Pazar"İnternette çocuk pornosu altı yılda 30 kat arttı"

"İnternette çocuk pornosu altı yılda 30 kat arttı"

18.03.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Çocuk Pornografisi" kitabının yazarı Prof. Dr. Oğuz Polat, kariyerlerinde ve sosyal ilişkilerinde son derece başarılı kişilerin arasında bile bu görüntülere düşkün bireyler olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Türkiye'de çocuk pornografisine talep arzdan daha fazla, yani herkesin çocuğu tehlikede"

İnternette çocuk pornosu altı yılda 30 kat arttı

Bilgi, Yeditepe, Bahçeşehir ve Maltepe üniversitelerinde adli tıp dersleri de veren Polat'ın 18'inci kitabı "Çocuk Pornografisi" ay başında Nokta Yayınları'ndan çıktı. Dünyada da hızla tehlikeli noktalara gelen bu konunun köklerinin bir an önce kurutulması gerektiğini söyleyen Polat, ülkemizde çocuk pornografisine talebin arza göre çok daha fazla olması gerçeğine bakarak tüm çocukların tehlikede olduğunun altını çiziyor. Marmara Üniversitesi öğretim görevlisi, Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği Genel Başkanı ve Çocuğu İstismardan Koruma ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat, unvanlarından da anlaşılabileceği gibi hayatını çocuğa karşı şiddet konusuna adamış biri. "Tehlike adım adım hayatımıza girdi" Bugün Türkiye'de çocuk pornografisine büyük bir ilgi var. Pornografi için kullanılan çocuk sayısı az gibi gözükse de bu sektöre çekilmeye çalışan çocuk sayısı inanılmaz boyutlarda. Bu yüzden de pornografiye kurban giden çocukların sayısı her geçen gün artıyor. Eğer bu sayının artmasını istemiyorsak şimdi harekete geçmeliyiz, yoksa yakında çok geç kalmış olabiliriz. Bu sektör inanılmaz hızlı büyüyor. 1998'de çocuk pornografisi içerikli internet sitelerinin sayısı 3 bin 267 iken 2004'te bu sayı 106 bin 119'a ulaştı. Yani altı yılda 30 kattan çok arttı. Ülkemizde çocuk pornografisi ne durumda? Evet, maalesef. Ama hedefler arasında sadece onlar yok. Evde internet erişimi olan tüm çocuklar tehlike altında. Onları çocuk pornografisine çekmeye çalışanların bir kısmı "pedofili hastaları" yani bu tür cinsellikten haz alan kişiler. Ama bu işi yapanların hepsi pedofilik değil. Kimisi para için yapıyor. 2005'te yapılan bir araştırmaya göre dünyada bu sektör üzerinden kazanılan para 3 milyar dolardan fazla.Ülkemizde de bu konuda daha önce basına yansımış örnekler var. Kliniği olan bir tıp doktoru üç farklı çocuk pornografisi sitesi açıyor. Neden yaptığı sorulunca da "Çok büyük paralar kazanıyorum" diyor. Bu sektöre çekilmesi en kolay olan çocuklar sokak çocukları mı? Aslına bakarsanız çocuk pornografisi, uyuşturucu ve çocuk fuhuşu bir üçgen. Çeteler üç koldan birden saldırıyor. Çocukları önce uyuşturucuya bağımlı hale getiriyor sonra da uyuşturucu verme vaadiyle istedikleri gibi kullanıyorlar. Üstelik adım adım bu tehlikeler yaşamımızın içine girmeye başladı. Eskiden uzaktaki insanları kastediyorduk. Sokak çocuğu dediğimiz zaman varoşlardan bahsediyor, uyuşturucu dendiğinde "Burada yok" diyorduk. Şimdi hepsi burnumuzun dibinde, kapımızın önünde. Çocuk pornografisi bireylerin mi çetelerin mi etrafında dönüyor? "Çocuktaki değişimleri gözlemlemek gerek" Sokaktaki çocuklar zaten zorla bu yola itiliyor. Ama bu sektördeki suçlular, evde ailesinin yanında olanlarla da özellikle Messenger gibi sohbet programlarıyla bağlantıya geçiyor. Genelde cinselliği öğrenme yaşındaki çocukları kandırmaları daha kolay oluyor. "Önce ben sana fotoğrafımı yollayayım, sonra sen bana yolla" dedikten sonra çıplak fotoğraf yollatıyorlar.O fotoğraflar bir kez ele geçtikten sonra tehditler başlıyor, çocuklar aile korkusundan seslerini çıkaramıyor. O korku yüzünden karşılarındakinin istediklerini yapmaya başlıyorlar. Ayrıca pornografik içerikli sitelerin yüzde 30'unda çocukların ilgisini çekmek için Pokemon ve Action Man gibi 26 popüler çocuk karakteri kullanılıyor. Çocukları pornografiye nasıl çekiyorlar? Maalesef en büyük sorun, çocukların suçluluk duygusuyla bu tecrübelerini ailelerinden saklamaları. Çocukta durup dururken yaşanan değişimleri gözlemlemek gerek. Mesela çocuk içine kapanmaya başlamışsa veya aniden tırnak yeme alışkanlığı geliştirmişse, gece uykusundan sıçrayarak uyanıyorsa bir sorun olduğunun anlaşılması gerekiyor. Eğer aileler çocuklarıyla yakın ilişkidelerse bu sorunları hemen gözlemler. Böyle durumlarda çocuğa merak ettiklerinizi anlattırmak için korkutma taktiğini değil, paylaşmayı seçmelisiniz. Çocuklarımızın böyle bir durumla karşı karşıya kalıp kalmadığını nasıl anlayabiliriz? "Pedofili tedavisi olmayan bir hastalık" Hayır. Pedofiliyi, durumsal ve tercihsel pedofilik olarak ikiye ayırıyoruz. İlkinde birey sadece çocuklarla ilgili cinsellikten haz duyar, ikincisindeyse bunu bir tür fantezi olarak görür. Bu da bir sapkınlıktır. Kadında da erkekte de görülebilir. Çocuk pornografisine ilgi duyan herkes pedofili hastası mıdır? Bu tüm dünyada tartışılan bir konu. Çünkü pedofili tedavisi olmayan bir hastalık. Ama ben bu konuyu suç olarak görüyorum. Çünkü cinsel bir suça maruz kalan kişiler fiziksel olarak iyileşseler bile ruhsal olarak iyileşemiyorlar. Amerika'nın bazı eyaletlerinde pedofililere ya iğdiş edilmeleri ya da hapse girmeleri teklif ediliyor. Böylece topluma zarar vermeleri engelleniyor. Biz daha bunu tartışmaktan çok uzağız. Pedofili bir hastalık mı yoksa suç mu? Maalesef pedofilik birini dışarıdan bakarak anlayamayız. Çok iyi bir işi, çok sıcak insan ilişkileri olan, tamamen normal görünen birisi de pedofilik olabilir. Cinsel saldırıda bulunacak biri mutlaka kirli sakallı, yakası havaya kaldırılmış, kriminal tipli birisi olur sanılıyor. Bu suçu işleyebilecek kişiler herkes olabilir. Bugün cinsel saldırıya uğrayan çocuklarla uğramayanların oranı yüzde 45 ile yüzde 55 olarak görülüyor. Neredeyse yarı yarıya. Yine de pedofiliklerin bazı ortak özellikleri olduğunu da söyleyebilirim. Genelde sosyal ilişkileri çok kuvvetli değildir. Çocuklarla vakit geçirmeyi yetişkinlerle ilgilenmekten çok severler. Tabii bu çocuklarla oynamayı seven herkes pedofiliktir demek değil. Pedofili hastası birini nasıl tanıyabiliriz? Çocuklarınıza yabancılarla konuşmamasını; yabancı biri sıra dışı veya garip bir şey yapmalarını isterse hemen aile fertlerinden birine bunu anlatması gerektiğini; mayoyla kapattığı yerlerini, en yakınlarına, öğretmenlerine hatta akrabalarına bile göstermemesini; belirli bir yaştan sonra kimsenin kucağına oturmamalarını söylemelisiniz. Çocuklarınızı cinsel istismardan nasıl korursunuz?

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler