PazarTarkan ‘ağır adam’ oldu

Tarkan ‘ağır adam’ oldu

25.02.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Modanın ünlü Türk markası Dice Kayek’in yeni defilesinin teması "Yolsuzluk". Defilede yeni imajıyla Tarkan da podyuma çıkacak

Tarkan ‘ağır adam’ oldu

Tarkan ‘ağır adam’ oldu

Modanın ünlü Türk markası Dice Kayek’in yeni defilesinin teması "Yolsuzluk". Defilede yeni imajıyla Tarkan da podyuma çıkacak

MEFARET AKTAŞ

Fransız modacı Jean Paul Gaultier, bir süre önce katıldığı "Başka Yerde Yok" programında Fatih Altaylı’nın "Türklerin de bir Gaultier çıkarması nasıl mümkün olur?" sorusunu "Kendinizi küçümsemeyin. Belki farkında değilsiniz ama Türkler’in moda alanında çok büyük isimleri var. Dice Kayek çok büyük... Fransa’da, hatta Avrupa’nın tamamında çok beğeniliyor ve her geçen gün büyüyor" diye yanıtlamıştı. Cevabının devamında, genç modacı Hüseyin Çağlayan’dan da "15 yıl önce Gaultier neyse Çağlayan da şimdi odur" diye bahsetmişti. Hüseyin Çağlayan bugünlerde ne yazık ki bir takım maddi zorluklarla boğuşuyor.

Mafyadan gelen ilham...
Ama Ece ve Ayşe Ege’nin dokuz yıl önce kurduğu Dice Kayek yoluna başarıyla devam ediyor. Bugünlerde de kendileri için çok önemli bir defileye imza atmaya hazırlanıyorlar. 13 Mart’ta yapılacak defilenin konusunun "Corruption / Yolsuzluk" olması kardeşlerden tasarımcı olan Ece’yi çok heyecanlandırıyor. Çünkü kafayı iyiden iyiye mafya kıyafetlerine takmış. Bir de "yurtdışındaki başarılı Türkler’in güçlerini birleşmesi" mevzuu var ki, bu çok daha önemli. Dünyaca tanınan bir başka Türk, Tarkan da Dice Kayek’in defilesine çıkacak.
İşbirliği bu kadarla da kalmıyor. Geçen haftalarda Pepsi’yle bir reklam anlaşması imzalayan ve yeni albümünü çıkarmaya hazırlanan Tarkan’ın dünya turnesiyle sunulacak olan yeni imajını da Dice Kayek belirliyor. Ama Fransa’dan telefonla konuştuğumuz Ece Ege’nin bir sıkıntısı var. Son günlerde Tarkan’ın basına dağıtılan tek bir fotoğrafı kullanılarak, "Tarkan’ın Dice Kayek tarafından hazırlanan yeni imajı" başlığıyla çıkan haberler... Çünkü o fotoğraftan nefret etmiş. "Tarkan’ın yeni imajı bu değil ki, üzerindeki gömlek bile bizim değil. Hem bu çocuk daha yakışıklı, daha seksi, hem de yeni imajı çok daha olgun, ağır" diyor. Ve ekliyor: "İmaj bir tek fotoğrafla anlaşılamaz öyle. Önce bir konserini, klibini, röportajını izleyin. Çünkü bir stili empoze ederken tırnaklardan, gülüşe, kıyafete, şarkılara, her şey o stile uygun olur."

Yeni defilenin teması nereden çıktı?
Konu aslında 1930’ların Amerikan mafyasından çıktı. "Baba"daki Don Corleone tipi adamlardan... Şimdi Fransa’da da Japon mafyası Yakuza’larla ilgili filmler girdi gösterime. Onlar beni çok çekiyor. "Funeral" diye bir film (Abel Ferrera’nın "Cenaze Töreni") var, onu da çok severim ben. Şimdi Cameron Diaz da Roma’da bir mafya filmi ("Gangs of New York") çeviriyor. Benim açımdan böyle bir aktüalitesi var.

Ama doğrudan mafya değil de "yolsuzluk" koydunuz adını. Mafyaya özendirmemek için mi?
Hayır, tam tersi. Aksine onların kıyafetlerine özendirsin diye. Konu "yolsuzluk". Ama kostümler, şapkalar hep mafyadan. Borsalino şapkalar, ayakkabılar hep 1930’ların Şikago ve New York’undan çıktı. Benim esasından ilham aldığım Al Pacino ve De Niro’nun oynadığı mafya rolleri. Son birkaç yıldır zaten erkeklerde öyle sivri, dik yakalı ceketler falan kalkmıştı. Herkes hırka, triko gibi yumuşak şeyler giyiyordu. Şimdi tekrar cekete dönüş var. Oradan zaten ben hemen "Ceket yapayım" dedim. Ceket deyince de aklıma mafya filmleri geldi tabii.

Oscar’lık filmlerden hangisinin kostümlerini beğendiniz?
Tabii ki "Crouching Tiger, Hidden Dragon"ın... Bayıldım o filme. Uzun zamandır, böyle bir film seyretmedim.

En çok kimi giydirmek isterdiniz?
Türkiye’den Tarkan’ıydı, başkası yok. Dünyadan bir film yıldızını, tabii ki bir erkeği, Gary Oldman’ı giydirmek isterdim.

Sizin kreasyonlarınızı seçen ünlüler var mı?
Cameron Diaz, Roma’da ürünlerimizi satan butikten daha yeni bir sürü şey aldı. Bir tek bizimkilerden almış. Biz de çok sevinip, defilemize davet ettik. Gelirse çok hoş olacak. Cher, ilk başladığımızda giyiyordu. Madonna istetmişti. Ama sonra giymedi, geri geldi. Giyse harika olurdu. Şimdi bir de Jennifer Lopez’e gitti. Ama bilmiyorum ne olacak. Onların kendi stilistleri var ya, onlar onaylarsa giyiyorlar.

Mafyadan gelen ilham..
Rıfat Özbek ve Hüseyin Çağlayan’ın maddi zorluklarla boğuştukları söyleniyor. Nedenini biliyor musunuz? Sizin durumunuz nedir?
Çok şükür bizim durumumuz iyi. Ama artık bu işe büyük yatırımlarla başlanıyor. 30-35 yıl önce Versace’ler, Armani’lerin yaptığı gibi küçük yatırımlarla başlanmıyor. Bugün kimse genç tasarımcılara büyük yatırımlar yapmaya cesaret edemiyor. Çünkü moda subjektif bir şey. Ancak kendi çabalarınla yavaş yavaş büyüyorsun. İşte orada terslikler çıkıyor. Hüseyin’in başına gelen de böyle bir şey. Givenchy, Christian Dior vs. hep arkalarında dev holdinglerle ayakta duruyorlar. Ama Rıfat’ın durumunu hiç bilmiyorum. Sanırım o artık modayla ilgili işlerini özellikle azalttı. Şahsi bir seçim yaptı diye düşünüyorum.

En yaratıcı milletin Japonlar olduğunu söylemiştiniz bir kere...
Evet. Japonya’yla iş yapmaya başladıktan sonra çok gitmeye başladım. Acayip yaratıcılar. Hani defilelerde şov için hazırlanan, bunları da kim giyer dediğiniz kıyafetler var ya, onları orada kadınlar da değil, erkekler giyiyor. Bu kadar avangard millet görmedim. Avrupa dantelli, çiçekli falan giyerken, Tokyo’da ben spor, çizgili eşofmanlı adamlar görüp, "A, niye böyle pis bir şey yapmışlar ki" dedim kendi kendime. Fransa’ya döndüm. Altı ay sonra Prada o ünlü kırmızı çizgili ayakkabıların falan olduğu spor serisini çıkarttı.

Sizin en beğendiğiniz modacı hangisi?
Hep Dice Kayek giyiyorum. Ya da Amerika’dan ve Japonya’dan aldığım ikinci el kıyafetleri kendi kumaşlarımla transforme ediyorum. Bu sene Marlin’in yaz koleksiyonunu da beğendim.

"Basına dağıtılan fotoğraf korkunç"
Tarkan’ın yeni imajı nasıl?
Ben bu basına dağıtılan Pepsi fotoğrafını görmemiştim. Korkunç bir şey. Kendisi de hakikaten gayet seksi, çekici, modern bir çocuk. Kısa saçlıyken daha çocuk gibi, daha "funkyödi. Şimdi tam aksine yeni imajı daha oturaklı, olgun, ağır ve çok şık... Bu fotoğraf onun yeni imajını hiç yansıtmıyor.

Pepsi kampanyasının başlamasıyla mı Tarkan’ın imajını "devraldınız"?
Hayır. Tarkan zaten arkadaşım. Bana "Uzun yıllar ara verdim, çok iyi bir albümle tekrar çıkıyorum. Yurtdışında bir şeyler yapmaya çalışan Türkler olarak birlikte bir şeyler yapalım" dedi. Şimdi dünya turnesine çıkacak ya; bütün olay işte orada "Vay, adam ne kadar güzel giyinmiş" dedirtmek. Şimdi bakıyorum dünyadaki pop starlara. Bir kot pantolonla konsere çıkıyorlar. Madonna gibi bir erkek yok...

Tarkan’ın bu yeni kıyafetleri de Madonna’nın imajını andırıyor zaten...
Tabii. Madonna ne giyerse, o işlemeli gömlekler, Britney Spears tişörtü, bütün kızlar onu giyiyor. Madonna modası çıktı. Şimdi de Tarkan modası çıkacak.

Yeni defilenizde de Tarkan var...
Onun için hazırladığımız, kendi imajının parçası olan kıyafetleri giyecek, zaten onlar defilenin temasıyla da alakalı. Bir de ona defile için özel hazırladığımız bir takımı giyecek.

Gaultier de Tarkan’ı giydirmek istiyordu...
Olmadı. Sanırım uzaklık yüzünden. Gaultier çok geziyor, çok defile yapıyor. Buluşamadılar herhalde.

Mafya, yolsuzluk gibi son derece maço bir konunun Tarkan gibi androjen hatta feminen, göbek atan bir adamla sunulması iyi bir fikir mi?
Değişecek işte imajı. Serseri olacak.

Dansı ve müziği de değişecek mi?
Evet, dansı değişecek. Müziğini de dinledim, o da farklı zaten. Çok güzel patlayacak. O bizim gururumuz. İyi ki var.



PAZAR