05.03.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
MÜZİK Camden'dan gelen 23 yaşındaki bu ele avuca sığmaz delişmen kız, Londra'ya yakınlığının avantajıyla yeni tarzlar, hadiseler ve modern yaşamın envai zımbırtısının içinde yaşamış; ancak kalbini ebediyen caz ve soul müziğine vermişti. Hikâyesinin içindeki en büyük divalar ise Sarah Vaughan ve Ella Fitzgerald olmuştu. Amy sahici ve samimi tarzıyla İngiltere'nin Jill Scott ve Erykah Badu'ya yanıtı. Seksi çağrışımlarla dolu şarkı sözleri, bu konuda at oynatan herhangi bir yıldızdan çok daha derinlikli. Terbiyesiz sözleri ve yarı küstah davetkâr tarzı ile tam bir Edith Piaf tipi sokak kadını edasında. Açık tavrı ile Billie Holiday'in devrimci geleneğine sahip. Piyasada şarkıcı ya da sanatçı niyetine çok plastik kadın var. Genç Sophia Loren görüntülü Amy Winehouse onlardan biri değil. Müziğinde erotik görüntüsünün ötesinde çok şey var. İlk albümü "Frank" ile platin plak ödülü kapan Amy, sessel yolculuğunun hangi istikamete olacağını iyi biliyordu. Artık caz alanına derin dalışlar yapmak istemiyordu çünkü ilkinde bundan ziyadesiyle tatmin olmuştu. Karmaşık şarkılarla uğraşmaktansa insana kolay ulaşan, zorlamasız şeyler çekiyordu canı. 50'li ve 60'lı yılların kız topluluklarını dinledi iki yıl boyunca. Basit şarkılarda zevk damarlarına kan pompalanıyordu Amy'nin. Şarkılar tam arzuladığı yalınlıktaydı. Böylece şarkılarını açık seçik ve sarih biçimde noktalamaya karar verdi. İlk bir-iki şarkının The Supremes'e benzemesi çok hoşuna gitmişti. Amy yeni albümü "Back To Black"te KDV koymayı ihmal etmiyor. Onlar gibi sadece sesine odaklanmıyor; bir şarkıda Aretha Franklin, bir şarkıda kilise müziği okuyan dindar bir şarkıcı oluveriyor. Bazen şehvetli ve ıslak, bazen soğuk ve kuru bir sesle çıkıyor karşımıza. Yeni albümde motivasyon yükleme mütehassısı Mark Ronson'ın yapımcılığı mühim. Ronson "Yan gel Osman" takılan Amy'ye, altı ayda albüm kaydettirmeyi becermiş.İki albüm arasında Amy, sürekli alkol sorunuyla gündeme geliyordu basında. Popüler bir TV şovunda, körkütük bir halde Michael Jackson'ın "Beat It" şarkısını yıkıla yıkıla söyleyince, hakkında yazılanlara itiraz edilecek bir hal kalmamıştı. Manik depresif ve anoreksik (kendini şişman bulduğu için yemek yiyemeyen) olduğu söylentileri yayılıyor; maalesef paparazzilere yakalandığı fotoğraflar bu iddiaları doğruluyordu. "Rehab", Amy'nin alkolikliğinden kurtulma mücadelesini konu ediniyor. İstikamet 60'lı yıllar Blog alemi ilk albümünde onu küçümsemiş; sıradan bir caz şantözü gibi görmüş olsa da, ciddi eleştirmenler bu basit karalamalardan uzak durmuşlardı. Son derece tok ve tatminkâr sesinde umut görmüşlerdi. Metinleri de boş değildi. Nitekim "Back to Black"teki şarkılar sıkıca kuşatan ve alıp götüren bir güce sahip. Soul, caz, hip-hop, R&B; hatta ska etkili karışım, oldukça cömert bir tarlaya ekilmiş. "Love is A Losing Game", hüzün ve melankoli dolu bir balad. Albüm henüz tam olarak kendini göstermeye fırsat dahi bulamadan Amy, Brit ödüllerinde bir heykelciği havalandırarak siftah yaptı. En İyi İngiliz Kadın Sanatçı sıfatıyla, şimdiden pek çok şişirilmiş yıldıza nal toplattı. Kendini dağıtmaktan haz alan bu kız, bizi de dağıtacak yakında. Cömert tarla şarkıları Demişler ki, "Hepimiz rock'n roll müridiyiz". İnandırıcı. Scissor Sisters yeni albümü "Ta-Dah" ile dans pistleri üzerinde sınırsız bir rock'n roll müritliği duygusu yaratıyor. Eklektik stillerine sadık kalırken sırtlarını kolej funk'ı ve George Michael, Elton John ile Bee Gees'den ödünç alınmış, tizi tavanda vokallere ve ritmik piyano akorlarına yaslıyorlar. Bir de sırnaşık baladlara... Beşte üç gay ortalamasıyla Scissor Sisters eğlenceli, hoş ve boş zaman geçirici şarkılara imza atıyor. Sentetik davul ataklarında Giorgio Moroder sırıtışını, saygıdan gömlek düğmesi ilikledikleri anlarda "Paul McCartney" aristokrasisinin soğuk yüzü ile karşılaşıyoruz. Stüdyo 54 günlerine hasretle ışık yakan "Ta-Dah", Scissor Sisters diskografisine fantastik şarkı yazarlığı yolunda atılmış bir adım olarak geçecek. Hepimiz rock'n roll müridiyiz Sharon Tate vukuatının müsebbibi Charles Manson'ın olay günü direksiyonunu sallayan kadın Linda Kasabian. Hayranlıkla onun soyadını alan, her fırsatta bir marifetmiş gibi politik bir topluluk olmadıklarını yineleyen İngiliz rock topluluğu Kasabian, ikinci albümüyle çıkışının tesadüf olmadığı yolunda sağlam kanıtlar sunuyor. İkinci albüm "Empire", Primal Scream sonrası yeni model Rolling Stones delikanlılığına işaret çakıyor. Egosu yüksek şarkılarla, liseli isyankârlığın gönlerine bayrak çeken Kasabian, teenage bunalımlarının dipsiz kör kuyularında debelenenler için yeni mitoslar yaratıyor. Euro disko ritimlerinden glam rock sound'una uzanan, her an ipleri kopmaya müsait bir köprünün üzerinde sıralan şarkılar, nemli gençlik lokallerinde zehirli mantarlar üretiyor. Dikkat! Tehlikeli albüm