28.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Güliz Arslan guliz.arslan@milliyet.com.tr
Geçen hafta astroloji yazarımız R. Hakan Kırkoğlu’yla bir araya gelip 2015’te 12 burcu neler beklediğini konuşmuştum. Görüşmemizin ikinci bölümünü Türkiye’yi 2015’te neler beklediğine ayırmıştık. Hakan Bey, Türkiye’nin haritasına bakarken zaman zaman “İçim kararıyor” itirafında bulunsa da bizi bekleyen aydınlık günlerden de bahsetti. İşte dikkat edilmesi gereken tarihleriyle 2015’te Türkiye...
-2015’te Türkiye’yi neler bekliyor?
2014, Türkiye için sıkıntılı bir yıldı. 2012’nin ikinci yarısından bu 23 Aralık’a kadar Satürn, Akrep burcundaydı. Türkiye’nin burcu da Akrep. Bu süre içinde gizli şeylerin ortaya çıkması, güç savaşı, manipülasyon, yeraltı konuları, casusluk konuları, içinde hile, hurda olan konuların en yüksek noktaya geldiğini gördük. Satürn bir müfettiş gibi girdiği alanı denetler. Akrep ülkemizin beşinci eviydi. Beşinci ev gençleri anlatır. Bu süreçte Gezi olayları oldu. Aynı zamanda keyifleri, zevkleri anlatır. Bu süreçte insanlar hayattan keyif alamaz hale geldi. Eğlence hayatı bile sıkıştı bence. Son iki yıldır gündem hep biraz baskı, kontrol, kısıtlamaydı. Ama şimdi yeni bir döneme giriyoruz, 2015’le beraber bir gündem değişimi olacak. Satürn, Yay burcuna giriyor ve 2018’e kadar orada kalacak. Haziran-eylül arasında tekrar Akrep’e gelecek ama... Yeni gündem Yay burcunun konuları olacak; akademik konular, düşünce sistemleri, örgütlü dinsel inançlar... Yay bir de altıncı evimiz. Altıncı ev devletin organizasyonu, düzeni, hizmet kısmı demek. Bunun içine eğitim de giriyor, ordu da giriyor, işçiler, memurlar da... Bu nedenle 2015-2018 arasında eğitim, devlet düzeni, inançlarla ilgili konular gündemin önemli bir parçası olacak gibi görünüyor.
- Peki biz nasıl etkileneceğiz bu durumlardan? İyi yönetebilecek miyiz bu süreci?
Hayır, kafalar biraz karışacak. 2015’in kasımında ve 2016’da Satürn’le Neptün kare açı yapacak. Satürn gerçekleri, Neptün hayalleri temsil eder. Neptün kafaları bulandırır. Bu durum daha uzun yıllar devam edecek. Birkaç yıl içinde de tepe noktasına gelecek. Bu arada Satürn de Akrep’e girince bunlar papaz olacaklar. Dışişlerinde, medyada ve akademik alanda yanlış değerlendirmeler yapma riski gündeme gelebilir. Aşırı hayal kurma ve fazla idealist olma birtakım problemler getirebilir. Neptün’ün etkisi olaylar bittikten sonra anlaşılır bir de... Sis bastırması gibi düşün. Sis kalkınca anlarsın ya, ayvayı yemiş olduğunu... Ben Neptün’ü pek sevmem bu yüzden. Neptün’ün bulandıran etkisi cumhurbaşkanımızı da başbakanımızıda yakından etkiliyor. İkisi de aynı gün doğmuşlar. Yılları değil ama doğum günleri aynı.
“Ekonomik anlamda büyümeyi destekleyici bir dönem olmayacak”
- Ekonomiye ne olacak bu yıl?
11 Ağustos’tan sonra Jüpiter, Başak burcuna, üçüncü eve geçecek. Üçüncü ev komşuları gösterir. Şu anda Jüpiter para evimizde. Burayı tutuyor. Oradan çıktıktan sonra orası açıkta kalacak. Bu ekonomik anlamdada büyümeyi destekleyici bir dönem olmayacağını gösteriyor. Bir de üstüne yılın ikinci yarısında komşularla ilgili konularla uğraşmak zorunda kalacağız.
- Bir süre daha huzursuz mu olacağız genel olarak bakıldığında?
Türkiye’nin orta vadede ilerletilmiş haritasında Güneş kabaca sekiz yıl önce Saka burcuna ilerledi, sekizinci eve geçti. Bu sekizinci ev kriz çıkaran konuları, endişeleri, korkuları ve ayrışmayı anlatır. Sakada özgürleşmenin olduğu konuları, hakları, reformları anlatır. 2007’den beri bu konularda hep tartışmalar oldu. Sekizinci ev kolay bir ev değil, Akrep burcunun doğal evi. Türkiye bu konularda huzursuzluk yaşadı. Bu süreç bitmedi. Bu sürece eşlik eden bir diğer şey de şu; Ay da Akrep’e ilerledi. Ay halkı temsil eder. Akrep kaynayan kazan gibi bir burçtur. Halkı ilgilendiren konularda bir çeşit mutsuzluk ve baskı söz konusu. 2015’in temmuzuna kadar halkın düzenini zorlayan konular var. Yıllık haritada da Yengeç yükselmiş. Yengeç de vesveseli bir burçtur. Vatan, milliyetçilik konularının çok ön planda olduğunu gösteriyor. Yengeç’in yöneticisi Ay da Mars’la Plüton arasında duruyor. Bu halkın şiddet ve yıpratıcı koşullar içinde olduğunu anlatıyor. 2015’in ikinci yarısında da dokuzuncu evin konuları gündeme gelecek; yabancılar, uluslararası konular, medya, üniversiteler, inançlar, ideolojiler... Burada Balık burcu var. Yani, ikili durumlar, kaos... O yüzden AKP’nin olduğu yerde durduğunu görüyorum. Yükselmesede yine orada duracak. Seçimlerden galip çıkma ihtimali yüksek görünüyor. Yine yıllık haritaya baktığımızda Terazi burcunun yükseldiğini görüyorum. Terazi ülkemizin dördüncü evi; toprak, vatan, güven, içişleri, kökler... İçişlerinde huzursuzluk görülüyor. Bence çözüm sürecinde hiçbir şey çözülmüş durumda değil. Terazi’nin yöneticisi Venüs de on ikinci evde durmuş. Üçüncü evden geliyor. Yakın çevremizde olup biten konular ülke güvenliğimizi tehdit ettiği için bu konuların gündemimizde kalacağına işaret ediyor. Orada kontrol dışı bir Mars var, yani huzursuzluk var. Yılın tepe noktasında da Yengeç var. Bu yıl hep vatan ve milliyetçilik konularının gündemin başköşesinde olacağı anlaşılıyor.
“2 Nisan, 26 Nisan ve 14 Mayıs önemli tarihler”
- Seçimler için ne dersiniz?
Türkiye’nin yükselen burcu Yengeç. Yengeç yükselmesi halkın seçimlerinin olacağını gösteriyor. Güneş beşinci evde, güzel bir evdir. Bu, seçimlerin olacağını gösteriyor bence. Beşinci ev, birinci evin üçgen evidir. Birinci ev halk. Güneş de yaratıcılık evinde. Yaratıcılık halkın ifadesidir, bu da oy demek. 29 Mart’la 29 Nisan arası önemli bir dönem bu açıdan. Buna mayısı da katabiliriz, 29 Mayıs’a kadar sürecektir çünkü. Bu süreçte şu üç tarih önemli;
2 Nisan, 26 Nisan ve 14 Mayıs. Ama pek çok şey 22 Haziran-22 Temmuz arasında oturacak.
“AKP yine iktidara gelecek ama 2015’in ikinci yarısından itibaren aşağı gidecek”
Astrolojinineski bilgileri arasında Jüpiter ve Satürn gezegenleri ekonomik, sosyal, siyasi konularla ilişkilendirilmiş. Jüpiter içine dini alır, zenginleri alır. Kurulu düzeni koruyan ve hukuku yaratan düşünce sistemlerini anlatır. Satürnde kurallar, devlet, hiyerarşi, disiplin konularını anlatır. Bu gezegenler 20 yılda bir yan yana gelir. Dünya astrolojisi içinde bu iki gezegenin yan yana gelmesi “sahib-kıran” kavramıyla anlatılıyor. “Kıran” birleşme demek, “sahib-kıran” da “birleşmenin sahibi”. Perslerden gelmiş, Hazar Denizi Havzası’na dayanan, sonra da Batı’ya da gitmiş bu bilgiye göre; bu iki gezegen yan yana geldiğinde doğan ya da hükümdarlığı
bu döneme denk gelen padişah dünyanın sahibi olur. İskender, Timur, Cengizhan sahib-kıran olarak görülmüşler. Yavuz Selim’e, ilk döneminde Kanuni’ye de denmiş. Bu biraz da siyasi bir şey olarak kullanılmış. Şah İsmail de “Ben sahib-kıranım” diyor. Habsburg İmparatoru V. Charles’a da “Siz sahib-kıransınız” diyorlar.
“O büyük dalga kalmadı artık...”
Jüpiter-Satürn birleşmesi mayıs 2000’de gerçekleşti. AKP de 14 Ağustos 2001’de kuruldu. Bu o “döngü” içinde kurulduğu anlamına geliyor. O döngünün bir büyüme, bir de daralma dönemi var. Bu döngünün ilk 10 yılı Jüpiter, Satürn’ü geçiyor ve büyüyor. Karşı karşıya gelmesi, önemli bir zirve. Bu da 2010-2011 arasında olmuş. Başkanlık modelinin düşünülmeye başlandığı dönem. 2015-16’dada artık kapanma döngüsüne giriliyor. Bu da gösteriyor ki; AKP tekrar iktidara gelecek ama o büyük dalga kalmadı artık. 2015’in ikinci yarısından sonra aşağı doğru gidecek.
Türkiye’nin 2015 takvimi
* Aralık sonu- 20 Ocak:Zor bir dönem. Özellikle dış ilişkiler açısından. Toplumda muhalefet yaratan koşullar açısından sıkıntılı.
* 20 Ocak-19 Şubat:Ekonomiye ait konulara dikkat etmek lazım. Özellikle 12 Şubat civarına toplumda ayrışma yaratan konular ön planda.
* 19 Şubat-20 Mart:Uluslararası konular, medyayı ilgilendiren konular, eğitim, ideolojiler, dini konular karışık. Özellikle 28 Şubat civarında bulanıklık var.
* 20 Mart-21 Nisan: 29 Mart’tan sonrası önemli. Liderleri ilgilendiren bir süreç başlıyor, beklenmedik olaylar olabilir. Hükümeti ilgilendiren, güvenliği, toprağı, askeri konuları anlatan konular dikkat çekebilir. Yönetimin çok aktif olması beklenen bir dönem.
* 21 Nisan-22 Mayıs:Huzur arıyoruz bu dönemde. Ekonomik söylemler ön planda. Harcamalar, pozitif beklentiler öne çıkmış durumda.
* 22 Mayıs-22 Haziran:Özellikle 29 Mayıs’tan sonra komşulardan, gizli kapaklı şeylerden kaynaklanan, terör durumlarından ortaya çıkan huzursuzluklar var.
“Kasımda toplumu neşelendiren vurgular var”
* 22 Haziran-22 Temmuz:Özellikle 29 Haziran’dan sonra içişleriyle ilgili tartışmalar olabilir. Milliyetçi kesimler olayları daha fazla kontrol etme ihtiyacında olabilir.
* 22 Temmuz-23 Ağustos: Yeniden finansal konular, harcamalar gündeme gelecek. Eğlencenin ve hareketin fazlalaştığı, harcamaların arttığı bir dönem.
* 23 Ağustos-23 Eylül: Eğitimle ilgili konular öne çıkıyor. İdeolojik konular, inançların, düşünce tarzlarının ayrıştığı konular üzerinde tartışmalar olabilir.
* 23 Eylül-29 Ekim: Çok stresli bir dönem. İhtilaf çıkaran karşıtlıkların, karışıklıkların olabileceği, ülke güvenliğini ilgilendiren streslerin olduğu bir dönem.
* 29 Ekim-21 Kasım: Finansal, üretimle tüketimi artırmak isteyen ve daha popülist konular üzerinde duran koşullar var. Toplumu biraz olsun neşelendiren vurgular var.
* 21 Kasım-21 Aralık: Özellikle 29 Kasım’dan sonra eğitim, devlette çalışanlarla ilgili konular, sorumluluklar, komşularla ilgili konular, medyayla ilgili Türkiye’nin zihnini dalgalandıran konular ön planda. Hükümetin mücadele içinde olduğu bir dönem. 24 Kasım, 8 Aralık, 13 Aralık önemli.
* 21 Aralık-20 Ocak: İçişlerini ilgilendiren konular ve ekonomi dünyasını ilgilendiren gelişmeler de ön planda.