PazarSaltanat suya indi

Saltanat suya indi

29.09.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Saltanat suya indi

Saltanat suya indi





Saltanat suya indi
Şu günlerde Haliç sahilinde bir kayık duruyor. Bu; yaldızlı süslemeleri, kırmızı atlas kaplı koltukları ve bir kameriyeyi andıran "taht odası"yla bir saltanat kayığı. Yani bir zamanlar Osmanlı padişahlarının Boğaz gezilerine çıktıkları, saraydan her çıkışı Kızkulesi’nden atılan toplarla şehre duyrulan bol kürekli bir imparatorluk simgesi.
Peki, ortada sultan falan olmadığına göre "Saltanat kayığının Haliç’te ne işi var?" derseniz, bu kayık İstanbul’u Venedik benzeri bir su şehrine dönüştürmeyi amaçlayan bir turizm projesinin ilk adımı aslında. Projenin ardında da beş yıl içinde 150 kayıktan oluşan bir "saltanat kayıkları filosu" kurmaya çalışan Gülsün-Güvenç Kılıç var. Kılıç çifti deneme seferine bu hafta başlayan; baş tarafı kartallı, kıç tarafı burgulu 35 metrelik kayıklarında bu büyük turizm projesini anlattı:

Boğaz’da bugüne kadar birçok gezi teknesi kullanıldı. Ama kimsenin aklına bir saltanat kayığı yaptırmak gelmedi. Nasıl oluştu bu proje?
Gülsün Kılıç: Birkaç yıl önce Venedik’te gezerken gondollara bindik. Venedik benim hayalimde çok romantik bir yerdi. Ancak gondollar hem çok kötü kokuyordu hem de küçük bir gezi için çok yüksek bir ücret ödedik. Ve "İstanbul’da daha güzel yerler var. Biz neden böyle bir iş yapmıyoruz?" dedik. Deniz Müzesi’ndeki saltanat kayığını görünce de kesin olarak karar verdik.
Peki neden başka bir kayık türü değil de özellikle saltanat kayığı?
Güvenç Kılıç: Eşim de, ben de Boğaz’da büyüdüğümüz için denize hep büyük ilgi duyduk. Bu iş için bir araştırma yapınca da iki tür kayık olduğunu öğrendik. Venedik ve İstanbul stili. Venedik’te kullanılanlar ağır gondollar. İstanbul’da sultanların kullandığı upuzun ve ince bir kayık. Suda daha çabuk gitmesi için ve her yere yanaşabilmesi için böyle yapılmış. Biz de İstanbul stili saltanat kayığını örnek aldık.
Deniz Müzesi’nde sergilenen kayığın tamamen aynısı mı bu?
Gülsün K.: Farkı, sultanın 26 tane kürekçisi oluyormuş, bizim 12 kürekçimiz var. Kürekçilerden boşalan yerlere de koltuk ekledik. Ayrıca bir de motoru var bizimkinin, kürekçiler simgesel bir unsur yani. Boyutu ise bire bir; orijinaliyle tamamen aynı.

‘70 bin dolara mal oldu’
Kayıklar Kastamonu-Cide’de yapılıyor. Neden Cide’yi tercih ettiniz?
Gülsün K.: Büyük bir araştırma sonucu karar verdik Cide’de yapılmasına. Çünkü orada hâlâ çok iyi ustalar var. Bu kayık için de ciddi bir el emeği gerekiyor tabii.
Kayık kaça mal oldu, bir hesap çıkarabildiniz mi?
Güvenç K.: Evet, eklemeleri hâlâ sürüyor ama 70 bin dolar gibi bir bütçeyi tüketti şimdilik.
Kaç kayık yapmayı hedefliyorsunuz?
Gülsün K.: Hedefimiz 2003 Nisan’ına kadar on kayığa ulaşmak. 2010 senesinde de 150’yi buluruz diye düşünüyoruz... n

"Tezahüratları duyunca ‘Keşke parti kursaydık’ diye düşündük"
Bu projeyi bir çılgınlık olarak görenler de var. Bir kayığın 70 bin dolara mal olduğunu düşünürsek, gerçekten de büyük bir bütçe çıkıyor ortaya. Sizce ticari anlamda başarılı bir proje mi bu?
Gülsün K.: Zannetmiyorum. Ama bu bütünüyle ticari bir proje değil zaten. Bu iş için Sultan Kayıkları Turizm A.Ş. adıyla bir şirket kurduk. Destek olarak da altı vakıf var arkamızda. Ticari açıdan büyük bir kazancı olmayacak ama manevi açıdan büyük getirileri olacak. Beş yıl içinde de harcadığımızı karşılarız diye düşünüyorum.
Gezi ücreti belli oldu mu?
Gülsün K.: Önce kayığı tanıtmak için 10 milyon civarında bir ücret alacağız. Aslında şov olmadan başlamayacaktık ama bu deneme kayığı çok ilgi gördü. Mesela Boğaz’a girdiği sırada sahilde kim görse alkışladı, tezahüratta bulundu. Hatta o alkışları duyunca "Hazır seçim zamanı keşke bir parti kursaydık" diye düşündük. İlgi o kadar fazlaydı. Zaten daha şimdiden reklamlar, filmler için isteniyor. Ama esas açılış 10 kayıkla Nisan 2003’te yapılacak. Ve büyük şovlar da dahil olacak bu gezilere.
Ne tür şovlar bunlar?
Gülsün K.: Gezi sırasında kürekçiler şarkı söyleyecek, geleneksel kürek hareketlerini gösterecekler. Ama asıl şov yanaştığı iskelelerde, tarihi mekanlarda olacak. Müzikli, danslı şovlar yapmaya hazırlanıyoruz. 10 kayık birden katılacak bu şovlara. Böylece bu kayıklarla gezmek isteyen turistler hem Koç Müzesi, Beylerbeyi, Dolmabahçe sarayları gibi mekanları gezebilecek hem de bu gösterileri izlemiş olacaklar.

"Sultan uçar gibiydi. 26 kürekçi kayığı suyun üzerindeymiş gibi götürüyordu"
Saltanat kayıkları Osmanlı İstanbul’unun önemli simgelerinden biriydi. Padişahın kayıkla denize inişi atılan toplarla halka duyurulur, sultanın kayığına yol açmak için Hademe-i Hümâyunları taşıyan 6 kayık önden giderdi. Kayıkların bir özelliği de kürekçilerin ritmik ve hızlı hareketleriydi. 19’uncu yüzyılda İstanbul’a gelen İngiliz E. Warburton, Sultan Abdülmecid’in kayığını şöyle anlatıyor: "Cuma günü Sultan’ın kayığının saraydan ayrıldığı selam toplarıyla bildirilince Sultan’ı görmek için acele sahile indik. Biz ok gibi süratliydik. Fakat Sultan da uçar gibiydi. İpek yelekler içinde 26 kürekçi, süslü kayığı suyun yüzünde değil de, üzerindeymiş gibi götürüyorlardı."































KEŞFETYENİ
Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!
Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!

Cadde | 24.05.2025 - 01:43

Survivor All Star'da düello finali sonrası adaya veda eden yarışmacı belli oldu. İşte detaylar...

Yazarlar