Türkiye'nin turnuva karnesi

Kura çekilişi sonucunda katılmaya hak kazandığımız 1954 Dünya Kupası’nı bir kenara koyalım; Türkiye A Milli Futbol Takımı son 20 yıl içindeki beşinci turnuvasına bu yaz Fransa’da katılacak. Bundan tam 20 yıl önce, 15 Kasım 1995’te İsveç’le 2-2 beraber kalarak İngiltere’de düzenlenecek EURO 1996’nın yolunu tutmuştuk. Bu bir ilkti! Ne tesadüftür ki o yıllarda da takımın başında Fatih Terim vardı. Yaz aylarında bizi bekleyen ve tabii daha önce yaşadığımız “milli heyecan”ların hatrına Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın turnuva karnesine göz atıyoruz...

EURO 2000

İlk kez gruptan çıkmayı başardık

EURO 2000... Belçika ve Hollanda’nın birlikte düzenlediği turnuvada, Mustafa Denizli yönetimindeki Türkiye; İtalya, İsveç ve Belçika ile aynı grupta yer aldı. İlk maçta İtalya’ya 2-1 mağlup olduk ama Okan Buruk, Avrupa futbol şampiyonalarındaki ilk golümüzü kaydetti. İsveç’le oynadığımız maç golsüz bitti. Ev sahibi Belçika ile oynadığımız maçta ise Hakan Şükür ilk yarının son dakikalarında şaşırtıcı bir gol attı. Gruplardan çıkmayı başardık ama çeyrek finalde Portekiz’e takıldık.

Maç 90 dakika!

Katıldığımız son turnuva İsviçre ve Avusturya’nın ortaklaşa düzenlediği EURO 2008’di; teknik direktörümüz de yine Fatih Terim... Daha sonra düzenlenen 2010 Dünya Kupası, EURO 2012 ve 2014 Dünya Kupası’nı evimizden izledik. Fakat EURO 2008’de yaşadığımız heyecandan sonra böyle bir araya ihtiyacımız da vardı... İlk maçta Portekiz’e 2-0 mağlup olduk. Daha sonra İsviçre’nin karşısına çıktık. 1-1 devam eden maçın 90+2’nci dakikasında Arda Turan’ın ayağından bulduğumuz golle üst tur umutlarımızı sürdürdük. Son rakip Çek Cumhuriyeti’ydi. Son 15 dakikaya 2-0 geride girsek de Arda Turan (75) ve Nihat Kahveci’nin (87 ve 89) attığı gollerle Hırvatistan’ın rakibi olduk.

Uzatmanın uzatmasında

Çeyrek finalde karşımızda tanıdık bir teknik adam vardı: Slaven Biliç. Maçın 90 dakikası golsüz bitti. Uzatmaların son dakikasında golü yedik. Neyse ki cevap gecikmedi. 120+2’nci dakikada Semih Şentürk maçı penaltılara taşıdı. Penaltılardan sonra gülen taraf bizdik.

Fakat yarı finalde Almanya’ya yenildik.

EURO 1996

Alpay Özalan’dan ödüllük hareket!

Tarih:11 Haziran 1996. Türkiye, Avrupa Futbol Şampiyonası tarihindeki ilk maçı için İngiltere’de, Nottingham’daki City Ground’a çıkıyor. Rahip Hırvatistan. 0-0 devam eden mücadelenin 86’ncı dakikasında gerçekleşen Hırvatistan kontratağında Alpay Özalan, Hırvat forvet Goran Vlaovic’e faul yapmıyor ve golü yiyoruz. UEFA daha sonra Alpay’ı Fair Play (centilmenlik) ödülü ile onore etti.

Golsüz, puansız...

EURO 1996 bizim için hayal kırıklığıydı. Hırvatistan maçında puana çok yaklaştık ama alamadık. Grubun ikinci maçında Portekiz’e 1-0, son maçında ise Danimarka’ya 3-0 mağlup olduk. Böylece EURO 1996’dan gol atamadan ve puan alamadan elendik. Fakat Türkiye, Avrupa sahnesine çıkmış oldu. Uluslararası müsabaka tecrübesi kazanan futbolcular gelecek başarıların habercisiydi.

BİR DE DÜNYA KUPASI VAR - 2002

Dünya üçüncüsüyüz!

Güney Kore ve Japonya’nın ortaklaşa düzenlediği turnuvaya Şenol Güneş ile katıldık. İlk maçta Brezilya’ya 87’nci dakikada yediğimiz penaltı golüyle mağlup olduk. İkinci maçta Kosta Rika’yla 1-1 berabere kaldık. Son maçta Çin’i 3-0 yenerek bir üst tura çıktık. Japonya ve Senegal’i 1-0 yenerek yarı finali gördük ama karşımıza yine Brezilya çıktı. “Gerçek Ronaldo”nun attığı golle kaybettik.

Türkiye’nin altın golü

Bizim için 2002 Dünya Kupası’nın en heyecanlı maçı şüphesiz çeyrek finaldeki Senegal maçıydı. Uzun süre 0-0 giden maçta İlhan Mansız “altın gol” atarak Türkiye’yi bir üst tura taşıdı. Bu sayede Mansız’ın Uzakdoğu’daki hayranları da arttı.

En erken gelen gol

Ev sahibi Güney Kore, üçüncülük mücadelesinde rakibimiz olmuştu. Bu maçta dünya kupaları tarihinin en erken golünü Hakan Şükür kaydetti. Gol maçın henüz 11’inci saniyesinde geldi. Bu maç Güney Kore ile Türkiye’nin dostluğunu dünyaya gösteren bir mücadele oldu. Üstelik 3-2 galip gelerek dünya üçüncüsü olduk.

İlk Avrupa fatihleri
EURO 1996’daki A Milli Futbol Takımı kadrosu: (Arka sıra, soldan sağa) Hakan Şükür, Vedat İnceefe, Alpay Özalan, Abdullah Ercan, Saffet Sancaklı, Rüştü Reçber. (Ön sıra, soldan sağa) Tugay Kerimoğlu, Oğuz Çetin, Sergen Yalçın, Recep Çetin ve Ogün Temizkanoğlu.