Rakı şişesinde tasarım olsam

Rakı, Tekel’in 2004’te özelleştirilmesiyle tekel olmaktan çıktı. Bugün piyasada 20’ye yakın rakı markası ve şişe tasarımı bulunuyor. Tatlarının yanı sıra şişeler de tasarımlarıyla rekabet halinde. Kimi ince uzun tarzıyla kadın tüketicilere ulaşmak istiyor, kimi köşeli yapısıyla modern bir imaja bürünmek. Bu tasarımlardan biri ise TSE Altın Ambalaj Yarışması’nda birinci oldu. Üstelik erkek egemen bir içiciye sahip olan rakının şişesini tasarlayan bir kadın. Endüstriyel tasarımcı Gamze Güven bu birinciliği Tekirdağ Rakısı Altın Seri ile aldı.

Yeni Rakı ve Tekirdağ Rakısı’nın şişe tasarımları için sizden neler istendi?
Rakıya kendine ait bir kimlik yaratmam. Önce Yeni Rakı’da bunu uyguladık. Sonra 100’ün üstünde insandan fikir aldık. Şişedeki boynun kavisli gelişi, el tutma ve ergonomik özelliğinin çok benimsendiğini gördük. O yüzden Tekirdağ’da da bunu devam ettirdik. 

Tasarımlarınızı erkekleri mi kadınları mı göz önünde bulundurarak yaptınız?
Kadınları, erkekleri, hatta metroseksüelleri. Hepsinden de olumlu geri dönüşler aldık. 

Tasarlanacak ürün genelde bir kişi gibi düşünülür. Siz bu şişeleri nasıl bir insan  gibi hayal ettiniz?
Şişenin kapağı bizim için o kişinin başını simgeliyor. Daha sonra boyun ve omuzlar geliyor. Şişenin altı da ayak olarak düşünülüyor.
Ben tasarımlarımda rakının içiminin yumuşaklığını anlatmak üzere şişeye uzun ve yumuşak bir boyun yaptım.

Yeni Rakı’nın daha erkeksi bir görünümü var sanki...
Biz de Yeni Rakı’da geniş omuzlu, ayağı yere sağlam basan güçlü bir erkek karakteri düşünmüştük. Ama çoğunluğu erkek olan içiciler üzerinde yapılan araştırmada anlaşıldı ki rakının ince belinden dolayı onu hoş, alımlı bir kadın olarak algılamışlar. Bunu içkinin efemineliği gibi düşünmüyorlar. Şişenin çekiciliği sayesinde onu sahipleniyorlar. Yani biz güçlü, maço bir erkek yaratmak isterken, o sahiplenilen bir kadına dönüştü. 

Tekirdağ Rakısı’nda nasıl bir karakter gizli?
Onda daha soylu, karizmatik bir ifade olsun istedik. Çünkü Yeni Rakı mütevazı bir kadın. Tekirdağ Rakısı ise hedeflenen kitle açısından daha sofistike ve asil olmalıydı. Bunu altın varaklı süslemeler ve buzlu cam detayı ile pekiştirdik. Grafikleri İpek Torun tasarladı. Böylece şişeyle bir bütünlük sağlandı. Ortaya kökü Osmanlılara dayanan soylu ama çağdaş ve eğitimli bir kadın çıktı. 

Sizin rakıyla aranız nasıldır?
Eskiden daha çok şarap içerdim ama dört yıldır rakıyla haşır neşir olduğum için daha çok rakı içer oldum. 

Lezzet ustaları ne diyor?

“En çok Mest’i beğeniyorum”
Ece Aksoy (Ece Bar’ın sahibi ve aşçısı)
Mekanlarda biz şişeyle servis yapmadığımızdan müşteri de şişenin dışıyla ilgilenmiyor. Şişesinden dolayı rakı tercihi olana rastlamadım.  Belki çok eskiden ithalat yapılmadığı zamanlarda bir değişik şişe merakı vardı ama artık insanlar doydu. Artık öyle bir açlık yok.
İçlerinde en çok Mest’in şişesini beğeniyorum. 

“Tasarımlarda fanteziye gidilmeli”
Mehmet Yalçın (İçki yazarı)Şişelerdeki çeşitlenme genel olarak çok güzel ve zarif oldu. Eskiden çok kabaydı. Rakının müşterisi erkek ağırlıklıyken şimdi kadınları da çeken tasarımlar var.
Yunanlılar Uzo içkilerinin şişe tasarımında kültürel değerleri yansıtıyor. Mesela Akropol sütunu biçiminde veya antik çağlardan kalan bir heykel şeklinde şişeleri var. Bizim rakı şişelerinde de Çemberlitaş, Yılanlı Sütun kullanılabilir. Hem turistlerin ilgisini daha çok çeker hem de bu ülkeye ait bir şeyleri yansıtmış oluruz. Biraz fanteziye de gidilmeli.
Benim favori şişem Efe Rakı’nın siyahlı şişesi ve Sarı Zeybek’i. 

“Çeşitli boylarda yapılırsa daha kolay pazarlanır”
Mehmet Yaşin (Gezi yazarı)
İtalyanlar çok kötü tadı olan grappa’larını çok güzel şişelere koyarak tüketiciye ulaşma şansını yakalıyor. Rakı da çeşitli ölçülerde sunulursa daha fazla kişiye ulaşabilir. Parfüm şişeleri gibi şişenin estetiği ön planda tutulursa daha fazla satılabileceğini düşünüyorum.
Benim içtiğim rakı olmamakla birlikte en çok Mest’in şişesini beğeniyorum. Kadınsı bir görünümü var. Beylerbeyi’nin köşeli, Avrupai görünümü de hoşuma gidiyor. Sarı Zeybek de beğendiğim bir tasarım. Altın kabartmalı logosu çok şık.
Ama ben rakıyı şişe cazibesine kapılarak değil, tadına göre seçiyorum.

“Göze değil, damağa hitap etmeli”
Refik Arslan (Refik Restoran’ın sahibi)
Şişe tasarımlarının insanlar üstünde bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Biz daha çok içindekine, rakının lezzetine bakıyoruz. Şişenin dışıyla pek alakamız olmuyor. Göze değil, damak tadına hitap etmeli. Benim en beğendiğim Tekirdağ’ın rakı şişesi güzel. Üstten ince, alta doğru kalınlaşıyor. Konyak şişelerini andırıyor. 

“Yeni tasarımlar kadınları etkiliyor”
Rose Kar (Çapa-Marka Koordinatörü)
Bence bu yeni tasarımlar özellikle geleneksel rakı tüketicisi olmayan kadınları etkiliyor. Mest Rakı şu dönemde çok ön planda. Ben rakının geleneksel bir içki olması nedeniyle tüketicinin zihnindeki rakı algısının çok fazla dışına çıkılmaması gerektiğine inanıyorum. Bana göre çok fazla yeni tasarım yaratmaktansa mevcut kaliteyi en yüksek seviyeye çıkartmak en önemlisi.

“Hanım çekici gelmiyorsa kıyafetiyle ilgilenmem”
Vedat Milor (Yemek yazarı)
Ben bir hanımı çekici bulmuyorsam ne giydiğinin farkında olmam. Yani ben asıl içkinin tadıyla ilgilenirim, şişesiyle değil. Ama Kulüp Rakısı'nın şişesi hoşuma gidiyor. Çünkü yeni tasarımda bile eski etiketi korumuşlar. İhap Hulusi Görey’in kendini ve bir arkadaşını resmettiği o etiket bana çok nostaljik geliyor. İçerken o resme bakarım.
Pazarlamacılar araştırma yapıp tüketiciyi çekmeye çalışıyor ama bu uğraşı kalite için göstermeliler.