Pazar “Benden korkma, titre bebeğim!”

“Benden korkma, titre bebeğim!”

07.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Mustafa Ceceli ve Bengü, Show TV’de başlayacak “Kapışma” adlı müzik yarışmasında takım kaptanları olarak ekrana gelecek. Eski dostu Ceceli’ye meydan okuyan Bengü: “Benden korkma, titre bebeğim!”

“Benden korkma, titre bebeğim”

Sezon finali yapan ya da sona eren dizilerin ve yarışma programlarının yerini yaz aylarında yeni projeler alıyor. Bunlardan biri, Show TV’de ramazan ayında başlayacak “Kapışma” adlı müzik yarışması. Asuman Krause’nin sunuculuğunu üstlendiği, Bengü ve Mustafa Ceceli’nin takım kaptanı olduğu program, format açısından bugüne kadar izlediklerimizden bir hayli farklı.

Haberin Devamı

Mustafa Ceceli ve Bengü’yle hem eğlendikleri hem de tüm ekibi eğlendirdikleri yarışmanın setinde
bir araya geldik.

-Son zamanlarda ses yarışmaları hayli popüler oldu. Bir yandan da bir süre sonra bazıları yayından kaldırılıyor. Projeye dahil olmadan önce bu riski de düşündünüz mü?

Bengü:Açıkçası ben kalbimden hiç kötü bir şey geçirmedim. İlk duyduğumda çok heyecanlandım çünkü bugüne kadar alışılmış yarışmaların hiçbirine benzemeyen bir programımız var. Biz burada kimseyi müzikal anlamda eleştirmiyoruz ve onlarla birlikte sonunda ufak cezalar çekiyoruz. Dolayısıyla popüler kimliğimizden de kopup yarışmaya dahil oluyoruz. Bir de işin içinde Mustafa olduğunu duyunca, kabul etmem kaçınılmaz oldu.

Haberin Devamı

Mustafa Ceceli:Bengü’nün üç albümünde beraber çalıştık. Dostluğumuz 10 yılı devirdi. Ben iki yıl boyunca başka bir ses yarışmasında jüri üyeliği yaptım. Bu programda amacımız çok iyi sesleri birbiriyle yarıştırıp finalde onlarla düet yapmak. O gecenin kazananına tamamen stüdyodaki seyirci karar veriyor. Her işe başarıyı hedefleyerek başlıyoruz, olumsuz hiçbir şey kurgulamıyoruz. Bu programın her hafta bir kazananı olacak. Amacımız insanları eğlendirebilmek.

“Kaybedenler cezayı birlikte çekiyor”

-Programın formatını biraz anlatabilir misiniz?

Mustafa C.:Bizim dokuzar yarışmacımız var. Üçlü gruplar halinde aynı anda aynı şarkıyı söylerlerken dinliyoruz. Önümüzde üç ayrı buton var, kimi duymak istersek ona basıyoruz. Şarkıyı aynı anda yorumladıkları için aralarından en iyisini bulmaya çalışıyoruz. Bu arada diyelim ki bir yarışmacıdan emin olamadık, ona önce sarı kart gösteriyoruz. Ardından bu yarışmacıyla kesin olarak yola devam etmeyeceğiz dersek, kırmızı kartı gösteriyoruz. Ondan sonra ya tepelerinden aşağıya bir şey dökülüyor ya bir yerden aşağıya uçuyorlar, başlarına çok komik şeyler geliyor. Her bölümde farklı ve eğlenceli oyunlarımız oluyor. Böylece dokuz kişiyi üçe indiriyoruz. Sonrasında üçlüyü kendi içinde yarıştırıyoruz ve bir kişiyi finale bizimle düet yapması için taşıyoruz. Stüdyodaki seyirci de düetin kazananını belirliyor. Kaybeden taraf yarışmacısıyla birlikte komik bir cezaya maruz kalıyor. İlk bölümde kaybeden tarafı söylemeyeyim, sürpriz olsun ama kaybeden kişinin yarışmacısıyla birlikte başından aşağıya kilolarca boya döküldü.

Haberin Devamı

Bengü:Her bölümün sonunda çok eğlenceli bir finale imza atmış oluyoruz. İzleyiciyi de bunun cezbedeceğini düşünüyorum ben. Ramazan sofralarına misafir olup herkesi eğlendireceğimize inanıyoruz. Biz o kadar eğleniyoruz ki artık yapımcılara “şöyle oyunlar da eklesek mi acaba” diye fikir verir olduk. En başından izlediğiniz bütün yarışma programlarını unutun diye boşuna söylemedik.

“Ses yarışması hayatımın dönüm noktası oldu”

-Tanınmadan önce katıldığınız bir ses yarışması olmuş muydu?

Mustafa C.:Ben katılmıştım. Hatta enteresan bir tesadüf şu anda bu; Milliyet’in liselerarası müzik grupları yarışması vardı, oraya katılmıştık. İkinci olmuştuk. Ben grupta org çalıyordum.

Bengü:90’larda “Pop Show” yarışması çok modaydı. Ben de “Pop Show”a 96’da katılmıştım. Show TV’de yayımlanıyordu. O zamanlar “Pop Show”, Eurovision gibi beklenirdi. Her yıl mayıs ayında düzenlenirdi. Suat Suna, Deniz Seki gibi sonradan çok ünlü olan isimler o yarışmayı kazandı. Ben de İzmir’den gelip katılmıştım. Jüride çok değerli müzik yapımcıları, Kenan Doğulu, Burak Kut vardı. Ondan birkaç ay sonra Kenan Doğulu beni yarışmadan hatırlayıp sahnesine almıştı. O yüzden yarışma benim hayatımın dönüm noktası.

Haberin Devamı

-Yarışmacıların ne hissettiğini çok daha iyi anlıyorsunuzdur...

Bengü:Evet tabii, biz de bir zamanlar o durumda olduğumuz için çok iyi anlıyoruz.

Mustafa C.:Fakat gerçekten çok iyi sesler geliyor ve biz takım kaptanı olarak çok zorlanıyoruz. Seçerken resmen ızdırap çekiyoruz. Son ana kadar kimseye o cezayı veremiyoruz. Başvuranların seslerinin kaliteli olması bizi çok sevindiriyor.

“Maşallah, bu piyasada 12 yıldır dost kalabildik”

-Uzun yıllardır çok iyi dostsunuz, programda gerçekten kapışabilecek misiniz?

Mustafa C.:Vallahi bugün Bengü bana, “Benden korkma, titre bebeğim!” dedi. Şaka bir yana, ben bu piyasaya şarkıcı olarak çıkmadan önce birçok kişinin albümünü yapıyordum. Sonrasında hep “Ortada bir rekabet yok, rekabet albümlerin rafta durmasından ibaret” dedim. Burada benim için güzel olan bir dostumla aynı ekranı paylaşmak ama format gereği kapışırız, kapışıyoruz da...

Haberin Devamı

Bengü:Evet öyle söyledim. Maşallah diyelim. 12 yıldır bu piyasada böyle dost kaldık. Burada tatlı bir kapışma olması gerek ama ne Mustafa benim saçımı çekiyor ne ben ona bir şey yapıyorum. İlk başlarda ben biraz zorlandım. Mustafa’ya bir şey söylüyordum, sonra hemen “Yok, yok kıyamam. Cezaları ben alırım” diyordum fakat iş artık
öyle değil.

“Eğlendirmek için önce kendimiz eğlenmeliyiz”

-Evli, mutlu ve çocuklu olan bir sanatçının nasıl oluyor da 3 milyondan fazla takipçisi oluyor?

Bengü:Albümün adını “Kalpten” koymasından belli. İnsanlara gerçekten kalbiyle sesleniyor Mustafa.

Mustafa C.:Evli ve çocuklu olmayı geçtim, sevgilisi olmayan sanatçının tutacağına yönelik algı bence dünyada çöktü. Dünyanın en yakışıklı adamı Brad Pitt’le dünyanın en güzel kadını Angelina Jolie evli zaten. Artık bunun normal bir şey olduğunu kabul etmek lazım. Bu anormal mi? Bengü şimdi karşısına çıkan ilk kısmetinde evlenmeyecek mi yani?

Bengü:Evleneceğim tabii canım. Hem de çatır çatır evleneceğim.

-Televizyonun çalışma şartları zordur. Oysa siz burada çok eğleniyorsunuz...

Bengü:Aslında burası benim koşarak geldiğim bir yer. İçinde bulunduğum çalışma şartlarından uzaklaşıp başka bir dünyaya geliyorum. Mustafa ve ekiple birlikte gerçekten çok eğleniyoruz. Bazen set kurulurken biz de stüdyoda oturuyoruz, seyircilerin motivasyonu yükselsin diye. İşini bilen güler yüzlü insanlarla birlikte çalıştığımız için şanslıyız. Çok başarılı olacağına da inanıyorum.

Mustafa C.:Set ekibi, bu işi en iyi biz biliyoruz demeyen, bizim tavsiye ve fikirlerimize de kulak veren insanlardan oluşuyor. Evet, biz burada çok keyifli vakit geçiriyoruz çünkü eğlendirmek için önce kendimizin gerçekten eğlenmesi gerektiğini biliyoruz. Zaten bu programın amacı kimseye müzikal anlamda ahkam kesmek değil. Biz de bu yarışmada jüri olarak değil, takım kaptanı olarak yer alıyoruz. Amacımız TV başındaki seyirciye keyifli saatler geçirtmek.

“Asuman’ın tecrübesi işimizi kolaylaştırıyor”

-Programın sunuculuğunu Asuman Krause yapıyor...

Bengü:Asuman’ın bu programda olması beni çok mutlu ediyor. Çok profesyonel ve bizim işimizi de inanılmaz kolaylaştırıyor. Onunla olmaktan dolayı çok mutluyum.

Mustafa C.:Asuman özellikle “Wipe Out” yarışmasından çok tecrübeli bu konuda. Esprileri ve tatlı halleriyle insanlara ufak ufak dokunduruyor. Yarışmaya çok şey kattığına inanıyorum. Onunla beraber çalışmaktan çok memnunum. Geçen gün Twitter’a bir fotoğraf koymuş, “Kapışana değil, kapıştırana bakacaksın” diye.

“Bugüne kadar hiçbir sektör bu kadar hızlı küçülmemiş olabilir”

-Bu yıl yeniden 2014 Kral TV Video Müzik Ödülleri’nde en iyi sanatçı seçildiniz...

Mustafa C.:Evet. Halkımız beni bu ödüle layık gördü. Bugüne kadar yapılan en şeffaf oylama diyebiliriz. Bütün seçimler halkın gönderdiği oylara göre belirlendi. Bu sene Kral TV Video Müzik Ödülleri’nde aslında çok şanslıyım. En İyi Düet dalında da Ravi İncigöz’le “Şeker” adlı parçaya yaptığımız düet ödül kazandı. Dolaylı yoldan bir ödülüm daha var. O da İrem Derici’ye verilen yılın en iyi şarkısı ödülü. İrem’e verdiğim “Kalbimin Tek Sahibi” adlı şarkı bu dalda ödül alınca epey sevindik. Bütün bunlar diğer adayların iyi olmadığını göstermiyor tabii ki. Belki de ben onlardan 10 tane daha fazla oy alarak birinci oldum. Müzik piyasası günden güne küçülen bir sektör. Türkiye’de başka hiçbir sektör bu kadar hızlı küçülmemiş olabilir. Bizim sanatçılar olarak birbirimize her anlamda destek olarak bu piyasayı ayakta tutmamız lazım. Umarım seneye Bengü’yle beraber ödüller alırız.

“3 dakikada kendi kaderimizi belirliyoruz”

-Düet yaparken hangi parçaları tercih ediyorsunuz?

Bengü:Her yarışmacının sesine her şarkı gitmiyor tabii. Finale kalan kişinin sesine uyacak şarkıyı seçmek, ona göre hazırlanmak gerekiyor. Seslerimizin şarkıdaki uyumu da kazanmamız için önemli. Bir müzik yarışmasında adayları ön elemeden geçirir, sonra detaylı filan seçersiniz ama biz burada 3 dakika içinde üç kişiden birini seçmeye çalışıyoruz. Aslında 3 dakikada kendi kaderimizi belirliyoruz.

Mustafa C.:İlk etapta kendi şarkılarımızla düet yapmayı planlıyoruz. Ancak bu demek değil ki bu, ses tonu Mustafa Ceceli’ye ve Bengü’ye benzeyen insanların katılacağı bir yarışma programı. Tam aksine farklı ses tonunda olan kişilerle doğru şarkıda buluşmak önemli. İleride başka şarkıları da seslendireceğiz ama şimdi seyirciden oy toplamak için kendi şarkılarımızı tercih ediyoruz. Bir yandan da
eminim ki televizyon başındaki insanlar “Bunu nasıl eledi” diyecekler benim için. Bütün sesler o kadar iyi ki karar vermek çok zor oluyor.