Bu da "Kokteyl Turka"...

Neyse ki, son zamanlarda bu Batı özentisi, kendi ürünlerine tepeden bakış kırılmaya başlandı. Bunun en güzel örneği de, Ritz Carltonun barmenleri Cevat Yıldırım, Erkan Karataş ve Serkan Sepenin birlikte hazırladıkları The Turk kokteyli... Yeni kuşağın bu yetenekli barmenleri, yıllar boyunca hemen hepsi ithal malzemelerle şeykır sallayıp durmanın pek ilginçliği olmadığını fark etmiş ve ilgilerini bize özgü lezzetler üzerinde yoğunlaştırmışlar. Ve İstanbulda yapılan NATO Zirvesini de fırsat bilip bu zirveye özgün bir kokteyl sunmaya uğraşmışlar. Sonuçta da nar ekşisi, pekmez, gül aromalı krema gibi tatların votkayla karışımı sonunda ortaya bu kokteyl çıkmış... İşin güzel tarafı, Türk imzası sadece malzemede değil, sunumda da belirgin. Zira dünyada en büyük üreticisi olduğumuz kuru incirden bir ay, yıldız anasonundan da bir yıldızla bayrağımızın ay-yıldızını da kadehin üzerine oturtuvermişler. Üç yıl önceydi... Gusto dergisi için "Barmenlerimiz, yerli lezzetlerle özgün tatlar yarattılar" başlıklı bir konu planlamış, önde gelen barmenlerimize birer kokteyl hazırlamaları için birer malzeme önermiştik. Kimi ayranla, kimi şalgam suyuyla, kimi de gül suyuyla çalışıp ilginç karışımlar yarattılar. Ancak bu hazırlıklar sırasında tuhaf bir diyalog da yaşadık. Swissotelin barmenine, yiyecek-içecek bölümü yöneticilerinden biri bu çalışmaya katılma izni vermemişti. Beyefendiyi aradık. Ne dese beğenirsiniz? "Biz uluslararası beş yıldızlı bir oteliz. Barmenlerimiz öyle şalgam suyu, pekmez gibi yerel malzemelerle çalışmaz..." Yiyecek-içecek sorumlusu, nedense yerli malzemeleri küçümsüyor, onları kullanmayı adeta ilkellik, bayağılık zannediyordu. Buna benzer karışımları-amatörce de olsa-ben de zaman zaman deniyorum. Birkaç yıl önce Hyatt Regencynin Polo Lounge barında bar arkasında konuk olduğum bir gün, gül suyu ve gül yaprakları kullanarak Oriental Martini adını verdiğim gül rayihalı bir karışım hazırlamıştım. Bloody Mary üzerine çalıştım, bu klasik kokteylin limon suyu yerine turşu suyu eklendiğinde çok daha lezzetli olduğunu keşfettim. Sarmısaklı votka yapıp bununla da Bloody Maryler hazırladım. Türkiyenin başka köşelerinden de son zamanlarda bu tür haberler geliyor. Ankarada bir barda, şalgam suyuyla tekila karışımları deneniyor mesela. Bursada da bir barda boza, kokteyllerin ana malzemesi oluyor.Türkiye, aslında kokteyllere lezzet katabilecek malzemeler açısından tam bir cennet... Sumak ekşisinden kekik suyuna, dut pekmezinden, kavun çekirdeğinden yapılan "sübye"ye kadar bir dolu birbirinden lezzetli sıvımız var. Elimizi tutan tek şey, Batının cicili bicili, boyalı, güzel ambalajlı ve bol reklamlı karışım malzemelerine duyduğumuz hayranlık. Değerlerimizin farkına vardığımızda, dünya literatürüne geçecek yeni karışımlar, yeni sentezler yaratacağımızdan eminim. Bu tür ilginç denemeleri olan barmenlere -ve okurlara- bu sütunların her zaman açık olduğunu da ekleyeyim... Şalgam suyuyla tekila Malzemesi (Bir kişilik): Bir çay kaşığı nar ekşisi2 cl. üzüm pekmeziGül aromalı taze çırpılmış krema (Gül suyu veya likörü damlatarak yapabilirsiniz)4 cl. votka, kuru incir ve yıldız anason. Hazırlanışı: Bol kırık buzla nar ekşisi, pekmez ve votkayı blendırda çekin ve konik bardağa süzün. Üzerine gül kokulu taze kremayı ekleyin. Garnitür olarak da ay biçiminde kestiğiniz ve ortasına yıldız anasonu yerleştirdiğiniz inciri ekleyin. The Turk