Pazar Topkapı Sarayı'ndaki cami tartışması

Topkapı Sarayı'ndaki cami tartışması

25.12.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Topkapı Sarayı'ndaki Enderun Ağaları Camii'nin bir an önce tamir edilmesi gerekiyor. Üstelik üzerine titrememiz gereken 20 bin elyazması eser mevcut şartlar gereği bu binada saklanmak durumundadır

Topkapı Sarayındaki cami tartışması

Topkapı Sarayı'nın içinde geçmiş devirlerde Enderun Ağaları Camii olarak bilinen yapı 1925'ten beri sarayın nadir rastlanan zenginlikteki 20 bin parçaya yakın el yazmalarından oluşan kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Şimdi bir haftadır bu binanın "tekrar cami" yapılacağından söz ediliyor. Konuya girmeden, bir tatsız gerçeği tekrar vurgulayayım: 17 Ağustos 1999 depreminin neticesi olarak bir müddet sonra binanın kubbesinde çatlak hasıl olmuştur. Bu olay gizli kalmadı ama doğrusu hiç kimsenin fazla telaşa kapıldığını söyleyemeyiz. Böyle bir kütüphane binasının kubbesi çatlasa kültürlü bir memlekette yurttaşlar çoktan ayaklanırdı. Halkımız siyaseti seviyor bu iyi ama kültürel mirasa karşı da o derece duyarlı değiliz. Bu sütunda günlük siyasi tartışmalara girmek yer ve zaman bakımından pek mümkün olmuyor; ancak aydınlarımızın hassasiyet gösterdiği bazı noktalar benim de yakından ilgili olduğum konumdaysa açıklama yapmayı görev biliyorum. Topkapı Sarayı'nda başlıca üç mescit vardır. Birincisi Babüselam'dan yani gişeler kapısından girince sola dönerek indiğimiz Has Ahırlar avlusundaki, Arkeoloji Müzesi'ne komşu olan Beşir Ağa Camii'dir. İki katlı hoş bir yapıdır. Ziyarete açılmasını planlıyoruz. İkincisi Enderun avlusundaki Ağalar Camii'dir ve 17'nci yüzyıldan kalmadır. Sarayın merkez camiidir, zira geçmişte bütün Enderun halkıyla beraber padişahlar ve şehzadeleri de yatsı namazları hariç diğer vakit namazlarını burada kılarlardı. Nihayet dünyanın en güzel deniz manzarasına sahip diyebileceğimiz küçük mescit, Mecidiye Kasrı yanında kitabesinden 1856 olarak tarihleyebileceğimiz Sofa Camii'dir. Sarayın bu mescidi ziyaretçilere açıktır ve tabii müzenin açılış ve kapanış saatleri hesaba alınırsa vakit namazlarından ancak ikisi kılınabilir. Parayla girilen bir müzenin içinde cuma namazı kılınacak bir caminin ihdası da mümkün değildir. Enderun Ağaları Camii uygun konumu ve rutubeti ayarlanabildiğinden dolayı yazma eserler kütüphanesi olarak kullanılıyor. Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nin eşsiz yazmaları sadece Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsça ile sınırlı olmayıp Yunanca ve Slav dillerindeki yazmalar da bir hayli kalabalık ve kıymetlidir. Ünlü Macar musiki notaları külliyatı "Corviniana" (Kral Mathius Korvinus'un kitaplığından gelmiş bir eserdir) burada bulunup tamir edilmiş ve yayımlanmıştır. Sarayda üç mescit var Rutubet ayarı ve konum bakımından belirttiğimiz yazma kitaplığa en uygun olan bu binanın; meşum depremden sonra hasıl olan kubbe çatlağının tamiri için İstanbul Valiliği ve Özel İdare cömert bir para yardımında bulunmuş ve İstanbul müzeleri Röleve Dairesi onarım projesini hazırlamıştır. Kanuni süreç gereği 1 no'lu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, bu projeyi tasdik edecektir. Ne var ki ismi geçen Anıtlar Kurulu projeyi tasdik etmedi ve asli fonksiyonu olan camiye çevrilmesini önerdi. Bu aylardan beri bilinen bir keyfiyettir.İşin esasında bu binayı bir zamanların saray yaşamını yansıtan bir müze bölümü yapmak düşünülebilir; zira temelde beş sınıf meydana getiren Enderun halkının en seçkini olan has odalılar serapa çinilerle kaplı bir bölümde padişahla namaz kılarlardı. Öbür bölümler ise düz badana olup Enderun'un diğer sınıfları o tarafta namaza dururlardı. Sarayı saray olarak teşhir imkanımız olsa, bu binayı kıymetli hanlarımız ve Enderunluları temsil eden kıyafetler giydirilmiş mankenlerle teşhire açabiliriz. Konya Mevlana Müzesi'ndeki derviş hücrelerini ve çilehaneyi hatırlayalım. Ne var ki şartlar buna el vermiyor. Üzerine titrememiz gereken 20 bin elyazması bu binada saklanmak durumundadır. Şüphesiz kurulun teklifinin hangi yoruma dayandığını bilemiyoruz.Bu karar bakanlığın değildir. Ne kültür bakanından ne müzeler genel müdüründen ne de Topkapı Sarayı Müzesi'nden böyle bir tavsiye gelmiştir. Kurulun aldığı tavsiye kararını açıklamak ise kurul başkanına düşer. Belirttiğim gibi bu olayın en hazin yanı zedelenmiş olan kubbedir. Bunu unutmayalım. Bir an önce tamirine geçmeliyiz. Şartlar uygun değil