Ne olur yapmayın Charlize Hanım
Charlize Theron'un 'şöyle gür sakallı' bir sevgili beklentisi içine girdiği için yaptığı açıklamanın birkaç boyutu var.
Misal, sakallı olunca 'yakışıklı' da olunduğuna dair yanılgının içine kendisinin ciddi ciddi düştüğünü kabul etmemiz gerek. Hollywood standartlarında bir oyuncu için bu, ciddi bir hata zaten.
Sakallı erkek popülizmini körüklediği ve hatta o popülizm yangınının üstüne benzin döktüğü için başımıza bundan sonra gelecek tüm 'daha da sakallı erkek' modalarının bu beyanı nedeniyle ortaya çıkacağını söyleyebiliriz.
Bu sakalsızlık özleminin önümüzdeki birkaç yıl daha devam edeceğini işaret eden bir beyan olduğunu da söyleyebiliriz bu açıklamasının. İşte tüm bunları düşününce de insanın Charlize Theron'a iki çift laf edesi geliyor.
Fakat Charlize Hanım, biz efendi gibi işinde gücünde olan ve sakal uzatmayı sevmeyen erkekler gerçekten çok yorulduk bu sakal işinden. "Sen bir sakal bıraksan var ya," hayallerinizden, o sakalların asla dergi erkeklerindeki gibi durmamasından, sakallı adamların birden 'aşırı adam' pelerini giymesinden de çok sıkıldık. Bir kısmı yeraltı edebiyatı okuyor, bir kısmı tüm gününü spor salonunda geçiriyor, bir kısmı sırf kabalığından sakal bırakıyor. Biz muntazaman traş olmak isteyenlerde de "Eh işte bir hayat" sürüyoruz. Yorulduk Charlize Hanım, kadınlar adına da yorulduk; erkekler adına da yorulduk.
andac.uzel@demirorenmedya.com