06.07.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:
Prof. Dr. Ahmet Fırat
PROF. DR. AHMET FIRAT- Gece uykuda “Omuzumun üzerine döndüğümde uyanıyorum” diyorsanız; işte bu durum bir omuz rahatsızlığının başlangıcının işareti olabilir. Özellikle hiçbir travma, zorlama, spor ve yoğun aktivite yokken başlayan sinsi ağrılarda ilk akla gelmesi gereken omuz rahatsızlığı, donuk omuzdur.
Donuk omuz, modern tıpta ‘adhesive capsulitis’ adıyla bilinen, omuz eklem kapsülünün kalınlaşıp sertleşmesi ile karakterize, ağrı ve hareket kısıtlılığına neden olan inflamatuar bir hastalıktır. Özellikle 40-60 yaş arası kadınlarda sık görülür ve çoğu zaman sessiz bir şekilde başlar ve zamanla şiddetli ağrılara neden olabilir. Hastaları hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayan etkileriyle kendini gösterir. Genellikle üç aşamada seyreder: Ağrılı evre, donma evresi ve çözülme evresi.
BELİRTİLER VE EVRELERİ
1.Ağrılı evre (0-6 ay)
Bu ilk aşamada omuzda sinsice başlayan bir ağrı ile kendini gösterir ve omuz hareketleri ağrılı hâle gelir. Ağrılar zamanla artar ve gece saatlerinde daha belirgin olabilir ve hastanın uykusunu bölerek yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Hareket kısıtlılığı yavaş yavaş artar.
2.Donma evresi (6-12 ay)
Ağrılar hafiflemeye başlar, ancak omuz eklemi tamamen sertleşir ve hareket kabiliyeti ciddi şekilde azalır. Günlük aktiviteler, saç taramak ya da bir nesneyi kaldırmak gibi basit işler bile büyük zorluklarla yapılır.
3.Çözülme evresi
Son aşamada omuz hareket kabiliyeti yavaş yavaş geri gelir. Ancak bu süreç aylar, hatta yıllar sürebilir ve tam iyileşme her zaman mümkün olmayabilir.
NEDENLERİ
Donuk omuzun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı faktörlerin bu rahatsızlığın ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülmektedir. En sık görülen nedenler arasında şunlar bulunmaktadır:
Yaş ve cinsiyet: Donuk omuz, genellikle 40-60 yaş arası bireylerde daha sık görülür ve kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır.
Tıbbi durumlar: Diyabet, tiroit hastalıkları ve Parkinson gibi kronik hastalıklar donuk omuz riskini artırabilir.
Travma: Omuz yaralanmaları ya da cerrahi müdahaleler sonrası donuk omuz gelişebilir.
Hareketsizlik: Omuzun uzun süre hareketsiz kalması bu durumu tetikleyebilir.
Nedeni bilinmeden spontane olarak da gelişebilir.
TANI NASIL KONULUR?
Tanıda hastanın tıbbi geçmişini göz önünde bulundurup fizik muayene yapmak en önemli basamaktır. Hareket kısıtlılığı ve ağrının derecesi değerlendirilerek hastalığın evresi hakkında bilgi sahibi olunur. Hem aktif hem pasif omuz hareketlerinin kısıtlı olması önemli ipucudur. En çok kolu yana kaldırma ve dışa çevirme hareketleri kısıtlanır. Gerekirse röntgen, MR veya ultrason gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak diğer omuz rahatsızlıklarından ayırt edilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Donuk omuz tedavisinde öncelikli hedef ağrıyı hafifletmek ve hareket kabiliyetini artırmaktır. Hastanın hangi evrede başvurduğu önemlidir. Örneğin erken evrelerde zorlu fizik tedavi yöntemleri ağrıyı daha fazla artırabilirken, donma ve çözülme evrelerinde ise aksine yoğun fizik tedavi önerilmektedir. Tedavi seçenekleri şunları içerir:
Fizik tedavi: Özel egzersizler, omuzdaki sertliği azaltmaya yardımcı olabilir.
İlaç tedavisi: Ağrıyı ve iltihabı kontrol altına almak için ağrı kesiciler ve antiinflamatuar ilaçlar kullanılabilir.
Kortikosteroid enjeksiyonları: Omuz içine yapılan enjeksiyonlar ağrıyı hafifletebilir ve hareket kabiliyetini geçici olarak artırabilir.
Sinir blokajı: Omuz çevresindeki sinirlerin anestezik madde enjeksiyonu ile geçici blokajı yapılır ve bu dönemde omuz hareketleri fizyoterapi ile elde edilmeye çalışılır.
Anestezi altında mobilizasyon: Bu yöntemde kısa süreli anestezi ile omuz hareketleri akut olarak açılmaya çalışılır. Ama kontrolsüz kapsül yırtılmalarına neden olabileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Cerrahi müdahale: Nadir durumlarda, cerrahi yöntemlerle eklem kapsülü gevşetilebilir.
ÖNLEME VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ
Donuk omuzu önleme konusunda bireylerin omuz sağlığını korumak adına yapabilecekleri bazı şeyler vardır:
Düzenli egzersiz yaparak omuz eklemlerinin esnekliğini koruyun.
Omuz yaralanmalarından sonra doktor kontrolünde hızlı bir şekilde fizyoterapiye başlayarak hareket kısıtlılığını önleyin.
Kronik hastalıklara sahipseniz, düzenli doktor kontrollerine giderek olası komplikasyonları erken fark edin.