23.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
tubakyol@yahoo.com "Aşk Kitabı / Becoming Jane" şimdi vizyonda.Tabii asıl mesele alıcısı gayet bol olan Jane Austen'ın artık filme çekilecek bir kitabının kalmamış olması. E ne satacaklar bize?Oturup Jane Austen'ın kitaplarındaki karakterleri, hadiseleri derleyerek bir senaryo yazmışlar.Olmuş mu peki?Olmamış.Film olmuş tabii. Güzel olmuş. Çekimler güzel. Kostümler güzel. Manzara güzel. Oyuncular iyi. Jane Austen'ın kitaplarına göndermeler süper. Danslarıyla, reveranslarıyla, doğa yürüyüşleriyle falan dönem şahane. Filme sözüm yok. Jane Austen şunlardan bunlardan etkilendi, onunla bunu bir araya getirip şunu yazdı falan diye gayet zekice tasarlanmış film.Ama aşk olmamış. Neydi adı, "Aşk Kitabı"ndaki erkek karakterin adı bile aklımda kalmadı. Demek ki olmamış. Austen sevenlerin izlemeyi umduğu aşk yok bu filmde. İngiliz yazar Jane Austen'ın hayatından hareketle bir film çektiler. Austen'ın yazdığı kitapların esin kaynağı, bizzat yaşadığı büyük bir aşktır mutlaka diye... Ben Mr. Darcy fan'ıyım. " Aşk ve Gurur / Pride and Prejudice"un esas erkeği...Bir ara bayağı psikopata bağlamıştım. Haftada en az bir doz "Aşk ve Gurur" almadan duramıyordum. Neredeyse bütün arkadaşlarıma, hatta bazılarına cebren ve hile ile "Aşk ve Gurur" izlettim. Kitabı belki bin kez okumuşumdur. Filmi de ezberleyince, BBC'de yayınlanan diziyi indirdim. Ki bu diziyi de zaten daha önce BBC'de yayınlanırken izlemiştim.Olsun, yeniden izledim. Sonra yeniden...Birkaç ay sürdü bu delilik. Şimdi iyiyim. Aslında çok nezleyim ama... Ve Jane Austen'ın "Emma"sını okuyorum şu sıralar. Neyse, en azından artık mütemadiyen "Aşk ve Gurur" izlemiyorum. Aslında bu filmi bu kadar çok izlememin sebebi, yani en azından millete açıkladığım sebep şuydu: Bu aşkın, dünyanın dört bir yanında milyonlarca kadını niye bu kadar büyülediğini anlamak istiyorum. Bu aşkı bu kadar büyüleyici yapan ne?Mr. Darcy'yi bu kadar aşık olunası kılan ne? Parası mı? Karakteri mi? Tipi? Kibirli halleri? Gururu? Kendine güveni? Gizli utangaçlığı? Uzatmayacağım.Kendimce bir cevap buldum çünkü sonunda: Aşkı!"Aşk ve Gurur"un büyüsü Mr. Darcy'nin aşkıdır bence.O kadar aşık ki... Aşkı öyle güçlü ki... "Kendinden bile çok sevmek" dedikleri şey böyle bir şey. Kendine rağmen seviyor. Dünyaya rağmen seviyor.Mr. Darcy'nin nasıl biri olduğu hiç önemli değil aslında. Kadınları Mr. Darcy'ye aşık eden, Mr. Darcy'nin şahsen kendisi, karakterinin kuvveti değil. Aşkının kuvveti! Tabii bu aşka cinsel isteğin katkısını da küçümsememek gerek.O kadar da istedikleri halde dans dışında birbirlerine katiyen dokunamıyorlar çünkü. Gel de çok aşık olma!* * * "Aşk Kitabı"nın Austen hayranlarını kesmemesinin sebebi filmdeki adamın esas kız Jane'i o kadar da çok sevmemesi. Bu adam Jane'i, Mr. Darcy'nin Elizabeth'i sevdiği kadar büyük bir aşkla, tutkuyla, her şeye rağmen sevmiyor.Seviyor ama...Bilirsiniz, sadece seviyor. Austen kitaplarındaki büyüleyici aşk bu değil! Bay Darcy'nin farkı... Şimdi artık sevişerek tanışmaların zamanı. Neşeli ayrıntıların gizlendiği tali yollara girmeden otobandan tam gaz yatağa yuvarlanma çağı.Sabah bir yabancının gözlerine uyanıyor insanlar. Öylece, birdenbire, sabah sabah...Kim bu yabancı?Onu hemen yollayacak mı, bir kahve yapacak mı, telefon numarasını alacak mı, kendininkini verecek mi, arayacak mı, aramayacak mı, ne yapacak? Ve niye? Ne için. Kim İçin? Kim bu yabancı?Ayağa kalk suçlu! (Suçlu vücut mu?)Duşa gir, arın hemen. (Niye, pislendi mi?)Ve geceki sevişmenin anısı gider borusundan kanalizasyona karıştığında, sevişmenin yakınlığı, o izi taşıyan çarşaflarla birlikte kirliye atıldıktan sonra... Sonrası var mı?Sevişmek zira artık sadece tanışmak demek. Tanışmak ama tanımak demek değil ki. Birbirini tanımayanlar samimi olabilir mi?Kolay seks dünyasında bir kadının makyajsız yüzü, çıplak bedeninden daha mahremdir.Ve bir erkekle televizyon karşısında çekirdek çitlemek, o erkekle sevişmekten daha büyük bir vaattir.(Bu yazıyı dört yıl önce başka bir vesileyle yazmıştım, 6 Haziran 2003'te Milliyet Cuma'da yayımlandı. Birkaç gün evvel Teoman'ın Antalya-Kemer'de bir gece kulübünde pistte gayet yakın dans ettiği bir kadınla ilgili "Hiçbir şey hatırlamıyorum. Sabah yalnız uyandım" açıklaması üzerine de yazılabilirdi diye, arşivden...Ve tabii Jane Austen'ın romanlarındaki aşkların bizi niye büyülediğini de kısmen açıklıyor sanki diye...) "Birlikte ama yalnız... İki yabancı"