'Histerik' olmakla suçlandı Süha, eşinin ölümünün ardından lüks bir konuta sahip olduğu Tunus'ta yaşamaya başlar ve 2006'da Tunus vatandaşlığına geçer. Niyeyse, bir yıl sonra vatandaşlıktan çıkarılır. Daha sonra kızıyla birlikte Malta'ya yerleşir. Geçen ay ise Londra'da yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesi, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin Süha'ya Malta'da 1 milyon euro değerinde bir ev satın aldığını yazdı! "Milyonlarım yok, sadece 10 bin dolarla geçiniyorum" diye demeçler veren Süha, o sırada bu evin varlığını da unutmuş olsa gerek! Süha Arafat, gerek Arafat'ın Filistin'e dönüşünden, gerekse de ölümünden sonra "uzlaştırıcı bir politik figür" olmayı başarabilseydi belki Filistin yönetiminde de bugün bazı şeyler farklı olurdu. Ancak ne yazık ki Süha Arafat, tüm bu resim içerisinde "efsanevi bir liderin para düşkünü eşi" olmak dışında bir yere oturamadı... Malta'da 1 milyon euro'luk ev