PazarEren Talu onun ‘ilk flörtü’ydü

Eren Talu onun ‘ilk flörtü’ydü

11.10.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Defne Samyeli şöhreti yakaladığı ilk günlerde her söyleşisinde “Hiç flörtüm olmadı” diyordu. Sonra karşısına Eren Talu çıktı. Hem meslek hem de aile hayatında her şey yıllarca harika gitti. Ama son dönemde önce işini kaybetti, sonra da evliliğindeki pürüzsüz görüntüyü...

Eren Talu onun ‘ilk flörtü’ydü

Aradığım niteliklerde biri karşıma çıkana kadar sevgimi ailem ve diğer insanlarla paylaşacağım. Çok şey de istiyor sayılmam ama kader işte...”
Yıl 1994’tü genç güzellik kraliçesi Milliyet gazetesine bu açıklamayı yaptığında.
Yaşı 22’ydi, Magic Box’ın ya da sonraki adıyla İnter Star’ın güzellik yarışmasında başına üçüncülük tacını takalı üç yıl olmuştu ve şöhrete yeni yeni göz kırpıyordu Defne Samyeli. “Hiç flörtüm olmadı” diyordu ve beyaz atlı prensini bekliyordu bir yandan. Tam olması gerektiği gibi. Kızlarını mühendis ya da doktor olması hayaliyle yetiştirmiş iyi bir ailenin, okullarını derecelerle bitirmiş cici kızı gibi... Tam bir peri masalı kahramanı gibi...

Parlak öğrenci Defne
1972 yılında İstanbul’da dünyaya gelir Samyeli ailesinin tek kızı Defne. Bir de çok sevdiği erkek kardeşi vardır: Sühan. Kendisini bildi bileli göz önünde olmak, izlenmektir derdi. Daha 3 yaşındayken reklamlarda oynar, Ajda Pekkan’ın söylediği Fransızca şarkıları tek kelime anlamadan ezberleyip taklit etmeye bayılır. “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusunu cevabı hazırdır: “Şarkıcı!”
Lakin okuma yazmayı çok küçük yaşta sökmüş bir çocuk olarak bambaşka beklentiler yaratmıştır anne-babasında. Konservatuvara gitmesini istemezler ama TRT İstanbul Radyosu’nun çocuk korosuna girmesine izin verirler kızlarının. Koronun televizyon çekimlerinde diğer çocukların arasından kendisini göstermek için hoplar, zıplar, türlü numaralar çeker.
Nişantaşı Anadolu Lisesi’ni üçüncülükle bitirip Boğaziçi Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya bölümüne giren Defne Samyeli’nin aklı hâlâ müziktedir. Müzikal oyuncusu olmaktır en büyük isteği. Ünlü müzikalleri defalarca izleyip şarkılarını ezberler, kendisini Broadway’de hayal eder.

Güzellik kraliçesi
Üniversite ikinci sınıfta okurken o dönemin ve de yaşların trendlerinden birine uyar, Magic Box’ın düzenlediği güzellik yarışmasına katılır. Tarihler 24 Nisan 1991’i gösterirken Defne Samyeli “Türkiye üçüncü güzeli” sıfatının sahibidir artık. O yarışmanın ilk iki kraliçesi; Pınar Özdemir ve Aslıhan Koruyan (şimdi Sabancı) kendilerine başka yollar çizerken Defne Samyeli adı
o gün itibarıyla hayatımıza girer. Bir daha çıkmamak üzere... Azimli, hırslı ve şanslıdır.
Senegal’deki Avrupa Güzellik Yarışması’nda dördüncü olur. Ancak şansı daha o zamandan yardım eder ona, yarışmanın birincisi bir nedenle elenir ve Defne Samyeli yine üçüncülük tacını giyer.
Ama daha önce zaten şöhret basamaklarını tırmanmaya başlamış, önce “Youngstar Galaxy” adlı bir gençlik programı, ardından “Salı Pazarı” adlı program ile İnter Star ekranlarında görünmeye başlamıştır. Artık görünmek için zıplamasına gerek yoktur, hususi onu göstermektedir kameralar. Ümit Aktan ile birlikte sunduğu sabah programı “İyi Günler Türkiye” onu geniş kitlelere tanıtır.

Nihayet şarkı söylüyor
Bir gün canlı yayın konuğu olan Melih Kibar ile hayallerinden biri daha gerçek olur. Defne Samyeli’nin şarkı söylemeyi sevdiğini, televizyon programı ile müziği birleştirmek istediğini öğrenen Kibar, genç kızın sesini dinler. Ve sonra der ki: “Eğer birden televizyonda şarkı söylemeye başlarsan kimse seni ciddiye almaz. Gel biz sana bir albüm yapalım.”
1994’te Melih Kibar şarkıları söylediği “Tek Başına” adlı kasedini çıkarır Defne Samyeli. Şarkıcı olarak pek ses getirmez, kendisi de bu çıkıştan memnun kalmaz ama dergilerde fotoğrafları yayımlanır ve aşk meşk ile ilgili fikirleri sorulur bol bol. Cevap hep aynıdır: “Hiç flörtüm olmadı.”

Çapkın mimarla evlilik
İş hayatında sürekli yükselir, 1994 yılını “Show’da Show” adlı bir eğlence programıyla kapatırken, gönül defteri hâlâ boştur.
“Sanki içimde iki kişilik varmış gibi” der Esquire dergisine: “Biri, iş dünyasındaki Defne. Bu her zaman gözü açık olması gereken, yaptığının en iyisini yapmaya çalışan güçlü bir Defne. Öte yandan, sevgiye çok muhtaç, çok duyarlı, inanılmaz gözü yaşlı, enteresan bir kız. Türk filminde bile ağlayan. Ben de ikisini bağdaştıramıyorum.”
Ama işte ikisini bağdaştırıp peri masalını tamamlayacağı günler yakındır aslında. 1995 ilkbaharında, gazeteler Defne Samyeli’nin çapkınlığıyla anılan ünlü mimar Eren Talu ile birlikte olduğunu yazar. Aşk jet hızıyla gelişir, 1 Haziran’da Çubuklu 29’da tamamına erer.

Hem haberci hem anne
İş hayatı aynı hızla devam etmektedir. Show TV’den Kanal D’ye transfer olan Defne Samyeli, bir süre “Şakalamaca” adlı programı sunduktan sonra kulvar değiştirir, “Gecenin İçinden” ile haberci olarak çıkar seyirci karşısına. Artık hafta içi her akşam Kanal D izleyicileri Defne Samyeli’den dinlemektedir günün son haberlerini. Sunuculukla yetinmez, haberin mutfağıyla da ilgilenmeye başlar kısa zamanda. Artık gecesi gündüzü işle doludur.
Ama ideal bir genç kadın olarak, kariyeri çocuk sahibi olmasını da engellemez ve tez zamanda bir bebek müjdesi gelir Talu çiftinden. 1996 yılının kasım ayında ilk kızını Las Vegas’ta dünyaya getirir Defne Samyeli. Bebeğin adı anne ve babasının birleşiminden gelmektedir: Deren.
Bebeğini Kanal D haberlerinde seyircisiyle tanıştıran Defne Samyeli, bir ay bitmeden yine ekranlardadır. Bu arada eğitimini de yarım bırakmamış, ancak koşuşturması kimya okumasına izin vermediği için yatay geçiş yaptığı iş idaresi bölümünden almıştır diplomasını.

Canlı yayında saldırganla röportaj
“Gecenin İçinden” uzun soluklu bir program olur. Editörlüğü de üstlenen Defne Samyeli, “Güzellik yarışmasından sunuculuğa” etiketinden kurtulup haberci olarak kabul ettirmeye başlamıştır kendini. Yine de 1999 ekiminde yeni yayın dönemini Kanal D’nin “anchorwoman”ı olarak açtığında hayli şaşkınlıkla karşılanır. Ama Kanal D Haber’in başındaki Tuncay Özkan’ın Defne Samyeli’ye inancı tamdır.
Ayağının tozuyla meslek hayatının en büyük hadisesini yaşar, iki kişiyi rehin almış silahlı bir adamla canlı yayında 2,5 saat konuşur. Hem becerisi nedeniyle alkışlanır hem aldığı riskten ötürü eleştirilir. Neticede parlak bir başlangıç yapmıştır.

Eren Talu onun ‘ilk flörtü’ydü


Defne Samyeli-Eren Talu aşkı 1995 yılının ilkbaharında ortaya çıkmıştı.


Rahim kanseri
2000 yılı uğursuz gelir genç kadına.
O ana dek hep müjdelerle devam eden peri masalı, rahim kanseri haberiyle sarsılır. Temmuz ayında ameliyat için Amerika’ya giderken ekrandan veda eder izleyicilerine... “Gelişen tıp teknolojisi, yaşama, aileme, mesleğime karşı duyduğum sevgi, bağlılık ve sizlerle yeniden birlikte olma isteğim bu hastalığı yenmemde bana güç verecek” der... “Dualarınızın benimle olacağını biliyorum.”
Öyle olur, gazeteler “Dualarımız seninle” başlıklarıyla uğurlar eşi, annesi ve kızıyla uçağa binen Defne Samyeli’yi. Ameliyat başarılı geçer, genç sunucu ilk röportajını Manhattan’daki otel yatağından verir. Kısa zamanda işinin başına dönecektir. Doktorlar “Yorulmaman gerek” dese de mesleği nedeniyle bu söz konusu değildir, öyle söyler. 11 Eylül 2000’de Kanal D ekranındadır.
15 Temmuz 2002’de ise Show TV’de.

İlk kez işsiz kaldı
10 seneye yaklaşan mutlu bir evlilik, 2003’te aralarına katılan ikinci kızları Derin, kariyerinde birbirini izleyen başarılar... Hayatı güllük gülistanlık sürmektedir. 2008’de Ali Kırca’nın ekibiyle beraber Show TV’ye gelişine kadar...
O güne dek hep yükselen Defne Samyeli, ilk kez işsiz kalır. Tökezlemesiyle, bombardımana tutulması bir olur. “Fox’a gitmek için araya hatırlı kişiler soktu ama kabul edilmedi” lafları, sunuculuğu bırakıp şarkıcı olacağı iddiaları...
Emine Erdoğan ve Nimet Çubukçu ile gittiği Katar gezisinin ardından Güneş gazetesindeki köşesinde yazdığı “Emine hanım bize annelik yaptı” temalı yazıyla yeniden şimşekleri çeker. “AK Parti’ye üye oldu” diye yazılır hakkında doğrudan. Diğer tahminler ise iktidardan kocasına proje, kendisine iş kapmaya çalıştığı yolundadır.

Düşüş ihaleyle başladı
Eren Talu o dönemde Galatasaray’ın yeni stadını bitirmeye çalışmaktadır daha.
Beş kuşak Galatasaraylı bir ailenin oğlu olarak gözünü karartıp girdiği bir ihaledir bu. Çok kimseye göre “delilik”tir yaptığı.
Nitekim inşaat gereken sürede tamamlanamaz, Talu ailesi büyük bir sıkıntıyla girer 2009 yazına. Defne Samyeli köşe yazısında ihale sürecini “Alacakaranlık Kuşağı gibi” diye tanımlarken “Hayallerinin peşinde koşmak adına risk alan insanlara çok saygı duyarım” der. Kendisi de böyledir, kocası da.
Ve daha evvel ettiği “Allah, kınayanın başına böyle ihale versin” sözünü de geri alarak bitirir yazısını: “Bir aile olarak herkes bizim kadar güçlü duramayabilir.”

Eren Talu onun ‘ilk flörtü’ydü


Defne Samyeli ve Eren Talu kızları Derin (en solda) ve Deren.



Son perde: Aileyi sarsan kaçamak
Eren Talu onun ‘ilk flörtü’ydü

Ancak bütün bu zor sürece, iflaslara, hacizlere dayanan evlilik, öyle görünüyor ki bir “kaçamak” nedeniyle ciddi sarsıntıda. Eren Talu’nun bar çıkışı bir kadınla çekilen fotoğrafı, her zamanki “Gül gibi karısı varken” tartışmalarını tetikledi.
Herkes bir kez daha evlilik, ayrılık, ihanet uzmanı kesilirken, her ünlü çift gibi onların dramı da her şeyin göz önünde yaşanması. Dolayısıyla bu filmin sonunu da herkes merak ediyor.
Ya Defne Samyeli’nin dişiyle tırnağıyla ve de şansıyla kurduğu peri masalı burada yön değiştirecek ya da yapıştırılıp tamir edilip görünmez çatlaklarla bir şekilde devam edecek.
Belli ki biz de izliyor olacağız...
KEŞFETYENİ
Survivor'dan elenen Pınar'ın eşinden aşk dolu paylaşım
Survivor'dan elenen Pınar'ın eşinden aşk dolu paylaşım

Cadde | 26.04.2025 - 08:44

Survivor Pınar'ın müzisyen eşi Erhan Seçkin'den aşk dolu bir paylaşım geldi.

Yazarlar