Pazar “Ekonomi yazarının kendi parasına hayrı yoktur”

“Ekonomi yazarının kendi parasına hayrı yoktur”

21.06.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Osman Ulagay söyleşi kitabı “Küresel Çöküş ve Kapitalizmin Geleceği”nde ekonomik durumu analiz ediyor.

“Ekonomi yazarının kendi parasına hayrı yoktur”

Bütün dünyayı sarsan küresel ekonomik krizden kim keyif alabilir? Krizden fırsat yaratanlar ve Osman Ulagay gibi, krizi tahmin edip yazan ekonomi yazarları... 2008 Ocak’ında “Kriz geliyor” dediğinde “Hadi canım” cevabıyla karşılaşmıştı Ulagay, belki “Bilmiyor bu işleri” diyen bile çıkmıştır. Ama sonuç ortada: Osman Ulagay haklı çıktı.
Şimdi daha bir can kulağıyla dinliyor herkes onu. Eğer krizin derin bir analizini ve çıkış yollarını ‘hap’ halinde öğrenmek istiyorsanız, Murat Aksoy’un Ulagay ile yaptığı söyleşilerden oluşan “Küresel Çöküş ve Kapitalizmin Geleceği” kitabı bunun için yazıldı. 

Bu kitap neden yazıldı?
Bu kitabı oluşturan fikirler, zaten bir gazeteci olarak Türkiye ve dünya ekonomisindeki günlük gelişmeleri izlediğim için kafamda biriken şeylerdi. Son yıllarda ekonomide olanlar benim ölçülerime göre sıra dışı. Özellikle bunun yeterince anlaşılmadığını düşündüğüm için bu konulara odaklanmaya hevesliydim. Murat Aksoy da bunu keşfedip öneride bulununca bu kitap ortaya çıktı. 

Okur ne bulacak kitapta?
İlk üç bölümde kriz analizi yaptık. İkinci üç bölümde ise krizin ve kapitalizmin geleceği ile krizin Türkiye’ye etkileri üzerine konuşmalarımız var. Marx’ın temel dertlerinden biri, kapitalizmi analiz etmekti. Bu kitabı yazarken de benim bir yerde hevesimin bir bölümü de bununla ilgiliydi. Hâlâ kapitalizmi analiz ede ede bitiremedik.

Bu kriz, Marx’ın zaferi mi?
Diyorlar ki “Das Kapital”in satışları arttı. Tamam ama “Das Kapital”i okumanın krize bir yararı olmaz. Ama eşit bir düzenin mümkün olabileceği fikri Marx’ı yaşatıyor.

“Das Kapital”in yararı yok. Ama mesela benim krizden çıkmak konusunda faydam olabilir mi?
Bundan sonra Türkiye’nin doğru adımlar atacağını düşünüyorsanız, şu andaki düşük vergiden istifade ederek otomobil alabilirsiniz. Milyonlarca insan sizin gibi düşünürse iç talep artar, ekonomi canlanır, çarklar tekrar dönmeye başlar. Ama burada bir hesap hatası varsa, diyelim bu otomobili aldıktan iki ay sonra işsiz kalırsanız...

Sizi bulurum.
Aman! Ben alın demedim!

“Bu oyun böyle oynanır” 

“Ekonomi yazarının kendi parasına hayrı yoktur”


“Kriz geliyor” tahmininizin doğru çıkması mesleki olarak iştahınızı kabarttı mı?
Maalesef evet. 25 yıldır ekonomi gazeteciliğinin içindeyim. Olayları izlerken, başkaları için sıkıntılı durumlar da olsa, cazibesine kapılıyorsunuz. Daha derinleşmek, başkalarından önce keşfetmek istiyorsunuz. Üstelik ben kendi köşesinde hareket eden bir gazeteci olarak bu öngörümü söylememin sonucu etkilediğini düşünmüyorum. Dolayısıyla sorumluluk yok, sadece keyif var!

Başkalarının bakmadığı hangi yöne baktınız?
Krizin en kritik belirleyicisi, ABD’deki tüketicinin durumuydu. Sadece borsaya, faizlere baktığınızda göremezsiniz bu gidişatı. Oysa ABD’de ekonomi büyürken bile gelir dağılımı çok adaletsiz hale geldiği için ortalama Amerikalının gerçek geliri 2000’den beri artmadı. Bunu tek telafi eden konut fiyatları düşünce kriz de başladı. Böylece “Tüketicinin kaynakları kurudu, ABD resesyona girecek” öngörüsünde bulunabildim.

“Gol attım” dediniz mi?
Gol attım değilse de “Bu oyun böyle oynanır” dedim. Ama çalkantılı dönemlerde fazla böbürlenmemek lazım, her an golü yiyebilirsin. 


“Küreselleşme anlattım, döviz sordular”
Aile şirketinizde bir-iki yıl çalışıp bırakmışsınız. Siz parayla oynamayı değil de parayı konuşmayı mı seviyorsunuz?
Para kazanmak için ekonomi yapmaktan uzağım. Şöyle bir tartışma da var: Ne tür ekonomiste ihtiyacımız var? Benim yaptığım gibi küresel dönüşüm trendlerini yakalamaya çalışanlara mı? Yoksa önümüzdeki üç ay içinde borsanın ne olacağı sorusunun cevabını verenlere mi? 

Size bu soruları sormuyorlar mı?
Çok... En çok sorulan: Paramı dolara mı yatırayım, lirada mı tutayım? Ben kendimi o konuda hiç geliştirmedim. Son yıllarda fark ettim ki, büyük trendlere odaklandığınızda aradaki küçük dalgaları -yani bu soruların cevaplarını- kaçırıyorsunuz. 

Krizi öngördüğünüzde yatırımlarınızı ona göre şekillendirmediniz mi?
Hayır. Onu yapamıyorum işte.

Ekonomi yazarının kendine hayrı yok yani.
Aynen öyle.

Peki başkasına hayrınız var mı? Akıl istediklerinde ne cevap veriyorsunuz?
Genelde belirsizlik var diyorum ya da olasılıkları sayıyorum. Kendimi yeterli hissetmiyorum tavsiye verebilmek için. Bu sefer de bilgimi kendime saklıyorum sanıyorlar. Piyasalarla trendlerin iki ayrı kulvar olduğunu kabul etmek zor. Epey yıl önce Harp Okulu’nda küreselleşmeyle ilgili bir konferans vermemi istediler. İlk söz alan şunu sordu: “Paramı dövize mi koyayım, lirada mı kalayım?”

Eğer aile şirketinde kalmaya karar verseydiniz...
O aile şirketi kalır mıydı, batar mıydı o da ayrı bir konu!