Pazar24 lezbiyenin öyküsü

24 lezbiyenin öyküsü

15.06.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Üniversite öğrencisi Cenk Özbay ile Serdar Soydan toplumun farklı kesimlerinden lezbiyen kadınlarla röportajlar yaptılar. Bu röportajların 24ünü "Eşcinsel Kadınlar" adıyla kitap haline getirdiler

24 lezbiyenin öyküsü

İkiliyle bu ilk röportajı Beyoğlu Sugar Club Cafede yaptık. Röportajdan sonra Serdar Soydan, "gay" i Türkçeleştirip "gey" diye yazdıklarını, biz de böyle yazarsak çok sevineceklerini söyledi. Onları kırmadık. Önümüzdeki hafta Metis Yayınlarından "Eşcinsel Kadınlar" isminde bir kitap çıkacak. Üniversite öğrencileri Cenk Özbay ile Serdar Soydanın hazırladığı kitap, toplumun farklı kesimlerinden lezbiyenlerle yapılmış röportajlardan oluşuyor. Kitabın 24 kahramanı ilk aşklarından ailevi durumlarına, erkeklerle ilişkilerinden cinsel deneyimlerine kadar cinsellikleriyle ilgili her şeyi dobra dobra anlatmışlar. Bu kitabı yazmaktaki amacınız nedir? Cenk Özbay: Amacımız Türkiyede benzeri olmayan gey-lezbiyen çalışmalarından birini yapmaktı. Daha önce böyle kitaplar kurgusal olarak yazılmıştı, literatüre uygun değildi. Bu, Metisten çıkan Cinsellikler serisinin ikinci ayağı. İlki "Erkek Eşcinseller"di. Nasıl bir araya geldiniz? C.Ö.: Ben okulda toplumsal cinsiyet sosyolojisi çalışıyorum. Serdar da gey aktivist. Gey hareketler çalışma alanıma giren şeyler olduğu için, ortak arkadaşlarım Serdarla tanıştırdı. Serdar Soydan: Türkiyede kadın eşcinselliği kitabı yoktu. Metis editör arıyordu, biz de istiyorduk. Bu şekilde bir araya geldik. Bu kadınları kitapta buluşturan şey cinsel eğilimleri. Peki bu kadınların lezbiyenliğe bakış açıları nasıl? Yani varoşta yaşayanla üst düzey bir gelire sahip kadının lezbiyenliği yaşayışı aynı mı? C.Ö.: Bizim Boğazda çok güzel evi olan bir katılımcımız, bir de Maltepede varoşta oturan bir katılımcımız da var. İkisi aynı yaşlarda. Varoştaki ciddi problemler yaşıyor. Lezbiyen olmanın getirdiği bazı şeyleri yapamıyor. Bara gitmek, uygun kıyafet giymek, internete girmek gibi... Boğazdaki kız ise bunları takmadan kendi evinde yaşıyor. Aktivist örgütlere katılmıyor ve yurtdışına gitmeye hazırlanıyor. Kadınları ikna süreci nasıl geçti? Çok zorlandınız mı, yoksa hemen kabul ettiler mi? C.Ö.: Tabii, muhalefet eden de oldu. Serdarın en yakın arkadaşlarından biri röportaj vermeyi kesinlikle reddetti. Öte yandan hiç tanımadığımız bir kadın röportaj vermeyi hemen kabul etti. Sırf erkek olduğumuz için muhalefet edenler de oldu. Onlara böyle davranarak dışlandıkları sistemi baştan yarattıklarını anlattık. S.S.: Direkt kabul edenler de istemeyenler de oldu. Kişisel çevremden bazı arkadaşlarım hemen destek verip kabul ettiler. Kitaptakilerin hayatlarında küçük yaşta yaşanan sorunlar gibi farklı bir durum yok... S.S.: Zaten eşcinsel bireyler sürekli marjinalize ediliyor. C.Ö.: Lezbiyenlik gerçeğini tam da bu sokakta, yan dairede, otobüste olabilecek hayatlarla anlatmayı tercih ettik. İlginç hikayeler var ama biz bunları cımbızla seçip kitabı onların üstüne kurmak istemedik. Bu kitaptaki 24 kadın öyle bir ele alınabilir ki, hepsiyle tek tek röportaj yapıldığında inanılmaz sansasyona malzeme olurlar. Neden iki büyük şehirle sınırlı kaldınız? Anadoluya ulaşmaya çalıştınız mı? S.S.: Zaten çok kapalı yaşamlar bunlar. C.Ö.: Çok çalıştık. Ama ulaşamazsın. İzmirdeki lezbiyenler bile toparlanıp da röportaj verecek hale gelemediler. Biz büyük şehir-taşra farkını ortaya koymaya çalıştık. Ama yapamadık. Şu anda Diyarbakırda yaşayan kadına ulaşamazdık çünkü orada "Ben lezbiyenim" diyen, röportaj verecek bir kadın yok. "Lezbiyenlerin erkeksi olması onları daha güçlü ve söz sahibi hale getiriyor" Toplumun eşcinsel erkeklerle kadınlara bakışı arasında fark var mı? C.Ö.: Eşcinsel kadınlar daima sayıca az olduklarını iddia ediyorlar. Bu yüzden de güçsüz ve az görünür olduklarını söylüyorlar. Bir mesele çok önemli, o da erkeksilik. Erkeklerin kadınsılığı onlara daha çok saldırı getirirken, lezbiyenlerin erkeksi olması onları daha güçlü ve birçok alanda söz sahibi haline getiriyor. Lezbiyenlerle geyler iyi anlaşabiliyor mu? C.Ö.: Ben pek iyi anlaştıklarını düşünmüyorum. Bu kadar röportaj yaptık. İyi anlaştıklarını, iyi çalıştıklarını, beraber güzel işler çıkardıklarını, iyi zaman geçirdiklerini sanmıyorum. Kitaptaki röportajlardan... (...)Lezbiyenliğimizden hiç gocunmuyorduk, bizi hiç etkilemiyordu. Sarılıyorduk, çok açık şekilde öpüşmesek bile lezbiyen olduğumuzu saklamıyorduk. (...) Gerçekten ailemle bazı konularda sürekli yüz yüze gelmek durumunda olsaydım olaylar nasıl gelişirdi bilmiyorum. "Babam çok üzülüyor, bunu nasıl en aza indirebilirim?" diye çok düşündüm. (...) Anne olma fikrinde hakikaten zorlanıyorum, bir çocukla uğraşırken, ona şefkat verirken, böyle bir aşamada hissetmiyorum kendimi. (Ebru, 1979 doğumlu, öğrenci) (...)Kızlardan hoşlanmamın hiç sorun yaratmayacağını düşünüyordum, sonra bunun her şekilde karşıma çıkacağını anladım. (...) Bu öğrenilir, kulaktan kulağa yayılır, dalga geçilir, dışlanırım diye üzerimde bayağı bir psikolojik baskı oluştu. (...) O noktadan sonra inanmak istemedim, "Ben kesinlikle erkeklerden hoşlanabilirim, yapabilirim" diyerek birçok erkekle çıktım. (...) Birkaç sene öncesine kadar bu böyleydi. Baktım olacak gibi değil. (...) Lezbiyenlik medyada sadece erkeklerin fantezisine hizmet ediyor, gerçekten neler olduğuyla hiç alakası yok. Bir fotoğraf konacaksa sadece erkeklerin beğenisine hizmet etmesi gerekiyor. (Defne, 1980 doğumlu, öğrenci) (...)Annem öğrendiği zaman, baskı kurdu üzerimde, ben sekiz-dokuz ay boyunca odamda yaşadım. Selamlaşmadık, konuşmadık, sadece işaretleştik. (İrem, 1976 doğumlu, ekonomist) "Annem öğrendiğinde 9 ay odadan çıkmadım" *** Konuştukları 40 kadından 24ünün röportajını kitaba koydular. Bu kadınların yaşları, eğitim seviyeleri, gey-lezbiyen harekete bakış açıları, toplumdaki konumları çok farklı. Aktivistlik anlamında Türkiyenin en aktif lezbiyenleri de, hiç katılmamış olanları da var. Meslekleri de çeşitlilik gösteriyor. Varoştan da kız var, uluslararası kaptan olan da. Üniversitede profesör olan da var fotoğrafçı olan da. Kitaptaki en küçük kadın 17, en büyük kadın 46 yaşında. Yaş ortalamaları 28.

KEŞFETYENİ
Ünlü oyuncu evlilik yolunda ilk adımı attı!
Ünlü oyuncu evlilik yolunda ilk adımı attı!

Cadde | 19.05.2025 - 15:56

Oyuncu Furkan Kızılay, evlilik yolunca ilk adımı atarak sevgilisi Tutku Yılmaz ile nişanlandı.

Yazarlar