“Keşfedilmek ya da keşfetmek zorundayız”

Buz hokeyinin Türkiye’deki serüveni 1991 yılında erkek takımının kurulmasıyla başlıyor. Tam 15 yıl sonra, 2006’da ise kadın takımları kuruluyor. Türkiye Kadınlar Buz Hokeyi Milli Takımı şu an erkeklerden daha iyi. 2016’da Türkiye’de düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası’nda kadın milli takımı erkeklerin mücadele edeceği grubun bir üst seviyesindeki grupta yer alıyor. Rakipleri epey güçlü: İspanya, İzlanda, Avustralya, Meksika ve Yeni Zelanda... Türkiye’de bugüne kadar kurulan en genç takım olarak sahaya çıkacaklar. Takımın en küçüğü 15 yaşındaki kaleci İrem Kırant. En büyüğü Makbule Atalı iki çocuk annesi. 22 kişiden oluşan takımda genç sporcuların yaş ortalaması 20’lerde. Hepsi bir yandan eğitimine devam ediyor. Onlara göre buz hokeyi hayatlarını zorlaştırmıyor, aksine disipline ediyor!

Tribünler bir şehir haricinde hep boş

En büyük şikayetleri tribünlerin boş olması ve buz hokeyinin Türkiye’de bilinmemesi. Amerika, Rusya ve Kanada gibi buz hokeyinde söz sahibi ülkelerin maçlarında seyirci bilet bulamazken Türkiye’de ücretsiz olmasına rağmen tribünler, bir tek şehir dışında boş kalıyor. Erzurum halkı ve belediyeleri buz hokeyine gerçekten gönül vermiş. Türkiye Kadın Buz Hokeyi Ligi’nin birincisi de Erzurum Narman Belediye Spor. Ligde toplam yedi kadın takımı mücadele ediyor. Türkiye’de pist bulunan şehir sayısı ise beş: İstanbul, İzmir, Kocaeli, Ankara, Erzurum. Dünya standartlarında olmasak da federasyonun verdiği destekle profesyonelleşmeye
hiç uzak değiller.

Sıkı giyinmeyi unutmayın!

Kadın milli takımımız 29 Şubat-6 Mart 2016’da Ankara’da düzenlenecek Dünya Şampiyonası öncesi kamp için İstanbul’a geldi. Genç sporcularla Fatih’teki Silivrikapı Buz Pisti’nde buluştuk, antrenmanlarını izledik. Buzun üzerinde birbirleriyle nasıl kıran kırana çarpıştıklarını görmek için mutlaka bir hokey maçı izleyin. İddia ediyorum ki çok keyif alacaksınız. Yalnız salon biraz soğuk olduğundan sıkı giyinmenizi tavsiye ederim.

“Antrenmanlara oğlumla gidiyoruz”

Makbule Atalı (37)

Beden öğretmeniyim ve uzmanlık alanımı artistik buz pateni olarak seçtim. Sonra da buz hokeyi antrenörlük kursu aldım. Sporcu olmak daha keyifli olduğu için tekrar takıma döndüm. Şimdi yeniden milli takımda oynuyorum. İki çocuğum var. Annem ve eşim çok destek oluyor. Oğlum da kaymaya başladı, antrenmanlara beraber gidiyoruz. Aileler endişe ediyor ama zannedildiği gibi tehlikeli bir spor değil bu. Kaç yıldır yapıyorum, hiç ciddi bir sakatlık yaşamadım.

“Antrenörüm beni sokakta keşfetti”

Beden eğitimi öğretmeniyim. In-line denilen tekerlekli paten üzerinde kayılarak oynanan bir hokey türü var. O patenle sokaklarda kayarken bir hoca keşfetti ve geliştirmek istedi beni. Çok tanınan bir spor olmadığı için ya keşfetmek ya da keşfedilmek zorundayız. 14 yaşlarında buz hokeyi liginden bir abi beni yine keşfetti ve bizim branşa geçirelim dedi. 16 yaşında milli takıma girdim. O zamandan beri de buz hokeyi oynuyorum.

“Çevremdeki herkes duyunca şaşırıyor”

Buse Kalkavan (19)

Daha önce yüzüyordum, okulum değişince yüzmeyi bıraktım. Bir gün gittiğim buz pistinde buz hokeyi hocaları beni yönlendirdi. Altı

senedir oynuyorum. Çevremdekiler buz hokeyi oynadığımı duyduğunda çok şaşırıyor. Böyle bir takım olduğunu ilk benden duyuyorlar.

“Kız erkek karışık mı oyruyorsunuz?” diye soranlar bile var.

“Hedefimiz grupta kalmayı başarmak”

İrem Kırant (15)

Buz pisti İzmir’de ilk açıldığında evimin çok yakınındaydı. Arkadaşlarım da bir hevesle “gidelim” dediler. O sayede kaymaya başladım. Daha sonra hocalarım iyi kaydığımı söyledi ve beni takıma aldılar. Kaleci olarak oynuyorum. Bu yıl yaşım yettiği için milli takıma katıldım. Hedefimiz grupta kalabilmek.

“Spor hayatımı disipline ediyor”

İlkim Dilan Uygun (21)

Ben figür temelliyim. 6 yaşında buz patenine başladım, 7-8 yıl devam ettim. Bireysel bir spor olduğu için çok yorucu oluyordu. Sakatlık geçirdim, ayağım kırıldı. Devamında hareketleri yapmakta zorlandım. “Bu kadar yıl emek verdim, hokeyde devam edeyim” diyerek bu branşa geçtim. Tıp okuyorum ve ikisi bir arada gayet güzel gidiyor. Bu spor aslında hayatımı disipline ediyor. Heves edip maça gelmek isteyenler “Biletleri nereden alabiliriz?” diye soruyor ama aslında buz hokeyi maçları tamamen ücretsiz.

“İlklerin arasında olmak istedim”

Dilara Lökbaş (16)

Ben figür temelliyim. Annemin yönlendirmesiyle buz patenine başladım ve üç yıl devam ettim. Daha sonra da 9 yaşında hokeye geçtim. Ben hokeye geçerken bu kadar talep yoktu. İlklerin arasında olmak güzel bir fikirdi ve gelişeceğini düşündük. Öyle de oldu.

“Erzurum bu işe gönül verdi”

Betül Taygar (18)

Küçükken buz pateni yapanları izlerdim. Erzurum’da pist açıldığını öğrenince hemen gittim. Antrenörüm gördü ve beni hokeye geçirdi. Dört yıldır Narman Spor Kulübü’nde oynuyorum. Erzurum bu spora gerçekten gönül verdi. Diğer şehirlerin aksine bizim tribünlerimiz neredeyse tamamen doluyor.

“Hokey pahalı bir spor değil”

Sevilay Kesteloğlu (Yardımcı antrenör)

Buz hokeyi zannedildiği gibi pahalı bir spor değil, aileler buz pateniyle karıştırabiliyor. Buz pateni bireysel spor olduğu için antrenör, koreograf, elbise derken epey pahalı oluyor. Ankara’da aylık sekiz ders 200 lira. İstanbul’da da 400 lira gibi bir ücreti var. Önce kaymayı öğreniyor çocuklar, daha sonra hocalar tarafından seçilerek altyapıya alınıyor. O zaman kulüpler birçok şeyini karşılıyor ve ailelere külfet olmuyor. Minik sporcularımız artık 3.5 yaşında kaymaya başlıyor. Bu anlamda dünya standartlarını yakalamış durumdayız ama 12- 13 yaşındaki çocuklar için de geç değil. O yaşlarda başlayıp şu anda milli takımda oynayanlar var.

“Sakatlanma riski çok düşük”

Dilek Çekici

(Kadın milli takım fizyoterapist)

Benim buz hokeyi takımıyla çalıştığımı öğrenenler, hemen soru sormaya başlıyor. İlk soruları da “Çocuğum sakatlanır mı?” şeklinde oluyor. Ben de onlara futbol takımında da çalıştığımı, orada daha çok sakatlanma yaşandığını söylüyorum. Futbolda bir koruma yok sonuçta. Buz hokeyinde kıyafetler çok korumalı olduğu için sporcularımız öyle zannedildiği gibi sakatlık yaşamıyor. Ailelere sert görünse de tehlikeli bir spor olmadığını anlatıyoruz.

“Hokey voleybolun yerini alabilir”

Çağrı Karabulut (Türkiye Kadınlar Buz Hokeyi Milli Takımı başantrenörü)

-Geçen yıl Hong Kong’da düzenlenen şampiyonada namağlup olarak bir üst gruba yükseldik.

-Grup sistemi diğer sporlardan farklı. Pist yetersiz olduğundan uluslararası federasyon takımları seviyelere göre bölmüş ve her grubun bir dünya şampiyonu oluyor.

-Bu seneki kadın milli takımının federasyon tarihindeki en iyi kadro olduğunu düşünüyorum. Takımı gençleştirdik.

-Amacımız iki-üç yıl grupta kalıp seviyemizi yükseltmek, daha sonra da bir üst gruba çıkmayı hedefliyoruz.

-Tesislerimiz çoğalacak. Bakanlığımızın altı-yedi tane daha buz pisti projesi var. 10 yıl sonra farklı yerlerde olacağımızı düşünüyorum.

- Kadın ligimizde toplamda yedi takım, beş tane de pist var. Ankara’da bir pist kapatıldı ama 2017 yılının eylül ayında yeni bir tesis açılacak. Bu futbol ya da basketbol gibi bir spor değil. Sokaklarda beceri kazanamazsınız. Bu sporu öğrenmek için tesis şart.

- Tesis sayısı arttıkça takım sayısı artar. Ülkemizde ilk üç spor futbol, basketbol ve voleybol olarak tanımlanıyorsa buz hokeyi emek verildiği takdirde voleybolun yerine oturabilecek bir spor. Dünyanın en hızlı takım sporudur buz hokeyi ve izlemesi çok keyiflidir.

1 Refika Yılmaz 2 Makbule Atalı 3 Dilara Lökbaş 4 İrem Kırant 5 İlkim Dilan Uygun 6 Buse Kalkavan 7 Betül Taygar