Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra bugün geldiğimiz noktada birçok ülkeyi etkisi altına alan koronavirüs, gündemdeki ilk ve neredeyse tek konu. Salgından korunma yolları arasında el hijyeni ilk sırada gelirken, maske kullanımı her ne kadar tartışmalı da olsa büyük yer tutuyor. Daha düne kadar çoğunlukla Uzak Doğu ülkelerinde yaşayanların kullanmasına alışkın olduğumuz maskeler, artık sokakta, toplu taşımada, alışverişte her yerde kullanılıyor. Ancak bu durum maskelerin fiyatlarını hızla yükseltti. Öyle ki bulmak da güçleşti. Özellikle sağlık çalışanları için büyük önemi olan maske kullanımının bu şekilde yaygınlaşması, yalnızca maske üreticisini değil toplumun her kesimini harekete geçirdi. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren kurumlar, üretimi maskeye yöneltti. Büyük küçük birçok firmanın yanı sıra meslek liselerinden gönüllü kurumlara kadar birçok atölyede maske üretimi yapılıyor.
“10 kuruşa aldığımız maskeler 2 lirayı geçti”
Çoğunlukla yüksek risk grubundaki 65 yaş ve üzeri kişilerin yaşamını sürdürdüğü Darülaceze de maske üretimine başladı. Covid-19 vakalarının ülkemizde görülmesiyle birlikte tedbir kapsamında staj çalışmalarına, ziyaret ve etkinliklere ara veren kurumun sakinleri atölyelerinde çalışmalarına devam ediyor. Rehabilitasyon merkezi sorumlusu Gülcan Batur Taşkın, bu kararı almalarında maskelerin fiyatlarının artmasının ve bulmakta güçlük çekmelerinin etkili olduğunu söyledi: “Daha önce 10 kuruşa aldığımız maskelere 2.60 lira fiyat verilince kendi maskemizi kendimiz yapalım dedik. Nefes alabilir özellikte su geçirmez kumaşlar aldık. Bu kumaşlar biraz sert. Yumuşaklık olması için tülbent aldık. Su geçirmez özellikteki kumaşımızın içine iki kat olacak şekilde tülbentimizi diktik. Yan taraflarına da lastikleri geçirerek, kapalı pile şeklinde diktik.”
Antibakteriyel kumaşlar kullanıyorlarMaskelerin yıkanabilir ve ütülenebilir özellikleriyle uzun kullanımlı olduğunu söyleyen Taşkın, üretimlerinin tek kullanımlık maskelerden daha verimli olduğunu düşünüyor. En önemli özelliğinin ise, ağız ve burun kısmını pile şeklinde yaptıkları için kapalı olması olarak anlatıyor: “Kullanım sonrası kulaklardan çıkarıp katladığınız zaman ağzınıza gelecek bölüm kapalı oluyor; haliyle koruyuculuk oranı çok daha yüksek. Kumaşımızın bir diğer özelliği de antibakteriyel olması.”
Gülcan Batur Taşkın öncülüğünde rehabilitasyon bölümünde üretilen maskeler şimdilik, kurumda yaşamını sürdürenlere veriliyor. Kendi ihtiyaçlarını tamamladıktan sonra, talep geldiği takdirde güçlerinin yettiği kadar istekleri karşılamaya hazır olduklarını da söyleyen Taşkın, “Bundan sonraki üretim planımız göz koruyucusu. Projemizi hazırladık. Gözlük tarzında koruyucular için çalışmalara yakında başlayacağız” diyor.
Evde olan yaşlılara tavsiyeler
Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, kurum olarak 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmalarını sınırlandıran kararı en az riskle karşılaşılması adına desteklediklerini söylüyor. Evde daha kaliteli vakit geçirmek için önerilerini de şöyle sıralıyor: “Öncelikle kişisel hijyenlerine azami oranda özen göstermeleri en temel şart. Bununla birlikte yaşlarına ve sağlık durumlarına uygun ev içi egzersizler yapmaları ve beslenmelerine daha fazla dikkat etmeleri oldukça önemli. İlgilerini çekecek kitapları okumaları, bulmaca çözmeleri, televizyonda morallerini yükseltecek eğlence programları izlemeleri, olanakları dahilinde çiçek ve toprakla ilgilenmeleri, balkonlarını güzelleştirmeleri, mutfakta sevdikleri sağlıklı yemekleri yapmaları onlara iyi gelecektir. Evde çift olan yaşlılarımız ise ev işlerinde birbirlerine destek olabilirler. Torunlarına tecrübelerini anlatan anılarını yazabilir ve onlara hediye edebilirler. Fotoğraf albümlerini düzenleyebilir, kısa notlar düşebilirler. Örgü örebilir, dijital platformları kullanabilenler yeni hobiler edinebilirler. Eğer uygun malzemeleri var ise bizim gibi kendi maskelerini yapabilir, resim ile ilgilenebilirler. Aynı zamanda maket ve puzzle yapabilirler. Müziğin de ruhun gıdası olduğunu unutmamalılar.”
Atölyeler devam ediyor
Kuruluşunun 125. yılını geride bırakan Darülaceze, diğer kurumlar gibi tedbir kapsamında ziyaretlere kapalı olsa da sakinleri arasındaki sosyal mesafeyi koruyarak atölye faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. Daha öncesinde olduğu gibi geri dönüşüm atölyesinde sıfır atık kapsamında kadın çantası, sepet, anahtar askılığı, dokuma atölyesinde atkı, şal ve Siirt battaniyesi, yazma baskı atölyesinde tülbentlere baskı ve boya yapma çalışmalarının yanı sıra çiçek yapma atölyesinde seramik hamurundan sukulentin yanı sıra menekşe ve papatya ekimi de yapıyorlar. Bu dönemde sakinlerinin atölyelere ilgilerinin her zamankinden daha fazla olduğunu da anlatan yetkililer, kurum dışı eğitimci desteği ile yürüttükleri seramik ve çini çalışmalarına ara vererek pansuman malzemeleri yapmaya ağırlık verdiklerini belirtti.