22.06.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:
DİDEM SEYMEN - Araştırma, 117 farklı çalışmanın sonuçlarını inceleyerek ekran süresi ile anksiyete, depresyon, hiperaktivite ve saldırganlık arasında anlamlı bir ilişki olduğunu saptadı. Kız çocuklarında bu etkilerin daha belirgin olduğu görüldü. Ayrıca, 6-10 yaş aralığındaki çocuklar 5 yaş altına göre bu sorunlara daha yatkın.
Araştırmaya göre; 2 yaş altındaki çocukların video sohbetler dışında ekrana hiç maruz kalmaması gerekiyor. 2-5 yaş arası çocuklar için ekran süresi günde 1 saati, 6 yaş üzeri çocuklar için ise 2 saati aşmamalı. Özellikle oyun oynayan çocukların risk altında olduğu belirtildi. 6-10 yaş aralığındaki çocuklar, 5 yaş altına göre duygusal sorunlara daha yatkın. Dahası, bu sorunları yaşayan çocuklar, başa çıkma yöntemi olarak ekranlara daha fazla yöneliyor. Bu da problemi derinleştiriyor.
Araştırmanın başyazarı Roberta Pires Vasconcellos, “Duygusal olarak zorlanan çocuklar, kısa süreli rahatlama için ekranlara (özellikle video oyunlarına) yöneliyor. Fakat bu, onları duygusal açıdan zorlayan bir döngüye hapsedebiliyor” diyor.
Ebeveyn rehberi
1. Ekranı ‘dijital dadı’ gibi kullanmayın
Çocukları sakinleştirmek ya da susturmak için ekrana yönlendirmek, onların duygularını düzenlemeyi öğrenmelerini engelliyor. Duygusal gelişim sekteye uğruyor, çocuk ekranla kendini oyalamaya alışıyor.
2. Duygusal başa çıkma yöntemi olarak ekranlara yönelmelerini engelleyin
Eğer çocuk üzgün ya da içine kapanık olduğunda ekran arıyorsa, bu bir sinyal olabilir. O an sorunun ekran değil, çocuğun içsel ihtiyacı olduğunu fark etmek önemli.
3. Video oyunlarına dikkat!
Çevrimiçi oyunlar, çocuklarda sosyal medya etkisi yaratıyor. Sürekli oyunda kalma baskısı, uyku, ders ve yüz yüze ilişkileri aksatabiliyor.
4. Net kurallar belirleyin, kararlı olun
Tutarlı kurallar çocuklara güven verir ve sınırları benimsemelerini kolaylaştırır. Sınırları çocuğun yaşına ve gelişimine uygun şekilde belirlemek gerekir.
5. Ebeveyn denetimlerini aktif hâle getirin
Telefon ve tabletlerde yer alan ebeveyn kontrolleriyle hem süre hem içerik sınırlandırılabilir. Eğitici olmayan uygulamalar kaldırılabilir.
6. Telefon şart değil, alternatifler üretin
Ebeveynler çoğu zaman küçük çocuklara, abileri veya ablalarıyla aynı yaşta telefon verme baskısı hissediyor. Bu bir zorunluluk değil. Kamp, arkadaş buluşmaları gibi yaratıcı alternatifler sunun.
7. ‘Hayır’ demekten çekinmeyin
Ailelerin en çok zorlandığı konulardan biri bu. Hayır dediğinizde çocuk ağlayabilir, öfkelenebilir ama uzun vadede bu tutum onların ruh sağlığı için en doğru yaklaşım olacaktır.