
Japonya'da bu kez 25 saniye erken kalkan tren için özür dilendi
Japonya'daki tren ve metroların dakiklik konusunda kendilerini aşıp başka başka kafalar yaşadıkları bugün itibariyle bir kez daha kanıtlanmış oldu. Geçen yılın kasım ayında haber ajanslarına düşen haberlerde bir trenin vaktinden 20 saniye önce kalkmasından ötürü özür dilenmişti. Üzerinden sadece 7 ay sonra bu olay bir kez daha yaşandı...

Japonya'da bu kez 25 saniye erken kalkan tren için özür dilendi
Japonya'daki tren ve metroların dakiklik konusunda kendilerini aşıp başka başka kafalar yaşadıkları bugün itibariyle bir kez daha kanıtlanmış oldu. Geçen yılın kasım ayında haber ajanslarına düşen haberlerde bir trenin vaktinden 20 saniye önce kalkmasından ötürü özür dilenmişti. Üzerinden sadece 7 ay sonra bu olay bir kez daha yaşandı...

'Kabul edilemez'
Daily Mail'deki habere göre, Japon Demiryolları'ndan yapılan açıklamada Shiga'daki Notogawa İstasyonu'nda 7.12'de kalkması gereken trenin 7.11.35'te kalkmasının 'kabul edilemez' olduğu belirtildi.
Trenin 25 saniye erken kalkmasından bahsediyoruz.
25! (Yazıyla yirmi beş)

Kasım ayında da yaşanmıştı
Yapılan açıklamada ayrıca bu olayın bir kez daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağına da dikkat çekildi.
Gerçekten muazzam.

O zamanki 20 saniyeydi
14 Kasım'da Tokyo ile Tsukuba arasındaki Tsukuba Ekspres treni Minami Narageyama istasyonundan 20 saniye erken kalkmıştı ve yine benzer bir şekilde derhal özür dilenmişti.
Evet, Japonların ne kadar çalışkan, ne kadar disiplinli olduklarını çok iyi biliyoruz.

Sürpriz değil
Her yıl birçok Japon sağlıklarını tehlikeye atacak kadar aşırı çalışmaktan bitap düşüp hastalanıyor.
Ve bir de üstüne Japonya'da raylı sisteme verilen önemin hat safhada olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda ortaya çıkan tablo, yani 20-25 saniye için özür dilenmesi sürpriz değil.
Nothomb, kitaplarında bahsetmişti
Ama sizce de biraz fazla acımasızlık değil mi bu?
Babasının mesleğinden ötürü çocukluğunda Japonya'da yaşayan Belçikalı yazar Amelie Nothomb özellikle 'Kıran Kırana' adlı kitabında Japonların iş konusundaki saplantılı tutkularını ve ülkedeki iş hayatı acımasızlığını gözler önüne sermişti.

Bildiğiniz obsesyon!
Nothomb okuyucuları Japonların iş hayatı konusundaki 'obsesif kompulsif' yani takıntılı hallerini biliyor yani.
Evet, disiplin şart ama sizce sağlıklı olan gaddarlık sınırındaki disiplin mi gerçekten?

Fazla büyük bir tepki değil mi?
Bu kadar sistematik olmak ve en ufak hatayı bile affedememek fazla büyük bir tepki değil mi?
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr