Pazar"8 Alman 7 günde 1800 şişe bira içti"

"8 Alman 7 günde 1800 şişe bira içti"

30.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

20 senelik denizci Kaptan Mehmet Kemal Ekici "Almanlar biracı, Fransızlar çapkın, Avusturyalılar cana yakın, İngilizler kibar" diyor: "İtalyanlar ise ciddidirler ama sabaha dek bir ağızdan konuşurlar"

8 Alman 7 günde 1800 şişe bira içti

Fransızlar çok çapkındır, eğlenmeyi çok severler. Gözleri hep dışarıdadır. Teknenin içinde de çapkınlık yaparlar. Mesela kabin charter olarak düzenlenen bir mavi yolculuk sırasında Fransız konuklarımız da vardı. Teknede geceleri kabin sakinleri değişiyordu. Avusturyalılar cana yakındır. Ben çok severim onları. Ama onlar da Almanlar gibi içkiye çok düşkündürler. Tatile eğlenmek için çıkarlar. Bağıra çağıra eğlenirler. İtalyanlar çok ciddidirler ama sürekli konuşurlar. Bir keresinde 12 İtalyan akşam yemeği için masaya oturdular ve konuşmaya başladılar. 12si de aynı anda konuşuyor. Biri bile susmuyor. Sabaha kadar saatlerce böyle konuşup anlaşabildiler, nasıl olduysa. Mehmet Kemal Ekici 40 yaşında. Aslında Ankaralı, yani denizsiz bir şehirden. 1970li yılların başında tatil için Bodruma geliyor. "İşte o zaman denize aşık oldum" diyor. Askerden sonra tekrar Bodruma dönüyor ve miçolukla başlayan 20 yıllık deniz serüveni şimdi kaptanlıkla devam ediyor. İşini çok seviyor. Mavi yolculuklarda birçok ülkeden insanla birlikte olmuş. "Her milleti çözdüm" diyen Mehmet Kemal Ekici şimdiye kadar bir tek Türklerin tatil anlayışını çözememiş. "İtalyanlar bavulda makarna taşırlar" İngilizler çok kibardır. Tek istekleri iyi bir tatil geçirmektir. Şamatalı, gürültülü, müzikli eğlenceyi severler. Türkleri sorarsanız... Bu kadar senedir Türkleri açıkçası çözemedim. Kimi sessiz, kimi konuşkan, kimi içer, kimi içmez... Bazıları sakinlik ister, bazıları çılgın eğlence arar. Almanlar biraya çok düşkündür. Bir keresinde sekiz Almanın olduğu bir mavi yolculuğa çıktık. Bu sekiz kişi yedi günde 1800 şişe bira içtiler. Kişi başına günde 32 bira düşüyor yani. En kullanışlı tekneler guletlerdir. Arkası yuvarlak olanlar. Ayna kıçlar ise çok revaçta çünkü kabinleri büyük. Bir de ufak gemiler vardır. Trandiller. 12-13 metredir bunlar ve en fazla iki-üç kabinleri vardır. Genel olarak gemiler iki kabinlikten 10 kabinliğe kadar gider. Yolcular geldiğinde önce izleriz. Bizimle samimi olup eğlenmek istiyorlarsa animasyonlar yapar, sihir gösterileri, dans geceleri düzenleriz. Sohbet eder, tavla turnuvası düzenleriz. Eğer yolcu bizi görmeden tatil yapmak, tek kalmak istiyorsa onlar dışarıdayken bir salonda oturur, yemek ve kabin temizliği dışında ortaya çıkmayız. İtalyanlar bir de mutlaka makarnalarını yanlarında getirir ve pişirtirler. Daha şimdiye kadar bavulunda makarna getirmeyen İtalyana rastlamadım. "Balayına geldi, aşçımıza aşık oldu" Bir anımı anlatayım: Yeni evlenmiş Avusturyalı bir çift bizimle mavi yolculuğa çıktı. Kadın ikinci günden itibaren sus pus oturuyor, kara kara düşünüyor, ağlıyor. Biz de "Ne yaptık, ne oldu?" diye dertleniyoruz. Soruyoruz, cevap vermiyor. En sonunda açıldı. Bizim o zamanki aşçı Musaya aşık olmuş. Bir hafta boyunca o çocuğu nasıl saklayacağımızı bilemedik. Neyse tatilleri bitti, biz de rahatladık. Bizim işte önemlidir; teknedeki misafirlere yan gözle bile bakılmaz. Rahatsız etmemek gerek. Bu sene turizmin durumu çok iyi değil. Aslında şu anda harıl harıl çalışıyor olmamız lazımken birkaç teknemiz limanda bekliyor. Savaştan sonra rezervasyonlar iptal oldu. Hatta her sene iki kere gelen müdavimlerimizden çoğu gelmedi. Bizim koylarımıza gelen yabancıların yüzde 90ı denizimize bayılıyor. Çok güzel koylarımız var. Ne yazık ki bakımsızlar. Belediyeler daha çok ilgilenmeli. Şimdi mesela Göcekte koylar için faaliyet başladı. Bu arada su kayağı, jet ski, muz gibi aktiviteler denizdeki insanları çok rahatsız ediyor. İşimi çok severek yapıyorum ama tabii ki tatil yapamıyorum. Açıkçası tatil yaparsam da denizde değil karada tatil yapmak isterim. Bir de Alman "Altın Kızlar"ımız var. Bunlar her sene gelen 6-7 kadın. Ya hep birlikte gelirler ya da başka arkadaşlarını yanına alıp... Mavi yolculuk hakkında bilmeniz gerekenler İster kabin ister tekne kiralarsınız Özel ya da kapalı tur denilen bu turlarda rota üzerinde çeşitli değişiklikler yapabiliyor, kıyıya yanaşma saatlerini ve aktivite seçeneklerini siz belirliyorsunuz. Mavi yolculuğa çıkmak istiyorsanız iki seçeneğiniz var. Ya bir acente ile anlaşarak kabin kiralıyorsunuz ya da bir grupla birlikte kabin yerine tekneyi kiralıyorsunuz. Yemeği kendiniz hazırlayabilirsiniz Kapalı grup tekne kiralamalarında misafirler kendi kumanyalarını kendileri alabiliyorlar. Ya da alışveriş listesi veriyorlar, yemeklerini aşçıya pişirtiyorlar. Mizana Turizm Yatçılıkın verdiği bilgilere göre genel olarak standart kumanya günlük kişi başı tam pansiyon 20 euro. Daha lüks bir kumanya ise 40 euro. Büyük bavullara gerek yok Mavi yolculuğa küçük bir çantayla katılmakta fayda var. Büyük bavullar kabinlere sığmayabilir. Mayolarınızı, terliğinizi, birkaç tişört ve şort ile geceler için sweatshirtünüzü almanız yeterli. Güneş gözlüğünüzü, kremlerinizi, sinek kovucularınızı ve ilaçlarınızı da unutmamalısınız. Çarşaflar, havlular veriliyor. Ayrıca çoğu teknede maske, palet gibi deniz aksesuvarları ve tavla, olta gibi eğlence malzemeleri bulunuyor. Gerçek bir tatil için mavi yolculuk Mehmet Kemal Ekicinin acentesi olan Mizana Turizm Yatçılıktan 3 ve 7 gecelik örnek paket programlar aldık. Deniz ve güneşle baş başa iyi bir tatil geçirmek ve Türkiyenin cennet koylarını doya doya gezmek için iki-üç günlüğüne bile olsa hayatta bir kez mavi yolculuğa çıkmak gerekiyor. 3 gece 4 günlük program: 2nci gün: Sabah erken saatte Yedialara hareket. Yaklaşık 3-3,5 saatlik seyir sonrasında Yediadalara varış. Öğle yemeğinden sonra karaya çıkarak kısa yürüyüşler yapma imkanı. Akşam 5 çayı sonrasında İngiliz Limanına hareket. Akşam yemeği ve geceleme burada. 3üncü gün: Kahvaltı sonrasında Kleopatra Adasına hareket. Öğle yemeğinden sonra Kisebüküne hareket. 4üncü gün: Bodrumda tur biter.Bodrum-Gökova-Bodrum 1inci gün: Öğleden sonra Bodrum Limanında tekneye biniş. Tanışma ve bilgilendirme.2nci gün: Sabah yola çıkış. İlk denize girme molası öğlen yemeği ile birlikte Karaadada. Daha sonra yaklaşık 3-4 saatlik bir seyir ile Gökova Körfezinin güney kıyısındaki Çatıya varış ve geceleme.3üncü gün: Kahvaltı sonrasında 1.5 saatlik bir seyir ile Yediadalara varış. Geceleme Küfrede.4üncü gün: Küfrede kahvaltı, Löngözde yüzme ve öğlen yemeği molasından sonra geceleme limanı Karacasöğüte varış. Marmarisi gezme olanağı.5inci gün: Kleopatra Adasını geziş. Daha sonra İngiliz Limanına varış ve geceleme. 6ncı gün: Kahvaltıdan sonra Akbüke varış. Buradaki yemek ve yüzme molasından sonra Çökertmeye yol alış. Geceleme Çökertmede.7nci gün: Orak Adası ve Çiftlikte verilecek yemek ve yüzme molalarından sonra yolcuların isteğine göre geceleme Bitez Koyunda ya da Bodrum Limanında.8inci günde kahvaltı sonrası Bodrumda tekneden ayrılınır. Teknelerin günlük kiraları genellikle 400 ile 3 bin euro arasında değişiyor. Kabin charter turlarda ise haftalık kişi başı tam pansiyon fiyatlar 250 ile 500 euro arasında. 1inci gün: 2 günlük programınkiyle aynı.