Kalamış Marina’da "bir tatlı" eğlence

Nihayet, Anadolu yakasında oturulur, Avrupa yakasında eğlenilir’ önyargısını yıkmayı başardık. Artık Kalamış’taki bir mekan da binlerce kişiyi ağırlayabiliyor."
Bu sözler Marina Brasserie, Yelken Bar, Hai! Sushi gibi mekanlarla Kalamış’ı bu yazın önemli eğlence merkezlerinden birine dönüştüren Divan grubundan Murat Gökaş’a ait. Ama bu yalnızca onun başarısı değil. Çünkü Marina’nın bu yazki popülaritesinde Divan grubunun yanı sıra Develi Et, Develi Balık gibi lezzet klasikleriyle Murphy’s ve "Şapka Ertekin"in barı Le Chapeau’nun da büyük payı var.

Üstelik, geçen hafta sonu sadece Divan Marina Brasserie’de iki bin kişinin gece yarısına kadar eğlendiği, farklı mekan ve lezzet seçenekleriyle herkese bir "eğlence alanı" vaat eden Marina’daki hareketlilik yalnızca bu değil. Çünkü uzun yıllardır yat limanında hizmet veren diğer bar ve restoranlar da yenilenen dekorasyonları ve mönüleriyle bu tempoya ayak uydurmaya başladılar bile.
Kısaca Boğaz’ın öteki yakasında bu yaz geceleri tıpkı şarkıda olduğu gibi "bir tatlı huzur" ile geçiyor. Anadolu yakasında oturanlar için de bu yaz ilk kez yollarda pek yorulmadan.

Ortaköy’deki barı, şapkaları ve Hıncal Uluç’la dostluğuyla tanınan Ertekin de Marina’nın bu yazki konuklarından. Le Chapeau adını taşıyan bembeyaz renkteki barında konuklarını ağırlayan Ertekin’in barında her türlü içki yanında bagetler, tavuk sote, özel patates mönüsü ve birçok meze seçeneği var.
Divan’la kardeş olduklarını ve Marina’nın Divan sayesinde kurtulduğunu söyleyen Ertekin "Marina’nın geleceğini çok parlak görüyorum. Burada her telden insanın seveceği şeyler var. Bu tarz, Türkiye’de ilk kez deneniyor. Ayrıca karşı yakanın müşterisiyle Marina’nın müşterisi arasında bir fark yok" diyor.

Taksim’den sonra ikinci şubesini Kalamış’ta açan Hai! Sushi, Marina’nın genç nüfuslu mekanlarından. Mönüsünde tamago, ebi, tempura gibi 38 çeşit suşi bulunan bar her gece 24.00’e kadar açık. En yoğun saatleri ise Yelken Bar ve Le Chapeau’ya gitmeden önce bir şeyler atıştırmak isteyenlerin akınına uğradığı 20.00-21.00 arası.

Temmuz ayı boyunca cumartesi ve pazar geceleri ortalama iki bin kişiyi ağırlayan Marina Brasserie bu yazın önemli sürprizlerinden biri. Her akşam ünlü DJ’lerin müziği eşliğinde Marina’yı önemli bir eğlence merkezine dönüştüren Brasserie hem Divan geleneği hem de yakaladığı atmosferle karşı yakadaki değişimin lokomotifi görünüyor.
Marina’nın müdürü Murat Gökaş "Bu yaz karşı yakanın eğlence merkezi olduk. Buradaki atmosferin Laila’dan, Reina’dan bir farkı yok.
Tek farkımız eğlenmek isteyen herkesin içeriye girebilmesi. Sonunda şeytanın bacağını kırdık ve ‘Anadolu yakasında oturulur, Avrupa yakasında eğlenilir’ önyargısını değiştirdik. Geçen cuma bin 500, cumartesi 2 bin kişiyi ağırladık" diyor.

Minderleri ve şık banklarıyla müşterilerine rahat bir ortam yaratan Murphy’s, işletmecisi Metin Menahem’in deyişiyle "Anadolu yakasının düzgün yaşamayı seven gençlerini ağırlayan özgür bir mekan". Yerli yabancı her tür içki çeşidi yanı sıra Uzakdoğu mutfağından örneklerin açık büfede sunulduğu barda karides, kalamar gibi deniz ürünleri de var.

Ünü Samatya’dan İstanbul’a yayılan et lokantası Develi, et ve balık restoranları yanı sıra Sinan Erkoç’un sahne aldığı Fasl-ı Kalamış’la Marina’nın önemli zincirlerinden biri. Başta kebap olmak üzere mönüsünde Anadolu et mutfağının birçok lezzetini barındıran Develi’nin 5 bin kişilik bir müşteri portföyü var. Bunların 3 bini Anadolu yakasında oturuyor ve yüzde 70’i de Fenerbahçeli.