Tribünün arkası buluşma noktası

Fenerbahçe-Ankaragücü maçına birkaç saat var. Mekan; Şükrü Saracoğlu Stadı’na girmeye hazırlanan futbolseverlerin popüler buluşma noktası (Bu kalıp yazının devamında sıkça yer alacak). Yani Kurbağalıdere’nin yanı, büfelerin önü. Seyyar arabanın başındaki köfteci bağırıyor: "Fenerbahçe taraftarının köftesi burada!"
Şimdi ise büfelere ve seyyar satıcılara rakip geldi. Stadın yenilenmesiyle beraber, maraton tribününde hem "buluşma noktası" hem de "beslenme noktası" olmaya aday birçok yer açıldı. Geçen sezon sonuna doğru inşaatı bitirilen tribün; mermer zemini, baştan aşağı cam duvarları (gerçi manzara yoldan ve maça girmek için bekleşen taraftarlardan ibaret ama...) ve aydınlık hali ile zaten dikkat çekiyordu. Şimdi buna, iki kata açılan kafe, pub ve lokanta eklendi. Divan Stad Restaurant, Fenerbahçe Divan Cafeterya, Efes Pub gibi üç ana mekanın dışında Cafe Corner ve Loca Servis birimleri 5 bin taraftarı yedirip içirecek kapasitede.

Fenerbahçe’nin eski yöneticisi Hamdi Akın maçtan yaklaşık 2,5 saat önce restorana gelmişti. "Geçen sezon sonu açılmasına rağmen insanlar hâlâ buraya alışamadılar" diyor Akın.
"Oysa alıştıklarında maçtan önce gelip yemek yiyecek, sohbet edecek. Stat projesini yaparken amaç buydu. Pazar günlerinin büyük bölümünü burada geçirsinler, erken gelip geç gitsinler istiyorduk. Göreceksiniz, insanlar alışsınlar, aileleri ile gelecekler ve burada erkek-kadın sayısı eşitlenecek.
Fenerbahçe yönetiminin programı bu muydu bilinmez ama bu mekanlar maça yaklaşık iki saat kala hareketleniyor, bir saat kala kalabalık zirveye ulaşıyor, yarım saat kala da yavaş yavaş tenhalaşıyor.
Divan Oteli Kalite Kontrol Müdürü Harika Seçkin tribündeki mekanlarda çalışacak garsonların özel bir eğitimden geçirildiklerini söylüyor: "Personel zaten Divan grubunda çalışıyor ve sadece maç günleri buraya geliyorlar, bir özel davetmiş gibi... Locaların özel garsonları var. Loca sahipleri maça her geldiklerinde aynı garsonu karşılarında buluyorlar. Seçkin, 60 loca olduğunu ve her 4-5 locaya bir garson düştüğünü söylüyor.

"Çok uzun bir süre geçmediği için henüz yapamadık ama şöyle bir projemiz de var" diyor Seçkin. "Her maçta hangi locada en çok ne içiliyor tespit edeceğiz ve müşteri bir sonraki maça geldiğinde onların eksikliğini hissetmesin diye localarda onlardan bolca bulunduracağız."
Divan’ın restoranları ve Efes Pub’ın bulunduğu maraton tribünü stadın en pahalı koltuklarını barındırıyor (Mesela, Fenerbahçe-Feyenoord maçının en tuzlu bileti 125 milyon lira ile Maraton VIP’de. Kombine biletleri de sezon başında 700 milyon-4 milyar arasında, koltuk yerine göre değişen fiyatlarla satışa sunulmuştu). "Fenerbahçe’nin gururu" localar da aynı tribünde. Seçkin "Bu tribüne gelenler Divan’ın hedef kitlesiyle çakışan bir kesim" diyor. "A ve A+ diye tarif edilen, yüksek gelir grubu geliyor. Dolayısıyla Divan’ın hedeflediği insanlarla bir buluşma noktası."
Konuyla ilgilenen neredeyse herkesin ağzında aynı şey: "Taraftarın buluşma noktası". Peki bu taraftar bu noktada ne zaman buluşabiliyor? Sadece maç günleri. Maçtan birkaç saat önce gelip yol manzarası eşliğinde birasını yudumlayan oyuncu Hakan Ural "Maç olmadığında gelmek de ilginç olabilir. En azından insanlar rutinlikten kurtulmak için, sadece ilginç bir tecrübe için bile tercih edebilirler. Diğer lokantalar arasında bir fark yaratabilir."
Seçkin "Bu, insanların göstereceği talebe ve Fenerbahçe yönetiminin prensiplerine bağlı. Bunun için yeniden organizasyon yapmamız gerek. Belki ileride olabilir" diyor.
Stada erken gelenlerden Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz da "Ben istemem. Burası kalabalık olunca neşeli bir yer oluyor" diyor tribünleri göstererek. "Statlar maç olmadığı zamanlarda çok hüzünlü yerlerdir."

Fenerbahçe Divan Kafeterya’da sandviçler 5 milyon lira. Maç abur cuburu mısır, dondurma gibi yiyecekler de var. Eğer Fenerbahçe gazetesi satan kızların ve Ercan Saatçi, Kıraç, Murat Başoğlu gibi ünlülerin arasından üst kata giderseniz karşınıza Divan Stad Restaurant çıkıyor. Burada en pahalı yemek 10 milyon lira. Müşteriler en çok köfte, tavuklu salata (solda) ve ekmek kadayıfı yiyorlar. Yan taraftaki Efes Pub’da bira 5 milyon lira.