PazarÖnce hayatları sonra rotaları birleşti

Önce hayatları sonra rotaları birleşti

02.01.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:

Farklı havayollarında pilot olan Nurdan ve Oğuzhan Yararcan çifti, uçuşları sırasında Basra Körfezi’nde denk geldi. Çift gökyüzünde yaşadıkları tesadüf için, ”Bir dakikalık rötar olsaydı denk gelmezdi, kalplerimiz birmiş” diyor

Önce hayatları sonra rotaları birleşti

ÖZLEM ÜLKÜ / Tesadüflere inanır mısınız? Şansa, kalplerin bir olduğunda mesafelerin engel olamadığına... Her gün akan haberler arasında yüzümüzü gülümsetecek olaylar da olmuyor değil. Sekiz ay önce hayatlarını birleştiren pilot bir çiftin havada karşılaşması gibi...

Haberin Devamı

Türk Hava Yolları’nda ikinci pilot olarak görev yapan Nurdan Yararcan, Kuala Lumpur’dan, Pegasus Havayolları’nda görev yapan kaptan pilot eşi Oğuzhan Yararcan ise Bahreyn’den İstanbul’a görevdeydi. Eşinden 8 saat önce Malezya’nın başkentinden havalanan Nurdan Yararcan Basra Körfezi’ne geldiği sırada pilot eşi de Bahreyn’den havalandı ve aynı rotayı takip ederek İstanbul’a ulaştılar. Gökyüzünde yaşadıkları bu tesadüfü sosyal medya hesabından paylaşan Nurdan Yararcan’ın o görüntülere eklediği “Bağdat” şarkısı da dikkat çekti. Kısa sürede çok sayıda insanın izlediği o anların ardından bu büyük tesadüfün kahramanlarına ulaştık; zaman zaman birbirlerini görme fırsatı dahi bulamasalar da tek “rota”da giden hayatlarını konuştuk.

Haberin Devamı

Havacılık hikayeniz ne zaman, nasıl başlamıştı? Kaç yıldır kaptansınız?

Nurdan Yararcan: Aslında çok uzun yıllara dayanıyor. Eşimin de benim de babalarımız havacılığı çok seviyormuş. Bahçelievler’de büyüdüm. Evimizin önünden iniş pistleri görünüyordu. O uçakların inişlerini izleyerek büyüdüm. Üniversiteye başlayınca part time havaalanında yerde çalışmaya başladım. Mezun olunca da Türk Hava Yolları’nın akademisine başvurdum ve kabin memuru olarak görev yaptım. Altı yıldır da ikinci pilot olarak görev yapıyorum.

Oğuzhan Yararcan: Babam uçak teknisyenidir. Dolayısıyla kendimi bildim bileli uçaklara merakım vardı. 2007 yılından beri havayoluyla uçuyorum ama aktif olarak uçmam 15 yaşında başladı. Türk Hava Kurumu’nun kurslarıyla havacılığa başladım. Sonu gelmedi, umarım da gelmez.

Önce hayatları sonra rotaları birleşti

Yollarınız nasıl kesişti?

N.Y.: Aslında çok ilginç bir hikayemiz yok. Anadolu yakasına taşınmıştım, eşim de aynı mahalledeymiş. Ortak arkadaşlarımız aracılığıyla 2 yıl önce tanıştık. Öyle birbirimize çarpıp çantalarımızı düşürdüğümüz romantik bir hikaye değil. Nisan ayında da evlendik. 

Aynı evde iki pilot... Çalışma programı her zaman uymuyordur, nasıl bir düzeniniz var?

N.Y.: Herkes gibiyiz desek de ilginç zamanlarımız olmuyor değil... Örneğin 3-5 gün birbirimizi görmediğimiz çok oluyor. Geçen yine birkaç gündür görüşememiştik, ben eve geliyordum eşim de çıkmaya hazırlanıyordu. Trafiğe takılmıştım, ondan bir beş dakika beklemesini istedim ve evimizin otoparkında görüşmüş olduk. Bazen böyle birbirimizi anca otoparkta. yakalıyoruz ya da kapıda uğurluyoruz. O geliyor ben gidiyorum ya da tam tersi.

Haberin Devamı

O.Y.: Bunları sıklıkla yaşıyoruz ama bir ay öncesinden ayarlama yapıyoruz. Aynı günü yazıp, plan yapıyoruz.

Biriniz kaptan biriniz yardımcı pilotsunuz. Peki ya evin kaptan pilotu kim?

O.Y: Her ne kadar benim meslek sıfatım kaptan olsa da evimizin kaptan pilotu Nurdan. Sonuçta en son masaya erkek yumruğunu vurur, tabii ki karıcım der.

N.Y.: Eşim beni onore ediyor, sağolsun. Ama biz genelde kararlarımızı ortak alır, her şeyi danışırız birbirimize. İş anlamında da çok destekleriz birbirimizi. Eşimin tecrübesi benden fersah fersah fazla.

Gelelim gökyüzündeki büyük tesadüfü olaya... Basra Körfezi’nde denk gelip yanyana uçuyorsunuz. Rotanızın uyuştuğunu nasıl fark ettiniz?

N.Y.: Uçuş programım elime geldiğinde Basra Körfezi’nden Bahreyn Havalimanı’ndan çok yakın geçtiğimi gördüm, inanamadım. Daha kuzeyden olur diye düşünmüştüm, bir hafta önce o rota üzerinden Bangkok’tan dönmüştüm. İnsan zihninde ona hazırlanıyor. Planı görünce hemen Oğuzhan’a gönderdim, biz havada bir yerlerde birbirimizi duyabiliriz diye... Kuala Lumpur’dan 8 saat önce kalktım. Bahreyn frekansı bize verilince Oğuzhan’ların çağrı adını duydum. Kumanda ondaydı, ikinci pilotu konuşmaya başladı ve bunlar, yanımızdalar dedim. Oğuzhan da hemen benim sesimi tanımış. Öyle İstanbul’a kadar beraber arka arkaya uçtuk. Hatta onlar da bizim intifamıza çıkmak istiyorlardı, o düzlemde bir Airbus380 vardı. O bizim üzerimizde olduğu için biz daha tırmanamıyorduk, kule onların süratini artırdı, Oğuzhanların süratini düşürdü bu şekilde birbirimizi takip ettik. Yalnız hiçbir şey bizim kontrolümüzde değildi, tesadüf oldu. Biz sadece rotamıza uygun ilerledik.

Haberin Devamı

O.Y.: Şöyle söyleyebiliriz bunun bir matematiği yok, olsa zaten dünyayı değiştirecek bir durumumuz olurdu. O yüzden hiçbir matematiği yok tesadüf.

Haberin Devamı

Birbirinizi fark edince hiç iletişim kurdunuz mu?

N.Y.: İstanbul hava sahasına girince onları Sabiha Gökçen’in frekansına verdiler. Tam o esnada ben sadece iyi inişler dedim o da iyi inişler dedi.

“Sadece anı olur sanmıştım”

Bu durumun bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmiş miydiniz? Gördüğünüz ilgi ne hissettirdi?

N.Y.: Dört bin saate yakın uçuş sürem var. Ama böyle bir durumu tahmin dahi edemezdim. Çevremizdekiler, ailemiz kalpleriniz birmiş ki havada da denk gelmişsiniz dediler. Paylaşımın ilgi göreceğini, hatta çoğunlukla anlaşılacağını bile düşünmemiştim. Ben sadece anı olsun diye düşünmüştüm. Bu gerçekten olmayacak bir tesadüftü ve benim için çok özeldi. Her şeyiyle hiç müdahale edilmemiş bir tesadüftü. Üzerinde bizim hiçbir etkimiz yoktu ki daha önce bir kere eşim yolcum olarak Boston’a gelmişti. Bir o gün çok heyecanlanmıştım ama bu başka bir duygu. Orada planlıydı bu bambaşka.

O.Y.: Benim uçuş sürem 10 bin saat. Hayatımın en ilginç uçuşu bu yaşadığımız oldu. Boston yolcuğumuz da en huzurlu olandı. Hiç o kadar iyi bir yolcuğum olmamıştı. Ama bu daha ilginç.

Böyle bir tesadüf herhalde bizim birbirimizi çağırmamızla olur. Zannediyorum ilahi   bir durum.

“Bir dakika oynama olsa karşılaşamazdık”

n Bu tesadüf sosyal medyada da büyük ilgi gördü. Taksim’de aynı saatte buluşalım desek olmaz gibi çok sayıda yorum aldı... Siz daha önce duymuş muydunuz?

O.Y.: Bugüne kadar hiçbir arkadaşımla havada bu kadar uzun süre yan yana olmadık. Dolayısıyla böyle bir şeyi yaşayabilmek, gerçekten göz göze diz dize olmak, havada da buluşabilmek çok muhteşem. Ailelerimizin bize söylediği,kalplerimizin bir olduğu. Havada da birbirimizi bulduk. Kule izin vermese, pistin sıralanmasında değişiklikler olsa, sıcaklık, hava yoğunluğu, rüzgar, rötar hatta bagajın yüklenmesine kadar çok sayıda değişken var. Bir dakika bile oynama olsaydı bu gerçekleşmeyecekti. Mesleki anlamda da tecrübeli arkadaşlarımız da milyonda bir, milyarda bir böyle bir şey olamaz, çok şanslısınız dediler.

N.Y.: Yorumlar benim de dikkatimi çekti, zamanlama açısından zor olabiliyor evet ama havada buluşmak da pek mümkün değil. Milyonda bir ihtimal diye düşünüyorum. Havada çok nadir olsa da arkadaşlarla karşılaşmalar oluyor. Ama bizimkisi gibisini duymadım.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler