Pazar Galata’nın kalbinin attığı Han

Galata’nın kalbinin attığı Han

05.12.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:

Galata’nın meşhur Bankalar Caddesi bölgesinde 250 yıllık heybetli bir eski İstanbullu’yla tanışmaya hazır mısınız? 1700’lü yıllardan bugüne semtin çok katmanlı dokusuyla uyum içinde ayakta kalmayı başaran St. Pierre Han, şehrin tarihine ışık tutan derin hafızasını gün ışığına çıkarıyor

Galata’nın kalbinin attığı Han

İstanbul’da önünden geçerken bizi kendisine hayran bırakıp terk edilmişliğiyle hüzünlendiren binalar vardır. Gölgeler içindeki gizemli merdivenleri kim bilir hangi tarihe tanıklık etmiş, gıcırdayan kapıları kim bilir hangi yüzlere açılmıştır? İstanbul’un tarihi semtlerinden Galata’daki Saint Pierre Han, insanı tam da böylesi bir zaman yolculuğuna çıkarmaya namzet kültür miraslarından biri. 1771-1775 yıllarında inşa edilen Han’ın en önemli misafirlerinden biri Osmanlı Devleti’nin resmi bankalarından biri olarak 1863 yılında kurulan Bank-ı Osmani-i Şahane. 19. yüzyılda şehrin anıtsal yapılarına imza atan Antoine N. Perpignani, Giulio Mongeri gibi dönemin ünlü mimarılarının Han’ı mesken tuttuğunun izleri ise hâlâ duvarlarda. 20. yüzyıl başlarında Mimarlar ve Duvarcı Ustaları Osmanlı Birliği, 1914’te ise Türk Mühendis ve Mimarlar Birliği’ne ev sahipliği yapıyor. Ardından Türkiye’yi kot pantolonla tanıştıran, adını da sahibinden alan “Muhteşem Kot” atölyesi, ülkenin ilk hardal üreticisi Özyer Hardal, Han’ın müdavimlerinden oluyor, ki halihazırda binada faaliyet gösteren tek atölye de bu nostaljik hardal üreticisinin. 

Haberin Devamı

Galata’nın kalbinin attığı Han

Fransız şairin doğum yeri

St. Pierre Han’ın yüzyıllar içindeki bu dönüşümünü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Bahçeşehir Uğur Eğitim Vakfı iş birliğiyle kapsamlı bir restorasyon sürecine girmesi sayesinde okuyabiliyoruz. Restorasyon sürecine de tanıklık etmeyi içerecek şekilde ziyarete açılan Han’ı, İBB Kültür Varlıkları Projeler Müdürü Mimar Merve Gedik şöyle anlatıyor: “Han inşa edilmeden önce yerinde bir ahşap konak olduğunu biliyoruz. Hatta dönemin önde gelen Fransız şairlerinden André Chénier bu ahşap konakta doğmuş. Arkadaki manastırda vaftiz kayıtları da var. Sonra mimar Vallaury, Chénier adına bir arma yapıp cepheye asıyor. Benzer şekilde Fransız Krallığı’na ait bir arma da var cephe üzerinde. Arka parselde ise Ceneviz surlarının ayakta kalan nadir kulelerinden biri yer alıyor. Galata’nın o dönem önemli bir ticaret merkezi olduğunu biliyoruz. Manastırdan limana doğru bir ticari hareketlilik var. Limana bağlı ticaret birimleri de bu Han’da yerini almış. Aslında Perşembe Pazarı’nda gördüğümüz sokak dokusuna benzer bir yapı topluluğu. Her dönem farklı ihtiyaçlara binaen farklı eklentiler yapılmış binaya. Tek seferde inşa edildiğini düşündüğümüz tek bölümü üst katı, çünkü orada daha lineer bir koridor var ve tüm birimler koridora bağlanıyor.”

Haberin Devamı

St. Pierre Han, 58 metre uzunluğunda cephesiyle, yaklaşık 2500 metrekarelik bir alanda konumlanan devasa bir yapı.

Galata’nın kalbinin attığı Han

Harabe estetiği korunacak

Taş, tuğla, mermer ve bazı yerlerde ahşap kullanılmış. Binaya bakarak, belli bir dönemin veya mimari akımın tipik bir örneği diyebilmenin güç olduğunu söylüyor Gedik. Restorasyon sürecinde, binanın mevcudunu muhafazaya dayalı “harabe estetiği” yaklaşımını koruyacaklarını anlatıyor:  “Bir tarihi dokuyla karşılaştığımızda aslında hepimizi en çok heyecanlandıran, onun taşıdığı, geçmişten bugüne getirdiği izler. Onu yok edip yepyeni bir şey yapıldığında o his kayboluyor. Biz de yürüttüğümüz tüm çalışmalarda, geçmişten gelen o izleri kaybetmemeyi amaçlıyoruz. Kötü, kirli ya da harabe görünümünde olabilir ama bu aslında geçmişin izleri. Bu yüzden mevcudun konservasyonuna odaklı bir restorasyon olacak. Elbette tüm uygulamaları, alanında uzmanlardan oluşan bir bilim heyetine danışarak hayata geçireceğiz.”

Haberin Devamı

Han’ı ziyaret için 

St. Pierre Han, hızla tamamlanması planlanan restorasyon sürecinin ardından kapılarını kültür odaklı bir merkez olarak açacak. Ancak kısa süre önce başlayan restorasyon sürecinde de Han’ı, bir rehber eşliğinde ziyaret etmek mümkün. İş güvenliği bakımından problem yaratmayacak ama binayı da tanıyabilecek şekilde bir rota planlanmış durumda. Bunun için http://link.ibb.gov.tr/YDCUxg adresinden bir form doldurmak ve yerinizi ayırtmak gerekiyor. Gedik, “Şehrin sakinlerini restorasyon sürecine dahil etmek istiyoruz çünkü ne kadar emek verildiğini görmek mekanı daha çok sahiplenmeyi sağlıyor. Han zaten çok kıymetli bir noktada. Kültür merkezi olarak kapılarını açtığında bölgenin çehresini değiştirecek. Biz restorasyona başladığımız andan itibaren merak uyandırmasını ve şimdiden bir odak haline gelmesini istiyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Galata’nın kalbinin attığı Han

Son misafiri ilk hardalcı

St. Pierre Han’ın girişindeki Özyer Hardal tabelalarının 1933’e işaret ettiğine aldanıp çoktan maziye karıştığını düşünmeyin. Birinci katta Han’ın son misafiri olarak hala aktif bir şekilde çalışan atölyesi mevcut. Merakıma yenilip içeri giriyor ve bir kutu toz hardal alırken buluyorum kendimi. O sırada atölyenin ustası, hardalı nasıl hazırlayacağımı anlatırken bir yandan da markayı bilmiyor olmamı kınıyor: “Nusret’e, Günaydın’a satıyoruz, hiç mi duymadınız?”