Metrobüste köşe bucak temizlik

Metrobüs, İstanbul halkının en çok kullandığı toplu taşıma aracı. Öyle ki gün boyunca ortalama bir milyon kişi metrobüs kullanıyor ve her bir kişi ortalama 21 dakika seyahat ediyor. 44 istasyon ve 8 farklı hatta hizmet veren metrobüs bu yoğun talebe yaklaşık 535 araçla yanıt vermeye çalışıyor. Hal böyle olunca da o meşhur itiş kakış sahneleri kaçınılmaz oluyor. Peki metrobüs bu yoğun kalabalıkla hijyen anlamında nasıl baş ediyor? İşte bu sorunun peşine düştük ve metrobüslerin nasıl temizlendiğini, her gün arkada bırakılan onca kirden nasıl arındırıldığını merak ettik. İETT’nin Edirnekapı Garajı’nı ziyaret edip garaj müdürü Zeynel Albaş’la adım adım araçların nasıl temizlendiğini gördük.

Günlük prosedür

Albaş’tan aldığımız bilgiye göre metrobüs hattı üzerinde dört ayrı garaj var: Hasanpaşa, Beylikdüzü, Avcılar ve Edirnekapı. Edirnekapı Garajı, 150 civarında metrobüs aracına ev sahipliği yapıyor. Gün içinde çalışan araçlar akşam 20.00 gibi garajlara girmeye başlıyor. İlk olarak mazot kanalı ziyaret ediliyor ki ertesi gün İstanbul halkı yolda kalmasın. Ardındansa fırçadan geçiliyor ve aracın dış temizliği yapılıyor. Dış yıkamadan sonra herhangi bir arızası yoksa park alanına alınıyor ve burada günlük temizlik süreci başlıyor. Albaş bu prosedürü şöyle anlatıyor: “Önce süpürge ekibi gelir aracın içindeki tozu süpürürler. Daha sonra cam silme ekibi, onlar çıkınca da boruları silme ekibi… Ardından şoför panelini silen ekip araca girer. En sonunda da arabaya paspas atılır ve park alanında beklemeye bırakılır.”

Gece 03.00’te denetleniyor

Bu işlemler taşeron firma tarafından yapılıyor. Gece 03.00 gibi, temizlik bittikten sonra, İETT yetkilileri araçları denetliyor. Onay verilirse otobüs şoförü aracını teslim alıp servise çıkabiliyor.

Bunlar her gün yapılan işlemler. Ancak metrobüs temizliği bu kadarla sınırlı değil. Haftada bir detaylı temizlik, ayda bir ise kapsamlı temizlik, dezenfekte ve bakım işlemleri uygulanıyor. Detaylı temizlik kapsamında haftada bir araçlar “Çeşme Başı” denilen yere çekiliyor ve burada şoför torpidosundan yerlere, tavanlardan koltuk altlarına hummalı bir temizlik başlıyor. Ayda bir ise koltukların yüzleri sökülüyor, yıkanıyor, tekrar takılıyor. Bütün araç dezenfekte işlemine tabi tutuluyor.

Edirnekapı Garajı’nda tüm bu temizlik sürecinden sorumlu 20-25 kişi çalışıyor. Garajı kullanan 150 metrobüsün temizliği ve hijyeni onlara emanet. Sürecin tamamı, denetlemelerle birlikte 04.00’ü bulabiliyor. Temizlik ve Manevra Vardiya Amiri Ahmet Göl, servisten dönen araçlarda bazen çok da iç açıcı sahnelerin yaşanmadığını anlatıyor: “Öyle şeyler görüyoruz ki… Kusmuş oluyorlar bazen, bazen bir şeyler unutuyorlar. Bazen de kendilerini unutuyorlar. Birkaç defa arabada sızıp kalan, buraya kadar gelen insan da oldu. Onları da evlerine gönderiyoruz.” Unutulmuş eşyalara gelince, arabalar park alanına gelince temizlik ve güvenlik görevlileri tarafından kontrol ediliyor. Bu kontroller sırasında bulunan unutulmuş eşyalar güvenlik görevlilerince İETT’nin kayıp eşya birimine teslim ediyor. Unutan kişi de eşyalarını bu birimden teslim alabiliyor.

“İstanbul halkı araçlarımıza güvenle binebilir”

Yine Zeynel Albaş’tan aldığımız bilgiye göre yılda iki kere bakteri, küf ve mantar ölçümü yaptırılıyor. Yapılan ölçümlerin sonuçlarının Dünya Sağlık Örgütü’nün kapalı alanlar için belirlediği sınır değerin çok altında olduğunu söylüyor Albaş ve şöyle ekliyor: “Araçlarımız çok yoğun bir şekilde kullanılsa da yapılan ölçümlerde ortaya çıkan sonuçlar Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği oranın altında. İstanbul halkı araçlarımıza güvenle binebilir.” Salgın dönemlerinde ise ekstra önlemler alınıyor. Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı resmi uyarılar dikkate alınarak söz konusu salgına uygun ilaçlamalar hızlı bir şekilde yaptırılıyor. Bu ilaçlamalar sadece salgın anlarında değil, belirli periyotlarda yıl içinde de yaptırılıyor. Albaş, şu an için kendilerine gelen bir salgın uyarısının olmadığını söylüyor.