23.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
LONDRA Sosyeteye mensup yakışıklı yarış arabası sürücüsü çapkın David Blakelynin güzel konsomatris Ruth Ellis tarafından 10 Nisan 1955te Londranın Hampstead semtindeki Magdala pubından çıkarken kurşunlanarak öldürülmesi, İngiliz hukuk tarihinde kamuoyunu en çok meşgul eden davalardan biri olmuştu. Davada Ellis suçu kadar yaşam biçimi ve ahlaki değerleri için de yargılanmıştı. Her şeyden evvel bir konsomatristi ve birçok sevgilisi vardı. Davası sürerken kendisine yardımcı olacak bir tavır da takınmadı. 1950li yıllarda geçerli olan ahlak kurallarına aykırı olarak mahkemeye sandreye boyanmış saçları, kıpkırmızı rujları, yüksek ökçeli ayakkabıları ile geldi hep. Suçlu bulunduktan sonra kendisine verilen ölüm cezasına temyiz mahkemesi nezdinde itiraz bile etmedi. Halbuki kendisini asılmaktan kurtaracak şartlar mevcuttu. Bir genç kadını, delicesine sevdiği erkeği öldürmeye zorlayan bu şartlar aşıldıktan 47 yıl sonra Criminal Cases Review Commission (CCRC-Suç Davalarını Tekrar İnceleme Komisyonu olarak çevrilebilir) tartışılacak. Öyle tahmin ediliyor ki CCRC, Ellisin suçunu cinayetten kasıtsız öldürmeye indirecek.Mahkemeye sunulacak delillerin başında; öldürme olayı sırasında Ellisin ruh durumu geliyor. Cinayetten 10 gün önce sevgilisi David Blakely, Ellisi yumruklamış ve kendisinden hamile olan Ruthun çocuğunu düşürmesine sebep olmuştu. Ellis zaten birinci çocuğunu aldırmak zorunda kalmıştı ve düşük olayından sonra "hamilelik sonrası depresyonu" içindeydi. Konuda uzman bir psikoloğun hazırladığı rapor CCRCye sunulacak. İkinci delil Ellisin çocukluğunda alkolik babası Arthur Neilson tarafından yıllarca cinsel tacize tabi tutulduğu. Old Baileyde görülen davanın bitmesinden sonra jüri 23 dakika içinde Ruth Ellisi cinayet işlemekten suçlu bulmuş ve bu karardan bir ay sonra, 23 Temmuz 1955te sanık Holloway Hapishanesinin bahçesinde asılmıştı. Cezasının müebbet hapse çevrilmesi için binlerce kişi dilekçe imzalamıştı. İki çocuk annesi Ellis 28 yaşındaydı ve İngilterede asılan son kadın oldu. Hayat hikayesi Kısa bir süre sonra Knightsbridgeteki bir gece kulübüne menajer olur ve o sırada 26 yaşında olan David Blakely ile tanışır. Blakely yakışıklı bir maceraperesttir ve görünüşte çok kibardır. Ellis delicesine aşık olur. Zamanla Blakelynin gerçek yüzü ortaya çıkar. Çok çapkındır ve Ellisi dövmektedir.Bütün bunlar olurken Ellisin bir başka sevgilisi vardır: 34 yaşındaki zengin işadamı Desmond Cussen. Cussen, Ellis ile evlenmek istemektedir. Bu şeytan üçgeni sinirlerini mahvetmiştir. Bir kürtaj ve arkasından yumruklama ile gelen düşük onun depresyona girmesine sebep olur. Şimdi 81 yaşında olan kız kardeşi Muriel Jakubait, Ellisin cinayetten evvelki son günlerini şöyle anlatıyor: "Çocuğunu düşürdükten sonra aklını kaçırmış gibiydi. Ne yaptığını bilmiyordu, annem onunla konuştuğunda sarhoşmuş ve söyledikleri birbirini tutmuyormuş. Cussenin de bu işte rolü büyük. Blakelynin çapkınlığını gündeme getirerek ona devamlı baskı yapıyordu." Davada düşük olayı jüriye bildirilmedi, kullandığı tabancanın nereden geldiği de. CCRCye sunulacak ikinci önemli delil silahın Desmond Cussen tarafından Ellise verildiği. Oğlu Andrenin, silahın Cussen tarafından annesine atış dersleri için verildiğine dair şahitlik yapmasına o zaman izin verilmedi. Cussen, Ellisi sarhoş ettikten sonra cinayet yerine kendi arabası ile götürdü. Bütün bunların hiçbiri ilk davada jüriye sunulmadı. Cinayetten sonra Avustralyaya yerleşen Cussen bir görüşe göre Ellise Blakelyyi öldürmesi için baskı yapıyormuş. Ne yazık ki Cussen artık hayatta değil.Ellisin aile fertleri bu olaydan sonra kendi trajedilerini yaşamışlar. Eski kocası George Ellis 1958de kendisini astı. Oğlu Andre 1982de aşırı doz uyuşturucudan öldü. Senelerce annesinin adını aklamak için çalışan kızı Georgina 50 yaşında kansere yenik düştü. Yaşlı kız kardeşi Muriel hâlâ bu yolda uğraşıyor. Bayan Jakubait, CCRCnin dosyayı tekrar açmaya karar vermesinden dolayı duyduğu mutluluğu dile getirerek "Bu benim için her şey demek. Ailede herkes çok acı çekti ama bir gün Ruthun adını aklayacağımızdan hiç şüphe duymadı" diyor. Yazara e-mail Ellis okulu 14 yaşında bırakır ve ailesinin güney Londraya taşınması ile vaktinin çoğunu dans salonlarında geçirmeye başlar. 17 yaşındayken kendisi ile evlenmeye söz veren Kanadalı bir askere aşık olur ve hamile kalır. Asker Kanadaya döner ve oradan yazdığı mektupla Ellise evli ve çocuk sahibi olduğunu bildirir. Oğlu Andre1944 Eylülünde doğar. 20 yaşındadır ve şehir merkezindeki bir barda hostes olarak çalışmaktadır. Barın üstündeki dairede zaman zaman bar müşterilerini ağırlar. O sıralarda "Deli dişçi" lakaplı alkolik George Ellis ile evlenir ve Georgina adlı bir kız çocuğu doğurur ama evlilik yürümez. Boşanırlar.