03.04.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
İşte bunun için güzel bir kitap bulduğumda tüm detaylar üzerinde durarak defalarca okuyorum. Aynısı, yeniden izleyebilme olanağım olsun diye satın aldığım güzel filmler içinde geçerli. "Öğrenmek" için... Arkadaşlarla tadına varmak için... Büyüyü paylaşmak için...Çok güzel bir film seyrettim. Beni düşündüren bir filmdi.İsmi "A Beautiful Mind". Ben olsam ruhun gücü... Cesaret... Umut diye adlandırırdım!En umutsuz durumlarda bile olağanüstü dayanma kapasiteleri olan, her şeyin imkansız gibi gözüktüğü anlarda umutlarını kaybetmeyen insanlar var. Umutsuzluğu aşabilen insanlar...Aslında mutsuz olmak için o kadar çok sebebimiz var ki... Profesyonel yaşamdaki başarısızlıklardan insanların kötülüklerine, haksızlıklara, hastalıklara, arkadaşların ya da sevdiklerimizin aldatmalarına... Ümitsizlik en korkunç aldatmadır. Tehlikeli bir baştan çıkarmadır. Beyni uyuşturucu etkisiyle sarar ve kabuğuna çekilme isteği yaratır. Her şeyi düşünmeden kabul edersin. Tüm olacakları... Bizi çaresiz hareketsizliğe, boşverciliğe iter. Bizi savunmasız ve yaşamaya devam etmek için güçsüz, kırılgan bırakır.Tamamen farklı konulardan bahsetmelerine rağmen bu film bana başka bir filmi hatırlattı: Kurosawanın, iki askerin kar fırtınasında kayboldukları sırada bembeyaz ve sımsıcak bir kürke sarılıp kendilerine doğru sevgiyle kollarını açmış bir kadını gördükleri "Hayaller" adlı filmi. İki asker, kadının onları soğuktan korumak için davet ettiği ve onların tam kendilerini bırakmak üzere olduğu sırada onun, savaşmayı bıraktıkları anda barışı bulacaklarına inandırmaya çalışan soğuk, gerçek ölüm olduğunu anlarlar. Ve savaşmaya karar verirler. Onu kovar ve kendi paltolarıyla korunurlar. Sabah olup da karı temizleyince çadırların kendilerinden çok da uzak olmadığını fark ederler!Umut dolu ve dayanıklı insanların hem kendileri hem diğer insanlar için önemli insani görevleri vardır. Onlar tehlikeli, zor ve kuşku dolu anlarda diğerlerine yardım ederek, cesaretlendirip hayata döndürür.Devletlerde, şirketlerde, ailelerde ya da çiftler arasında en azından birinin bu güce sahip olması gerekiyor. Hayatımızda böylesine güçlü ve cesaretli insanlar gerçekten bir kurtarıcı melek gibi zorluklara, hastalıklara ve trajedilere karşı koymamız konusunda destek oluyorlar. MAALESEF (Bu kelimeye hangi dilde olursa olsun tahammül edemediğimi daha önce söylemiş miydim?) bu tip insanlardan çevremizde o kadar az var ki... Şayet böyle birini tanıyorsak eğer, tüm alçakgönüllülüğümüzle ona gönül borcumuzu ödeyelim! Yazara e-mail Sinemaya gitmenin, kitap okumanın ya da konser seyretmenin "kültür" seviyemiz için iyi bir ölçüt olduğuna inanmıyorum. Hobi de değil. Hele günümüzün tüketen toplumunun sürekli az kaliteli filmlerle, müziklerle, kitaplarla ilgilendiğini düşünürsek; bu tip aktiviteleri izlemek günlük hayatımızın yalnızca bir parçası sayılabilir. "Gerçek kültür" de kendi beynimizi kullanarak yorumlayabilmek, gördüğümüzü, okuduğumuzu veya dinlediklerimizi daha iyi anlayabilmek için kendi bilgilerimizle karşılaştırıp, en iyilerden doğruları çıkarıp hayatımızda yararlı olabilecek tecrübeleri yaşayabilmektir.