09.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
myalcin@turk.net Karikatürlerde hep kalantor işadamlarının, ensesi kalın tiplerin ellerinde görmeye alışık olduğumuz puro için bu alışılmadık sevimlilikteki sözleri söyleyen kişinin adı Zino Davidoff. Diğer adıyla "dünyaya puroyu sevdiren adam"...1906'da doğan, 88 yıllık ömrü boyunca bir yandan dünyanın en seçkin purolarını imal edip bir yandan da puronun elçiliğini yapan bu Ukrayna asıllı puro tüccarının adı, bugün sadece puroda değil, dev bir lüks ürünler imparatorluğunda yaşıyor. Ve Davidoff imparatorluğu, bu yıl kurucusunun doğumunun 100'üncü yılını kutluyor. Puro tolerans demektir, iddiasızlık demektir ve perde arkasındaki mutluluktur. Aşırılığa ve hırsa izin vermez. Puro aynı zamanda yeryüzü nimetlerinin gelip geçici olduğunu da gösterdiği için kişiyi alçakgönüllü kılar. Puro içen adam, bir anlık mutluluğun insan ömründe ne denli büyük değer taşıdığının farkındadır. Büyük hırs ve düşlerin bir puro dumanı gibi uçup gittiğini bilir. Mutluluk peşindedir ama belki mutluluk diye bir şey yoktur, onu da göze alır..." Bir grup Türk gazetecisi, geçtiğimiz hafta bu vesileyle imparatoruğun kurulduğu yer olan Cenevre'de ve bugün yönetildiği yer olan Basel'deydik. Davidoff firması, 1911'de Yahudilere uygulanan zulümden kaçarak Ukrayna'nın başkenti Kiev'i terk edip Cenevre'ye sığınan tütüncü Davidoff ailesi tarafından kurulmuştu.Zino ve babası, burada uzun yıllar babasıyla beraber Türk tütününden sigaralar sarıp sattılar. Tabelasında "Davidoff ve Şirketi" yazan dükkan salaş bir görüntüdeydi. Zamanla sigara ticareti puro işine döndü, genç Zino puro işinde ustalaşıp şöhret kazandı, II. Dünya Savaşı'nın bitiminden itibaren gelen refah döneminde ise, Davidoff Avrupa'nın en önemli puro mağazası oldu.Sık sık kapıda siyah renkli lüks otomobiller duruyor, üniformalı şoförlerin açtığı kapılardan krallar, prensler, iş dünyasının doruklarındaki trilyonerler iniyordu. Kısaca boylu, hafif yumuk gözlü bir adam, elinde bir puro, bütün bu müşteri trafiğini başarıyla idare ediyor, konuklarını kapıya çıkıp uğurluyordu. Zino Davidoff bu yıllarda öylesine çok para kazandı ki, adı "Dumanı altına çeviren adam"a çıktı.1920'lerin küçük dükkanı, 1960'larda dünyanın önde gelen isimlerinin müdavimi olduğu bir puro cenneti haline gelmişti. O küçücük dükkandan, zamanla sadece puro değil, lüks aksesuvar, sigara, konyak, kahve, hatta parfüm ve kravat üreten dev bir grup doğdu. Dumanı altına çevirdi Bugünün Davidoff'unda 2 bini aşkın çalışan, 500'ü aşkın da mağaza var. Davidoff, Avo, Griffin's, Private Stock ve Bundle Selection markaları altında yılda 20 milyona yakın puro üretiliyor. 1994'te ölen Zino Davidoff ise, bugünlerde Avrupa dergilerindeki Davidoff reklamlarında, elinde purosuyla her zamanki gibi gülümsüyor. Sanki ardından daha da büyüyen markasının keyfini çıkarıyor gibi. Reklamlarda, tek bir cümle yer alıyor: Thank you Zino.Davidoff sigaralarının üreticisi Imperial Tobacco'nun organizasyonuyla, efsaneyi yerinde tanımak için kendimizi önce Cenevre'de buluyoruz. Zino'nun babasının 1911'de kurduğu küçük dükkan bugün bir çikolata butiği. Dev marka bu ufacık mekana artık sığamayacağı için, 70'lerde geniş bir mağaza açılmış. Zino Davidoff'un sağlığında çekilmiş en sevimli fotoğraflarının süslediği bu mağazaya uğruyoruz. Girişteki dev fotoğrafta yakaları kalkık, Humprey Bogart edalı Zino dudağının kenarında puroyla gülümsüyor, mağazaya girenlere adeta "Hoş geldiniz" diyor. Mağazada bu denli ünlü bir markanın merkezi olmanın getirebileceği kibir ve tepeden bakışa asla rastlamıyorsunuz. 10 bin dolarlık altın anahtarlı hümidorları almaya gelen Arap zenginleri de, bir paket Marlboro veya 10 dolarlık kül tablası almaya gelen de aynı ilgiyi görüyor. En nadideleri dahil tüm purolar, 25'lik tahta kutularda olduğu gibi, tek tek de satılıyor. Bu kadar lüks bir markanın, dünyada bu denli yaygınlaşması ve sevilmesi biraz da bu nedenle olsa gerek. 500'den fazla mağazası var Ertesi sabah, Davidoff'un yönetildiği Basel şehrine gidiyoruz. İsviçre'nin ünlü holdinglerinden, Davidoff'un da sahibi olan Oettinger burada. Oettinger de bir aile şirketi. Geçmişinde tütün ticareti önemli bir yer tutmuş. Oettinger'in başkanı hukuk doktoru Ernst Schneider. Kendisi de bir puro tutkunu ve Zino Davidoff'un da yakın arkadaşıymış.1970'te, o zamana kadar dünyaya fazla açılmamış olan Zino'ya şu teklifi yapmış: "Yaşlanıyorsun. Adını kullanan taklitçiler artıyor. Markanı mutlaka büyütmelisin. Ama bunun için kadro ve finansman, kuvvetli bir şirket altyapısı lazım. Bu da bende var. Dükkanını ve markanı bana sat, sen de hem danışman hem de 'elçi' olarak perdenin yine önünde kal..."Akıllı bir tüccar olan Zino teklifi değerlendirmiş ve isim hakkını 4 milyon İsviçre frankına satmış. Bu satıştan sonra Zino'nun ölümüne kadar Oettinger ve Dr. Schneider, akıllıca geri planda kalmış, bu arada markayı büyütmüş. Değişik ülkelerdeki taklit ürünlerle mücadele edilmiş, "Boşluk olursa mutlaka birileri doldurur" düşüncesiyle, pazarı boş bırakmamak için aksesuvar, konyak, sigara, çanta gibi yan ürünler lisanslı olarak ürettirilmiş.Davidoff müşterileri, giderek büyüyen imparatorluğun başında Dr. Schneider diye birinin olduğunu ise ancak Zino'nun ölümünden sonra öğrenmişler.Dr. Schneider'le, 2 milyar dolar değer biçilen grubun Amasya veya Nevşehir gibi bir ilimizin tapu dairesini andıran, lüksten ve abartıdan uzak merkezinde görüşüyoruz. 85 yaşına rağmen çok dinç görünen Davidoff'un başkanı, ikram ettiği purolarımızı kendi eliyle kesip uzatıyor. Yaşlı kurttan ilginç sözler Dr. Schneider'e, "Bu denli büyümenize rağmen hâlâ bir aile şirketisiniz. Kim bilir büyük lüks tröstlerinin nasıl iştahını kabartıyorsunuzdur... Birileri 'Davidoff benim elimde olsa, Rusya veya Çin'deki yeni zenginler için altın yaldıza sarılı purolar yapar, tanesini 500 dolara satarım' diye düşünüyordur" diyorum. Yaşlı kurt gülümsüyor ve "Puroda fiyatla kalitenin dengesi çok önemlidir. Bu dengeyi asla bozmayız. Kısa vadeli büyük kazançlar uğruna çizgimizi değiştirmedik, değiştirmeyeceğiz" diyor. Ardından da muzip bir ifadeyle ekliyor: "Bizler 'küçük' İsviçrelileriz."Bu "küçük İsviçreli"ler hakikaten ilginç insanlar. Nitekim Ukrayna doğumlu bir İsviçre vatandaşı olan Zino Davidoff da, "Herkes deli gibi puro içsin, ben de daha çok kazanayım" demek yerine, "Tütünü daha az için ama daha iyisini için" diyordu.Bu arada Dr. Schneider'le birlikte tüttürdüğümüz Millennium Blend'in baharlı rayihaları, damağımda kuvvetli bir iz bırakıyor. Havana purolarını üreten Küba Tütün İdaresi'yle anlaşmazlığa düştüğü 1991'den bu yana purolarını Küba yerine Dominik'te, oranın tütünlerinden yaptıran Davidoff'un, Havana purosu yanında biraz hafif ve rafine kalmasının yarattığı eksiklik, Havana purolarını andıran güçteki bu yeni seriyle bir parça giderilmiş görünüyor. İş dünyasına dersler