
Kral Arthur: Efsanevi Camelot Kralı
Kral Arthur tüm zamanların belki de en tanınmış edebi karakteri... Yuvarlak Masa Şövalyeleri, Camelot, Kutsal Kâse Arayışı, Lancelot ile Guinevere'in aşkı ve büyücü Merlin ile birçok filme ve yazınsal eserlere ilham olmuş, 6. yüzyılda yaşadığı iddia edilen Efsanevi Britanya Kralı, Kral Arthur kimdir? Efsanesinde neler anlatıyor? Gelin, hep birlikte Molatik olalım...

Kral Arthur tüm zamanların belki de en tanınmış edebi karakteri... Yuvarlak Masa Şövalyeleri, Camelot, Kutsal Kâse Arayışı, Lancelot ile Guinevere'in aşkı ve büyücü Merlin ile birçok filme ve yazınsal eserlere ilham olmuş, 6. yüzyılda yaşadığı iddia edilen Efsanevi Britanya Kralı, Kral Arthur kimdir? Efsanesinde neler anlatıyor? Gelin, hep birlikte Molatik olalım...

Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin lideri
Kral Arthur, MS. 6. yüzyılda yaşadığı sanılan efsanevi Britanya Kralı. Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin lideri olarak Sakson işgaline karşı koyduğu iddia ediliyor. Aynı zamanda en eski Galce metinlerinde Arthur için hiçbir zaman kral sıfatı kullanılmaması, ondan 'savaş lideri' olarak bahsedilmesi Ortaçağ metinlerinde ise 'imparator' sıfatıyla anılması kafaları karıştırıyor.

Tartışmalar var
Gildas adlı rahibin MS. 4. yüzyılda Britanya'da Latince yazdığı 'Britanya'nın Yıkılışı' adlı çalışmada ülkeyi istila eden Germen kabilelerine karşı direniş gösterildiği ve halkın savaştan nasıl etkilendiği anlatılıyor. Eserin tamamında Arthur'un adı geçmiyor. Efsanevi ve tarihi Kral Arthur arasındaki farklar bilim insanları arasında da sıklıkla tartışma konusu olmuştur.

Kurgu diyenler de var
Bazıları onun MS. 5. yüzyılın sonları ile 6. yüzyılın başlarında yaşayan bir Katolik olup pagan Saksonlara karşı savaştığını gücünün sınırlarının Galler ve Güneybatı İngiltere'de yer alan Cornwall'ı pek aşmadığını iddia etmekte hatta bazı araştırmacılar Arthur'u, Breton kralı Rithamus ile özdeşleştirmektedirler. Bazıları da kökü olmayan tamamen kurgu bir karakter olduğunu ileri sürmekte.

Camelot gerçek mi?
Aynı zaman Arthur'un nerede yaşadığı ve meşhur Camelot'un gerçek anlamda bir saray mı yoksa bir Roma kalesi mi olduğu da belli değil. Peki birçok esere; şiire, öyküye ve romana konu olmuş Kral Arthur efsanesi neyi anlatıyor?

Arthur adı verildi
Toplaşın efsane şöyle: Bir zamanlar Merlin adında bir büyücü; Britanya kralı, kral Uther Pendragon'un, başka bir kralın karısı olan Cornwall düşesi kraliçe Igrayne ile birlikte olmasını sağlamış. Merlin'in koşulu, bu ilişkinin çocuğunun doğduğu anda ona verilmesiymiş. Bütün bunlar olması gerektiği gibi olmuş ve çocuğa Arthur adı verilmiş.

Taşa Saplanan Kılıç
Yıllar sonra Arthur büyümüş ve gideceği bir turnavada Kay'in kılıcını evde unutmasından dolayı Arthur, ormanda bir taşa saplanmış olarak bulduğu kılıcı almış. Bu kılıç öylesine bir kılıç değil Britanya'nın gerçek kralı tarafından taştan çekilip çıkartılabilecek olan 'Taşa Saplanan Kılıç'mış.

Yuvarlak Masa Şövalyeleri
Tam da bu noktada Merlin geri dönüp Arthur'a evlatlık olduğunu söylemiş ve tahtta hak iddia eden lordlarla savaşmasına yardım etmiş. Olanların nihayetinde Arthur diğer lordlara meşrutiyetini kabul ettirdiği zaman güzel kraliçe Guinevere ile evlenmiş ve Camelot'ta hükümdarlığını kurmuş. Krallığın en büyük şövalyelerini ziyafete çağırmış. Camelot’da en cesur ve güçlü şövalyeleri etrafına toplamış ve beraber Yuvarlak Masa Şövalyeleri'ni oluşturmuşlar. Bu masada tüm şövalyelerin söz hakkı bulunmuş ve kahramanlık gerektiren görevler yerine getirilirmiş.

Saksonları yenilgeye uğrattılar
Genç yaşına ragmen Kral Arthur yetenekli bir lider ve stratejik bir devlet adamı olmuştu. Onunla birlikte Yuvarlak Masa Şövalyeleri, Saksonları bozguna uğrattı ve küçük parçalara ayrılmış krallığı tekrar birleştirdi. Galip oldukları ilk savaş Badon Dağı savaşıydı. Bu savaş ile Saksonlar büyük bir yenilgi aldı ve bunu izleyen üç büyük savaş ile Britanya'yı terk etmeye söz verdiler. Verdikleri söze ragmen tekrar Britanya kıyılarına saldırmaya devam eden Saksonları son büyük savaş ile piskürttü.

Yuvarlak Masa'nın felaketi oldu
Kral Arthur, cesareti ve cömertliği ile tanınmış bir kral oldu. Krallığının ilk yıllarında tanışarak evlendiği güzel Guinevere onun ve Yuvarlak Masa'nın felaketi oldu. Arthur'un en sadık şövalyelerinden biri olan genç ve cesur Lancelot'a gözlerini dikti. Lancelot ve Guinevere birbirine âşık oldu, her ne kadar başta görüşmek istemeseler de Arthur böylesine bir aşka ihtimal vermiyordu ve sık sık güvendiği Lancelot'tan karısına eşlik etmesini istiyordu. Zaman geçtikçe Lancelot ve Guinevere birbirlerine karşı koyamamaya başladı ve birliktelikleri duyuldu. Lancelot kralın öfkesinden kaçmak zorundaydı.

Lancelot'u aradı durdu
Kral Arthur intikam duygusuyla yanıp tutuşuyordu. Dur durak bilmeden Lancelot'u aramaya devam etti. Ordusunu Lancelot'un bulunuğuna inandığı bir kaleye, Fransa'ya sürdü. Kaleyi Lancelot ortaya çıkana kadar ya da herkes ölene kadar sürecek kuşatmaya aldı. Yokluğunda tacını evlilik dışı bir beraberlikten olan oğlu Mordred'e emanet etmişti.

Mordred'in ihaneti
Kuşatma başladıktan kısa süre sonra Arthur Merlin'den bir mesaj aldı. Mordred kendisine ihanet etmişti. Arthur'un karısı Guinevere'i kaçırmış ve tacı ele geçirmişti. Olanları duyduktan sonra Arthur'un Britanya'ya dönmekten başka çaresi kalmamıştı. Arthur'un bilmediği ise tüm olanların Morgana'nın şeytani planının bir parçası olmasıydı. Morgana'nın çatlamak üzere olan bir Ejderha Yumurtası vardı ve Mordred ve Arthur'un birbirini öldürmesini amaçlıyordu. Böylece tacı kolayca ele geçirebilecekti. Ejderhası ve Ekskalibur'un gücüyle birlikte karşı koyulamaz bir güce sahip olacaktı.

Camlann Savaşı başladı
Kral Arthur gördüğü bir rüyada Mordred ile doğrudan dövüşmesiyle birlikte kaybedeceğini anladı. Mordred'e elçiler göndererek barış için pazarlık yapmaya başladı. Görüşmeler süresince Mordred'in adamlarından biri bir engerek tarafından ısırıldı. Yılanı öldürmek için kılıcını çektiğinde güneş kılıcının üzerinde parladı ve her iki ordu savaşın başladığını düşündü. Böylece son ve büyük savaş olan Camlann Savaşı başlamış oldu.

"Guinevere karşılığında barış"
Mordred'in çoğu askeri Kral Arthur ile savaştığını anlayınca silahını bırakarak kaçsa da Mordred'e bağlı bir avuç sadık ve güçlü askeri Mordred ile savaşmaya devam etti. Kral Arthur bu fırsatı değerlendirerek Mordred'e bir teklif sundu: "Guinevere karşılığında barış." Mordred bu teklifi geri çevirince Arthur kaleye hücum etti. Mordred’in yanında Guinevere ve diğer tarafında ise Morgana'yı gördü. Tüm yaşananların arkasında Morgana'nın olduğunu anladığında öfkeyle kılıcını Morgana'ya savurarak onu iki parçaya ayırdı. Kılıcı ölümcül darbeyi vurduktan sonra büyü etkisini yitirdi ve öldürdüğü kişinin yüzü Guinevere'ye dönüştü.
Morgana kaçarken gözünü kan bürüyen Arthur öfkeyle Mordred'in tüm adamlarını öldürdü. Sadece Mordred kaldığında krallığın en iyi iki silahşörü karşı karşıya kaldı. Uzun ve zorlu bir mücadeleden sonra Arthur sonunda Mordred'i ölümcül şekilde yaraladı. Arthur kılıcını Mordred'in kalbinde daha derinlere saplarken ejderha yumurtasından yansıyan güneş dikkatini dağıttı. Bunu fırsat bilen Mordred son gücüyle Kral Arthur'u ölümcül şekilde yaraladı. Son anlarında Arthur'un son bir isteği vardı: Ekskalibur'un Avalon Adası'ndaki taşa geri götürülmesi...
Bir gün yeniden uyanacak...
Gölün sisi üzerinde üç peri belirdi. Arthur'un bedenine ruh verdiler ve yaralarını iyileştirdiler. Bugün hala Arthur'a ne olduğu bilinmiyor. Efsaneye göre bir gün yeniden uyanarak en ihtiyaç olduğu anda Britanya'yı savunacak. Ancak o gün gelene kadar Merlin bu ejderha yumurtasını almasını ve karanlıktan yükselen umut olmasını istiyor.
Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet