‘Afacan Dennis’ öksüz kaldı"Dennis the Menace / Afacan Dennis"in babası Henry King Ketcham, 81 yaşında uykusunda öldüBir gün Hank Ketcham’ın evdeki çalışma odasının kapısı öfkeyle açılır. Karısı Alice, 5 yaşındaki oğulları Dennis’in uyumak istemediğini, odasını yerle bir ettiğini söyler ve "Your
son is a menace / Senin oğlun bir tehdit" diye bağırır.
Daha sonra küçük Dennis’in başına ne geldi, karı-koca "senin oğlun, benim oğlum, bizim oğlumuz" diye kavga etti mi bilinmiyor. Ama bu olaydan bir yıl sonra, karısının sözlerinden esinlenen Ketcham’ın "Dennis The Menace" adıyla bir çizgi karakter yarattığını artık tüm
dünya biliyor. Zira çilli suratı, sarı saçları, siyah-beyaz çizgili tişörtü ve kırmızı işçi tulumuyla
"Dennis the Menace", kısa sürede Amerika sınırlarının dışına taşarak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 48 ülkede, 1000 gazetede, 19 dilde yayımlandı.
1 Haziran’da, 81 yaşındayken kanser ve kalp rahatsızlığından uykusunda ölen "Dennis The Menace"in yaratıcısı Hank Ketcham, karikatürist olmaya karar verdiğinde 6 yaşında bile değildi. Babasının bir arkadaşının çizimlerine bakarken karikatürist olmayı kafasına koyan Ketcham, Washington Üniversitesi’nden ayrıldıktan sonra Walt Disney’de animatör olarak iş buldu. Burada "Pinokyo", "Bambi", "Donald Duck / Donald Amca" gibi projelerde çalıştı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise Carmel’e yerleşerek bağımsız karikatürist olarak çalışmaya başladı. Ve 43 yıl boyunca çocukların, aynı zamanda büyüklerin tiryakisi olduğu "Dennis The Menace"i çizdi.
Ketcham tüm bu yıllar boyunca yalnız değildi. Gerçi ilk karısı Alice ölmüş, oğlu Dennis ile de yolları ayrılmıştı ama geniş bir illüstratör ve yazarlar kadrosu ile beraber çalışıyordu. Geçtiğimiz mart ayında 50. yaşını kutlayan "Dennis The Menace"in bunca yıl başarılı olmasının ardında da bu güçlü ekibin yattığı söylenebilir. "Mizah işinde olanların yanında fikir üreten bir ekip olmalı. Aksi halde ortaya çıkan iş sıradanlaşır" diyen Ketcham, 1994 yılında "Dennis The Menace"ı tamamen bu ekibin ellerine teslim etti. Zira karikatür aleminde zirveye oturan Ketcham gözünü yeni zirvelere dikmişti.
Hank Ketcham son yıllarını tuvaller ardında geçirdi; kendini yağlı boya ve sulu boya portreler yapmaya adadı. Sabahın ilk saatlerine kadar kalabalık, dumanlı barlarda jam session’lar izleyen Ketcham caz tutkusunu portrelerine yansıttı. 60 yıl boyunca bütün boş zamanlarını kaplayan golfün ünlü isimlerini de portrelerinde kullanan
Ketcham, eserlerini Louvre, Metropolitan, Tate gibi müzelerin duvarlarında hayal etmekten hiç bıkmadı. Manet, Picasso ve Cezanne’in hiç golf oynamadıklarını fark edince golfü bir kenara bırakıp, kazandığı bu saatleri de stüdyosunda geçirmeye başladı. Kim bilir belki de Dennis ile ulaşamadığı bir tür ölümsüzlük peşindeydi. Bir keresinde "Dennis The Menace"ın kendisinden uzun yaşamasını hiç umursamadığını söylemişti: "Gelecek kuşaklar beni o çizgi bantlarda bulamayacak. İnsanlar ona 30 saniye bakıyor... Sonra gazeteye
balık sarıyorlar!"
50 yıldır 5 yaşında ve tiroit bezi hâlâ aktif Geçtiğimiz mart ayında 50. yaşını kutlayan Dennis, karikatürlerde hiç büyümedi. Hank Ketcham, "Dennis her mart ayında 6. doğum günü için pastanın üzerindeki mumları üflüyor ve yeniden 5 yaşına dönüyor."
Ketcham’a göre Dennis’i niteleyecek bir sözcük henüz sözlüklerde yok. "Bu yüzden ona yaramaz demek zorunda kalıyoruz. O bir yaramazlık abidesi ama isteyerek, bilerek değil. Sanki yaramazlık ve kargaşa onu gittiği her yerde takip ediyor."
Aslında iki tane Dennis The Menace var. Atlantik’in iki yakasında, iki ayrı kişi tarafından yaratılan "Dennis The Menace"ların ikisi de, tesadüfe bakın ki aynı gün, yani 12 Mart 1951’de ilk kez yayımlanmışlar. David Law tarafından yaratılan İngiliz Dennis The Menace esmer ve daha yaramaz.
Hank Ketcham imzasını taşıyan Dennis The Menace, çizgi roman sınırlarını zorlayarak, Türkiye’de de pek çok kez televizyonda "Afacan Dennis" adıyla gösterilen Nick Castle’ın 1993 tarihli filmine ilham verdi. Dennis filmde, çizgi romanda olduğu gibi aksi komşu George Wilson ile karısı Martha’yı yaramazlıklarıyla çıldırtıyordu. Dennis The Menace bir müzikale ve televizyon dizisine de esin kaynağı oldu.
Hank Ketcham 1990 yılında yazdığı otobiyografisi "The Merchant of Dennis The Menace"da, dünyada Dennis gibi pek çok yaramaz çocuk yaşadığını ve dünyanın aslında bu çocuklara ihtiyacı olduğunu söylüyor. "Dennis’in olduğu her yerde yaramazlık da oluyor. Ama Dennis aynı zamanda iyi niyeti, herkese yönelik yardımseverliği, iyi kalpli cömertliği ve belki de biraz fazla aktif tiroit bezlerini temsil ediyor. İçinde Dennis’lerin olmadığı bir hayat çok sıkıcı olurdu. Daha sakin, evet; ama çok sıkıcı!ö
PAZAR