03.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
eberkoz@milliyet.com.tr Devekuşu etine alışmaya çalışırken sıra geldi at etine. AB Uyum Yasaları kapsamında yürürlüğe giren kanunlarla at eti de et ürünleri kapsamına girdi. Yani tam zamanı belli olmasa da at eti de sofralarımıza girecekler arasında. Türkiye'de at kesimi yapılacak mezbaha olmadığı için at eti yeni kurulacak özel mezbahalarda kesilip satılacak. Fransa, İtalya ve Japonya gibi ülkelerdeki marketlerde, kasaplarda satılan ve restoranların mönülerine girmiş bu et veterinerlere göre sağlıklı. Ayrıca dinen de bir sakıncası olmadığı söyleniyor. Geçen hafta Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden İslam hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker "At eti yemek dinen caizdir, helaldir. Eşek ve katır eti yenmez" açıklamasında bulundu. Biz de ünlü otellerin şeflerine ve yemek yazarlarına at etinin Türk damak tadına uygun olup olmadığını, bu etin ülkemizde talep görüp görmeyeceğini sorduk. At etini kimi dana etine kimi de keçi etine benzetti. Kimine göre Türkler at etini sadece bir kez deneyecek ama bu ete talep olmayacak. İstanbul Kasaplar Odası Başkanı Hüseyin Özçelik ise kasaplar olarak at eti satmaya karşı olduklarını söylüyor. "Türkiye'de at sosisi, sucuğu ve salamı yenir ama kimse lokantaya gidip at bonfilesi sipariş vermeye kalkmaz" At etinin et ürünlerine eklenmesi Müslüman mahallesinde salyangoz satışına izin verilmesinden başka bir şey değil. Mutlaka hepimizin midesine farkında olmadan at ve eşek eti bir şekilde girdi. Sağlıklı ortamda kesilip veteriner kontrolünden geçen sığır etini yiyoruz. Atın böyle bir üretim biçimi yok. Avrupa'da at etine talep Fransa ve Belçika gibi ülkelerde var. Ne bunu yetiştirecek ortam var ne nasıl pişirileceğini bilen var ne de bu eti seven var. Bir ara devekuşu lokantalara girdi. Ama girmesiyle çıkması bir oldu. Çünkü damak tadımıza uymuyor. At etinden yapılan sosis, sucuk ve salam belki damak tadımıza uyabilir. Ama lokantaya gidip de "Bana bir at bonfilesi lütfen" diyeceğimizi sanmıyorum. "Marine edilince dana etinden ayırt edilemez" At etinin tadı dana etinden farklı değil aslında. Az yağlı bu eti, zeytinyağı ve baharatlarla marine edilip pişirildiğinde dana etinden ayırt etmeniz mümkün değil. Fransa ve İtalya'daki pek çok otel ve restoranın mönüsünde at eti bulunuyor. Bu ülkelerde hemen hemen herkes at eti yiyor. Hatta Fransa ve İtalya'nın bazı bölgelerinde at eti tavuk, dana veya kuzu etinden daha çok tercih ediliyor. Sardunya'da da sokak satıcılarının hazırladıkları at burgerleri çok tutuluyor. Çünkü tatları mükemmel.Bu etin tadının güzel olmasına rağmen Türklerin at etini deneyeceklerini ve seveceklerini hiç sanmıyorum. Çünkü bu tada alışık değiller. Sadece Türkler değil, birçok farklı millette at etini yemeyenler, hiç denemeyenler var. "Fiyatı uygun gelirse ve beğenirlerse bu konuda tutucu davranmazlar" Bu eti daha önce tatmadım. Serttir ama her türlü et marine edilerek yenilebilir hale getirebilir. Türkler fark etmeden hasta eşekleri bile yiyebiliyorlar, sağlıklı kesilmiş at etini neden yemesinler? Mesele vahşet meselesiyle bana bir kuzuyu yemek bir atı yemekten daha az vahşi görünmüyor. At etine de bu anlamda bir ayrıcalık tanımıyorum. At etinin Türkiye'de tutup tutmaması fiyatına ve yaygın olarak dağıtılmasına bağlı. At eti dana ve kuzudan pahalıysa ve dağıtımı azsa talep görmez. Ciddi bir üretimle her yerde satılmaya başlanırsa insanlar en azından bir kez dener. Ondan sonra da eğer fiyatı uygun gelirse ve beğenirlerse bu konuda tutucu davranacaklarını zannetmiyorum. "İtalya'da en çok tüketilen et türü at" At eti hayvanın çok kaslı olması nedeniyle biraz serttir ancak tadı güzeldir. Dana ve kuzu etini seven Türk damak lezzeti için at eti farklı bir tat olacaktır. Fakat zamanla Türk halkının bu lezzete alışacağını düşünüyorum. Çünkü lezzetsiz bir et değildir at eti. İtalyanlar ve Fransızlar bu eti en çok tüketen iki millet. Salam, sucuk ve sosislerini hep at etinden yaparlar. Bu et İtalya'da en çok tüketilen et türüdür. Türkiye'de de tüketilen keçi eti at etine çok benziyor. "At eti satmayacağız" İstanbul'da satılan etlerin yüzde 50'si kaçak olarak geliyor. Biz kaçak et sorununu çözmeden at eti muhabbeti çıktı ortaya. Fransa'da at eti satılıyor ama onlarda sistem oturmuş. Kanunlar işliyor. Kaçak et sorunları da yok. Türkiye'de at etini kim alacak, kim satacak? Biz kasaplar olarak at etini satmayı düşünmüyoruz. Çünkü organize edemezler. Normal eti organize edememişken at etini nasıl organize etsinler ki?At eti yemek haramdır. Müslüman geçinen hükümet bunu tatbik etmekte zorlanacak. Ayrıca at kesimi için mezbaha yok. Ancak 15-20 yıl sonra at eti kasaplarda satılabilir. Türklerden talep görmez. "At eti sığır etinden daha az kalori içeriyor ve hazmı daha kolay" Yenilecek etin öncelikle kültürel olarak kabul görmesi gerekir. Damak tadı ancak bu kabule koşut gelişir. Türkler İslamiyete geçmeden önce at kurban edip etini yiyorlardı. Bugün Kırgızlarda bu alışkanlık devam ediyor ancak Anadolu'ya gelen Türkler yeni dinleri ve başka kültürlerle etkileşim sonucu bu alışkanlıklarını unuttular.Netice olarak at etine dönüş ihtimalimiz bana göre çok düşük. Her moda gibi yemek modalarının da güçlü takipçisiyiz. Ancak dini kısıtlamalar kendini en çok mutfak kültüründe hissettirir. Dini merciler ses çıkarmazsa at etinin kabul görmesi daha kolay olur. At etinin yaygınlaşması belki birkaç nesil sonra olabilir. At eti yemedim ama yiyen arkadaşlarım etinin çok lifli ancak tahmin edildiği şekilde sert olmadığını söylüyor. Gastronomi literatüründe at eti gevşek ve sığıra göre daha çok su ihtiva eden bir et olarak tanımlanıyor. Sığır eti ile yapılan birçok yemek at eti ile de yapılabilir. Sığır etinden daha az kalori içerir ve hazmı sığır etine göre çok daha kolay.At etini bugün göğsünü gere gere yiyen ülkelerin başında Fransa ve Japonya var. Fransa'da, 1811'den beri at eti yeniyor. Bu ülkede şarküteri ürünlerinin bir bölümü at eti ağırlıklı. Amerika bu iki ülkeye en çok at eti ihracatı yapan ülke.