PazarBiz sadece arkadaş mıyız?

Biz sadece arkadaş mıyız?

04.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yakın arkadaşınız başkalarıyla flört edince üzülüyor ya da kızıyor musunuz? Ya da görüşmediğiniz zamanlarda onu özlüyor musunuz? Uzman Psikolog Filiz Kaya “Arkadaşlar sevgili olup mutlu olabilirler. Ancak ‘Garip olmaz mı?’ sorusu da doğru” diyor

Biz sadece arkadaş mıyız

Magazin dünyasının klişelerinden biridir. Beraber görüntülenen ünlü çift “Birlikte misiniz?” sorusuna “Biz sadece arkadaşız” cevabını verir. Daha sonra bu ikilinin birlikte olduğuna dair “yeni kanıtlar” çıkar ortaya. Böylece çiftin ilk başlarda birlikteliğini gizlediği düşünülür. Oysa arkadaşlıkla başlayan, yakın arkadaşlığa terfi eden ilişkilerin sevgililiğe evrildiği de görülmüştür. Çevrenizde de arkadaşken sevgili olan insanlar vardır. Peki bu ilişkiler daha mı
sağlıklı oluyor? Yoksa dezavantajları daha mı fazla? Psikolog ve terapistlerin yanısıra yakın arkadaşken sevgili olanlara
bu soruları sorduk...

Haberin Devamı

“Dostlukla ilişki arasındaki fark seks”

Filiz Kaya
Uzman Psikolog

-Yakın arkadaşlar sevgili olabilirler. Oluyorlar da; tutkulu, mutlu ve uzun süreli ilişkiler de yaşayabilirler. Ancak “Garip olmazmı?” sorusu da doğru... Özellikle ilk geçiş dönemi pek çok çift için çok “garip” olabilir.

-Yakın arkadaşlıklarda da romantik ilişkilerde de var olan temel benzerlikler ve tek bir fark var. Pek çok araştırmacıya göre yakın arkadaşlıklarla sevgililer arasındaki tek fark seks. Sürece arkadaşlıkla başlamakta sorun yok. Tutku var ise her şey yolunda devam edebilir. Halihazırda ikili arasında “güçlü duygusal bağ” var, “birlikte vakit geçirme” var...

-Yakın bir arkadaşlığın beraberliğe dönüşmesi mutlu bir ilişkinin başlangıcı olabileceği gibi, her iki taraf için de yakın bir arkadaşın kaybı da olabilir.

Haberin Devamı

-Geçiş sürecinde temel problem belirsizliktir. Her iki taraf da ilişkinin biçimini değiştirme konusunda istekliyse, sorun yok. Ancak taraflardan biri arkadaşını “friendzone”da tutmaya kararlıysa önemli bir problem yaşanmaya başlar. Arkadaş olarak kalmak isteyen taraf, ilişki bekleyen taraftan uzaklaşmaya, onunla daha az vakit geçirmeye başlayacaktır. Bir diğer belirsizlik yaratan durum ise karşı tarafın beklentisinden ve isteklerinden emin olamama hali...

“İkinizi de tanıyan birine danışın”

-Sizden hoşlandığından ya da sizinle bir ilişki isteme ihtimalinden emin değilseniz, her ikinizi de tanıyan bir ortak arkadaşınıza danışmayı düşünebilirsiniz. Ya da “arkadaşınızın” tepkilerini daha ayrıntılı gözlemleyebilirsiniz. Başkalarıyla flört ettiğinizi gördüğünde üzülüyor ya da kızıyor mu? Aranızda bir ilişki olabilmesi konusunda espriler yapıyor mu?

-Siz ne hissettiğinizden
emin değilseniz şu soruları cevaplayın: Görüşmediğiniz zamanlarda onu özlüyor musunuz? Onunla baş başa vakit geçirebilmek için ekstra bir çaba sarf ediyor musunuz?

-Bazı çiftler yıllarca
“iyi arkadaş” olduktan sonra bir anda birbirlerine karşı hissettikleri tutkuyu ve romantizmi fark ederler. Bu durum bazıları için pişmanlık duyulan bir kayba dönüşürken diğerleri için ise uzun yıllar süren mutlu bir evliliğin ilk adımı olabiliyor. Yani riskli
ama riski almaya değer.

Haberin Devamı

-Duyguların yakın arkadaşlıktan “aşk”a dönüşmesi kademe kademe yaşanır. Hatta o kadar hafif bir şekilde değişim başlar ki çoğu zaman “Nasıl oldu anlamadım, bir anda sürekli onu düşünür buldum kendimi...” gibi cümleler duyarız.

-Pek çok çift (özellikle ilişkisine değer veren pek çok çift) bu geçiş sürecinde doğru davranmak istedikleri için merkezime başvuruyor. Öncelikle ilişkinin doğasını, güçlü ve riskli yanlarını değerlendiriyoruz ve sonuçları içtenlikle çiftlerle paylaşıyoruz. Yakın arkadaşlıklardan doğan ilişkilerin pek çok olumlu özelliği avantajı var. Çiftlerin bunları koruduklarından emin olmalarını sağlıyoruz. Olası riskleri bertaraf etmek için de önlemler almalarını sağlıyoruz.

“Çok yakınlaşmadan açılmak daha doğru”

Aşkım Kapışmak Davranış Bilimleri Uzmanı

-İlişkide mantığını önde tutan insanlar genelde yavaş yavaş sever ve güvenir. İyi bir ilişki için iyi bir arkadaşlık şart. Çünkü ortak noktaları çok olan insanların beklentileri de benzer olduğu için kendilerinden farklı karakterde birini tehdit olarak algılıyorlar. Bu sebeple iyi bir arkadaşlık yavaş yavaş tanıma ve sevme açısından sağlıklıdır.

Haberin Devamı

-Karşı taraf iyi gözlemlenmeli. Kendi duygularımızı abartıp onun her tavrını “O da istiyor” gibi değerlendirmemelisiniz.

-Karşı taraftan hemen cevap alma beklentisine girilmemeli. Çok yakınlaşmadan açılmak daha doğru. Kesin konuşacaksak açık, net ve dürüst bir şekilde hislerinizi dile getirmelisiniz. “Bana şöyle davrandın. Sen de istiyorsun” gibi karşı tarafı zorda bırakacak konuşmalardan kaçınmalı.

-Birbirlerini iyi tanıyan insanlar ilişkiyi bir üst seviyeye çıkarmalı. İlişkiye yeni heyecan gerekir. Bu sözlenme, nişan gibi bir süreç olabilir.

-Bazı insanlar kendi zihinlerinde bir ilişki yaratıp her buluşmayı, her konuşmayı, her paylaşımı karşılıklı aşk zannederler. Aslında diğer taraf sadece iyi bir dost edinmiştir. Bazı insanlar dostluk sınırlarını bilmez.

Haberin Devamı

“İlk adımı ben attım”

Zeynep Akbay (32, yönetici asistanı)

-Eşimle 2008’de iş ortamında tanışmıştık. 2009’da da sevgili olduk. 2013’te evlendik. Arkadaş kaldığımız bir yıl boyunca ciddi kavgalarımız oldu. Hatta birbirimize uyuz olduğumuz zamanlar da olmuştur. Arkadaş olunca en azından karşınızdakinin bu yanlarını da görmüş oluyorsunuz ve size sonradan bir sürpriz olmuyor.

-Birliktelik için ilk adımı ben attım. Fakat
o sebep oldu. Bana olan ilgisini davranışlarından anlayabiliyordum. Ben de ona karşı boş değildim. İyi ki o ilk adımı atmışım. Zaten ilk adımı erkeklere bıraksak yanmışız.

-Arkadaşlıktan bir beraberliğe geçmenin avantajları daha çok bence. Arkadaş olunca o insanın hayata ve diğer insanlara bakışını anlayabiliyorsunuz. Böylece ona karşı nasıl davranmanız gerektiğine dair bir fikir oluyor kafanızda.

“Arkadaşımmış gibi davranmaya devam etti”

A.C.K.(29, yönetici)

-Üç yıl kadar önce tanıştığım birine ilgi duymaya başladım. Bir süre hislerimin karşılıklı olduğunu sandım ama daha sonra “friendzone”da yani onun “arkadaş alanı”nda olduğumu anladım. Ne yaparsam yapayım beni arkadaşı olarak görüyordu. Hislerimi fark etse bile ilişkimizle ilgili bir adım atmadı. Arkadaşım“mış” gibi davranmaya devam etti.

-En sonunda arkadaş kalamayacağımızı söyledim. Çünkü hislerimi görmezden gelmem mümkün değildi. Birkaç ay onu özledim, aramak istedim fakat daha sonra bu belirtiler azaldı. Şimdi başkasıyla evliyim ve bir çocuk bekliyoruz. Eşim yaşadıklarımı bilmiyor. O sıralar aldığım kararın çok doğru olduğunu sonradan anladım.

“Karşındakinin her şeyini bilmek dezavantaj”

M.S.(30, reklamcı)

-Uzun yıllar arkadaştık. Fakat sonunda ilişkimiz bir beraberliğe dönüştü. İlk adımıda o attı. Çok şaşırdım. Gösterdiği yakınlığın samimiyetimize dayandığını düşünüyordum hep.

-Paylaşımların ilişkiden başlamış olması büyük avantaj. Fakat karşı tarafın geçmişine dair her şeyi bilmem de bir dezavantaj. Çünkü insan bir süreden sonra kıyaslamaya başlıyor.

“Herkesin hayal ettiği ilişkiye ulaşıyor insan”

T.S.(28, pazarlama yöneticisi)

-Erkek arkadaşımla 2001’de tanıştık. Bir yıl sonra ilişkimiz başladı. O zamandan beri birlikteyiz.

-İlk adımı erkek arkadaşım attı. O sıra çok yakın dost olmuştuk. Yaz tatilimizde hiç beklemediğim bir anda bana açıldı ve tabii ki bu bende ilk başta bir şok etkisi yarattı fakat sonra bu fikre sıcak bakmaya başladım.

-Bu durumun kesinlikle avantajları oldu. Bence iki insanın sevgili olmadan önce arkadaş olması gerek. İlişkinin sağlam temellere oturabilmesi için samimi olmak ve her şeyden önce birbirine yakın olmak gerekiyor. Dolayısıyla direkt sevgili olmak yerine önce arkadaşlıkla ilişkinin başlaması bana daha samimi ve eğlenceli geliyor. Arkadaş olduğunuz kişiye daha açık olabiliyoruz, daha samimi, daha içten... Bu arkadaşlığın-dostluğun üzerine aşk da eklendiği zaman aslında herkesin hayal ettiği ilişkiye ulaşmış oluyor insan.

“Kimse dostunun kapısını elinde yüzükle çalmasın”

D.Ç.(28, akademisyen)

- Bütün güzel aşkların özünde iyi bir arkadaşlık ilişkisi var bence. Bu nedenle iki yakın arkadaşın ilişkilerinin aşka dönüşmesi istenmeyecek bir durum değil. Tabii her iki taraf da bu dönüşümü istiyorsa! “Taraflardan biri bunu istemiyorsa da, eğer gerçekten yakın arkadaşlarsa, bir şekilde bu durumun üstesinden gelirler” diye düşünüyor insan ama öyle olmuyor. Mutlaka işlerin sarpa sarmasına yol açacak bir şeyler oluyor o süreçte. Bir daha hiç görüşmemekle “hiçbir şey olmamış” gibi yapmak arasında savruluyorsunuz. Evet, eğer aradaki bağ güçlüyse zamanla üstesinden geliniyor belki. Bu durum üzerine şaka yapılabilecek kadar normalleşebiliyor. Ama işte... Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. En fena kısmı da bu bence.

- Naçizane tavsiyem; ilişkiyi arkadaşlıktan aşk ilişkisine dönüştürmek isteyen taraf
bu isteğini karşı tarafa geç olmadan, olabildiğince açık şekilde iletmeli. Ve mesajın yerine ulaştığından çok emin olmalı. Kimse
10 yıllık dostunun kapısını pat diye elinde yüzükle çalmamalı!