Pazar Dört dilde Van Times

Dört dilde Van Times

30.05.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Aziz Aykaç kurucusu olduğu, Türkçe, Kürtçe, Farsça ve İngilizce yayın yapan Van Times gazetesini bir aile şirketi gibi yönetiyor: “İki eşim var; biri resmi, diğeri imam nikahlı. Biri gazetenin imtiyaz sahibi, diğeri insan kaynakları müdürü. Oğlum da İngilizce çevirileri yapıyor”

Dört dilde Van Times

İçindeki kiliseyi yapan mimarının elleri, aynı güzellikte bir yapı daha inşa etmesin diye dönemin kralı tarafından kestirildiği rivayet olunan Akdamar Adası... Güzel gözlü kedisi, gün batımı her derde deva gölü... Dillere destan kahvaltısı, leziz inci kefali derken yaklaşık üç aydır da ilginç bir yerel gazetesiyle konuşuluyor Van ili: Van Times.
Günlük bir gazete olan Van Times’ın özelliği Türkçe, Kürtçe, Farsça ve İngilizce olmak üzere dört farklı dilde yayın yapması. Gazetenin kurucusu ve genel koordinatörü Aziz Aykaç.
Aykaç Van’ın Özalp ilçesinden. 1972’de Hürriyet Haber Ajansı’nda gazeteciliğe başladı. Tercüman gazetesinde, Türk Haberler Ajansı’nda, Anadolu Ajansı’nda, TRT’de uzun yıllar çalıştıktan sonra, önce Şehr-i Van gazetesini hemen ardından da Van Times’ı kurdu. Gazetenin ismini koyarken New York Times’dan “esinlendiği”ni inkar etmiyor. Hatta bu ismin gazeteye ciddi bir hava verdiğini özellikle belirtiyor.
Gazetenin bir diğer özelliği, bir aile şirketi olması. İmtiyaz sahibi Muhbet Altınal, Aziz Aykaç’ın imam nikahlı ikinci eşi. İnsan kaynakları müdürü ise resmi nikahlı ilk eşi Kahire Aykaç.
Yaratıcı, samimi, zeki, mizah duygusu kuvvetli, deneyimli bir gazeteci Aziz Aykaç. Ama serde kadınlık var; iki eşliliğine kızmamak mümkün değil. Yine de düşünüyor insan, ona mı kızmalı, eşlerine mi yoksa hâlâ bölgede varlığını sürdüren, onaylamasak da gücünü “bildiğimiz” o sert “mecburiyet”lere mi?


Genelde yerel gazete denince Adıyaman Haber, Bolu’nun Sesi, Batman Postası gibi adlar akla gelir. Van Times adına nasıl karar verdiniz?
Ben yerel gazeteciliğe,
emekli olduktan sonra, bundan altı yıl önce Şehr-i Van gazetesiyle başladım. Şehr-i Vatan’dan sonra Van’da değişik bir gazete olsun istedim.

Logonuz New York Times’ınkine benziyor bile diyemeyeceğim, birebir aynı. Bunun nedeni nedir?
Van Times ismi kulağa ciddi geliyor. Time zaten zaman demek, Van ilinin adını “zaman” çerçevesinde kullanmak istedim.
E biraz da özenti durumu var tabii. Niye dedim Van’ın da Van Times’ı olmasın? Abdullah Gül, iki ay önceki Afrika gezisi sırasında, kafilede bulunan Ermeni asıllı İstanbullu bir işadamının elinde Van Times’ı görüyor. İşadamı gazetemizin abonesidir, o gün uçakta yanına almış. Cumhurbaşkanı gazeteyle 20 dakika ilgileniyor. Hatta arkadaşa “Bana zaman zaman ulaştır bu gazeteyi” diyor. İki-üç günde bir kargoyla yolluyorum Cumhurbaşkanı’na.

“Ermeniceyi de ekleyeceğim”

Neden dört dilli bir gazete yapmak istediniz?
Biz İran’la komşuyuz; ticaret yapıyoruz, günlük gidiş gelişlerimiz çok oluyor. Bir de 10 bin mülteci var İranlı. Birleşmiş Milletler’deki işlemlerini yapıncaya kadar bir-iki yıl kalıyorlar burada. Ve hepsi de Farsçayı kullanıyor. Onlara hitap edebilmek için gazetede Fars dilini kullanmaya karar verdim.

Bölge insanı zaten Kürtçe konuşuyor.
Evet. Bir de hükümet açılım başlattı, Kürtçeyi de kullandım. Türkçe de ortak dilimiz. Üniversiteli gençlerimiz ve işadamlarımız için evrensel dil olan İngilizceyi de kullandım. Böylelikle dört dilli bir gazete olduk. Bu arada Akdamar Kilisesi 19 Eylül’de Ermeni vatandaşların ibadetine açılıyor.
15 bin kişi gelecek açılışa. Bu nedenle gazeteye Ermeniceyi de ekleyeceğim, hazırlıklarımız tamam.

Satışınız kaç?
Abone sistemiyle çalışıyoruz. Toplam 1000 gazete dağıtıyoruz. Bu Van’daki bütün yerel gazetelerin -ki 11’i günlük,
5’i haftalıktır -toplamından daha fazla.

Kaç kişi çalışıyor gazetede?
11 tane sigortalı personelimiz var. Yayın yönetmeni, yazı işleri müdürü, insan kaynakları müdürü, dizgici, üç tane dağıtıcı; kalanlar da muhabir. Ayrıca üniversitelerdeki öğretim görevlilerinden, bu dilleri bilen uzmanlardan yazı alıyoruz, ajanslardan yararlanıyoruz, kendimiz de haber yapıyoruz.

“Gazetede sağcı yazar da var solcu da”

Hangi haberi hangi dilde yayımlayacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?
Bu haber hangi kesimi daha çok ilgilendiriyor diye bakıyoruz. Eğer Kürt kesimini ilgilendiriyorsa Kürtçe kullanıyoruz. İran kesimini ilgilendiriyorsa Farsça. Haberin önemine göre de değişiyor, herkesi ilgilendirecek bir haberse dört dilde de veriyoruz.

Siyasi açıdan nerede duruyor Van Times?
Benim gazetemde MHP’li yazar da var BDP’li de var, sağcı da var solcu da... Ben böyle bakıyorum. Kendi görüşüm sola daha yakın olmakla birlikte tarafsız gazetecilik yapıyoruz, herkese açığız.

İnternet siteniz günde kaç defa tıklanıyor?
Evvelki günkü yazım 2 bin civarında tıklandı. Hasta okuyucu kesimimiz var, sabah kalkar kalkmaz ilk önce gazeteyi okur, öğle saatlerinde de internet sitesini gezerler.


“Aşk ve Ceza” Van’ın reklamını yapıyor

“Aşk ve Ceza” dizisinde Vanlı bir ailenin hikayesi anlatılıyor. Nasıl buluyorsunuz diziyi?
Doğru tarafları olmakla birlikte biraz abartılı buluyorum. Kadınların üzerinde, dizideki kadar bir baskı yoktur mesela. Zorla evlendirme yoktur. Boşanabilirler. Gençler birbirini severler, evlenirler. Ama yine de reklamın iyisi kötüsü olmaz, Van’ın reklamı oluyor...
Birileri bu sayede Van’ı görüp severse ne mutlu.

Dizideki Savaş karakterini kadınlar çok beğeniyor. Onda da abartı var mı?
Gerçek payı var. Savaş gibi sert ve otoriter olurlar, kadının kıymetini bilirler, ailelerine sahip çıkarlar. Sağlamdırlar.

“Eşlerimden biri MHP’li diğeri CHP’li, akşam evde slogan atıyorlar”

Kaç çocuğunuz var Aziz bey?
Üç tane.

Eşiniz çalışıyor mu?
İkisi de çalışıyor.

Anlamadım. İkisi de?
İki eşim var. Aynı evde yaşıyoruz. Biri resmi nikahlı, diğeri imam nikahlı. İkisi de Van Times çalışanı. Biri imtiyaz sahibi, diğeri insan kaynakları müdürü. İngilizce çevirileri de oğlum yapıyor.

İki eş niye?
Bizim bölge, aşiretler, gelenekler öyle gerektirdi. İlk eşimle çocuğumuz olmayınca ikinci evliliğimi yaptım. O zamanlar öyleydi.

Zor olmuyor mu aynı evde?
İkisi de çok uyumlu. Birisini MHP Kadın Kolları’na kaydettirdim, diğerini CHP’ye. Akşam evde birbirlerine slogan atıyorlar (gülüyor).

Peki siz nerede duruyorsunuz?
Ben merkezdeyim.

Gazetedeki uyumları peki?
Bazen sorun olabiliyor. Biri diyor ki
“Şu haber manşet olsun”, öbürü diyor “Yok benimki manşet olsun”.

Son kararı kim veriyor?
Ben ve arkadaşlarım. Ben gençlere çok önem veriyorum. Burada genç bir ekip var ve aldığımız kararlarda söz sahibidirler.