PazarÜzgünüm, bu bir sanat filmi değil

Üzgünüm, bu bir sanat filmi değil

10.04.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hülya Avşar "Artık sanat filminde oynamayacağım ama 2 Genç Kız tutarsa fikrim değişebilir" demişti. Filmin yönetmeni Kutluğ Ataman Avşara "acı gerçeği" açıklıyor: "Bu bir sanat filmi değil." Filmin iki genç kızı Vildan Atasever ile Feride Çetin ise bu filmle "oyuncu olmanın" heyecanı içinde

Üzgünüm, bu bir sanat filmi değil

Her neyse, iki taraf da "Yok öyle bir saklama olayı" dedi ve durum atlatıldı. Bu kez Hülya Avşar başrol oyuncularından biri olarak seçilmesin mi? "Ne var bunda?" diyecekseniz hiç demeyin. Çünkü filmin uyarlandığı kitabın ("İki Genç Kızın Romanı") yazarı Perihan Mağdenle Hülya Avşarın hiç "arası yok"tu! Mağden aldatan kocasını terk etmemekte ısrar eden Avşarı Radikaldeki köşesinde bolca tiye almış, Avşar da ona "Önce o yağlı saçlarını yıkasın" gibilerden alışıldık yanıtlarından vermişti! Neyse ki bunlar geçmişte kalmıştı. Galada ne olacak gibi "çok önemli mevzular" ise Mağdenin galaya gitmeyeceğini açıklamasıyla, dertlenenlerin yüreklerine su serpti!Bu arada Avşar sanat filmlerinden umudu keserek, bir daha oynamayacağını açıkladı ve de "Ancak 2 Genç Kız tutarsa fikrim değişebilir" buyurdu. Yani son umudunu bu filme bağladı. Bağlar tabii! Yönetmen zaten ayrı bir hikaye. New York ve Londra gibi sanat başkentlerinde eleştirmenlerin övgülerle yücelttiği, festivallerden ve yarışmalardan bol bol ödüller kazanan, İngiliz gazetesi The Observerın 2003 yılının en çok parlayacak sanatçısı seçtiği bir adam: Kutluğ Ataman. Türkiyede ise daha çok "Lola ve Bilikid", "Peruk Takan Kadınlar", "Karanlık Sular" işleriyle tanıyoruz biz onu. Her neyse. Özeti şu ki, film kazasız belasız bitti ve 29 Nisanda gösterime giriyor. Biz de filmin yönetmeni Ataman ve seçtiği iki genç kızla, Atasever ve Çetinle bu ilginç filmin öyküsünü konuştuk. Konu budur! 2Genç Kız" filminin ne tarafından tutsanız ilginç! Hani neresini anlatsanız öbür tarafı eksik kalacak türden. Nereden başlamalı! Bir kere bu filmde başrolde oynayacak iki genç kız basından da izlendiği üzere büyük bir patırtıyla bin kız arasından seçildi! Behiyeyi oynayacak Feride Çetinde sorun yoktu da Handanı oynayacak Vildan Ataseverin çıplak fotoğrafları ortalığa döküldü birden. Yönetmenden saklamışmış! Kutluğ Ataman: Hülya Avşarın oral seks yaptığı sahneyi kabul etmesi! En çok buna şaşırdım. Bana, bu filmde sizi şaşırtan şeyi söyler misiniz? Kutluğ A.: Hülya Avşar senaryoyu okumuş. Bir kafede buluşmuşuz. Kabul edip etmeyeceği belli değil. Filmin başında da bir kalantorla Leman karakterinin (Hülya Avşarın oynadığı) seks sahnesi var. Sevişme diyemem, daha çok bir seks sahnesi! Ağır çalışma! Oral seks yapıyorlar. Nasıl ikna ettiniz? Kutluğ A.: "Merhaba, merhaba." Oturduk. "Kutluğ bey" dedi "bu blopjob (blow jobu yani oral seksi kastediyor) mu ne diyorlar. Siz bu blopjobdan koymuşsunuz. Bu benim bildiğim bir şey değil. Nasıl yapılacağını bilmem. Bunu bana göstereceksiniz, değil mi" dedi. Ben tabii kaldım. Beni tiye mi alıyor diye bakıyorum. "Bunca zaman, hayalimde hep Hülya Avşarla konuşmak vardı. Sonunda da bu şansı yakaladım. Aklıma her şey gelirdi ama konuşacağımız ilk konunun oral seks olacağı asla gelmezdi" dedim. Eee? Kutluğ A.: Biz filmleri yurtdışında da pazarladığımız için ben senaryoyu İngilizce yazıyorum, daha sonra Türkçeye çeviriyorum. Hülyaya ilk giden versiyon İngilizcesiydi. Sonra konuştuk bu sahnenin nasıl çekileceğini. Amacımın seyirciyi gıdıklamak olmadığını, bunun bir sanat işi olduğunu ve bunu bu şekilde yapmamız gerektiğini ona söyledim. O da zaten bu konuda hiçbir sorunu olmayacağını, eğer karakteri kabul ederse her şeyi yapabileceğini söyledi. İkna etmek zor olmadı. Ben bu konuda zorluk çıkarır diye düşünüyordum. Beni şaşırttı. Hülya hanım daha önce filmlerde öpüşme, sevişme sahnelerini kabul etmiyormuş. Bu biraz da kiminle öpüşeceğine bağlı! Mesela Halil Ergünle ben de öpüşmezdim! Kusura bakmayın! Siz niye senaryoya "oral seks" değil de "blow job" yazıyorsunuz durduk yere? Kutluğ A.: Behiye sınıf engellerine rağmen bir şekilde Boğaziçi Üniversitesine girmiş ve kendine daha iyi bir gelecek kurma olanağı yaratmış bir genç kız. Handan ise tüm zamanını Akmerkezde parfüm deneyip makyaj yaparak geçiren sarışın, aynı yaşlarda bir kız. Annesi Leman, Handan iyi kurslara gitsin, üniversiteyi kazanıp hayatını kurtarsın istiyor. Bunun için de zengin adamlara metreslik yapıyor. Ağır işçi! Bulundukları ortamdan bıkan ve hayatlarını değiştirmek için kaçış yolu arayan 18 yaşındaki iki genç kızın hikayesi diyebiliriz. Peki! Siz bu filmde ne anlatıyorsunuz? Yani hikaye ne? Her yerde başka bir şey yazıldı da! "Oscar hariç ödül istemiyorum. Son taşındığımda hepsini çöpe attım" Kutluğ A.: Doğru. Hollywood filmi olmayan bütün filmlere artık sanat filmi deniyor! Sürüyle ticari Avrupa filmi var. Sanat filminden kasıt sadece festivallerde gösterilen film yapmaksa, doydum. Ödül de istemiyorum. En son taşındığımda ödüllerimi bir torbanın içine doldurdum ve attım! Zaten paslanıyorlardı! Ancak Oscarım olursa atmam. Bu film bir sanat filmi değil. Türkiyede öyle nitelendiriliyor ama yok öyle bir sanat filmi filan. "İki Genç Kız" için ticari sanat filmi demişsiniz. Feride Çetin: Hülya hanım "Artık sanat filminde oynamam. İki Genç Kız çok izlenirse, fikrim değişebilir" demişti! Kutluğ A.: Ama bu bir sanat filmi değil işte. O anlamda bir festival filmi değil. İki yanlış bir doğru etmez. Sizin Hülya hanımın son umudunu bu filme bağladığından haberiniz yok herhalde! Kutluğ A.: Hayır. Fark etmez benim için. Kararına saygı duyuyorum. Zaten çok güzel açıkladı bunun nedenini. "Ben filmimi herkesin gözü önünde değil, tek başıma seyretmek istiyorum" dedi. Hülya Avşarla ilgili olmadığını da söyledi. Perihan Mağdenin galaya gelmeyecek olması ve bunu köşesinden ifşa etmesi sizi ilgilendiriyor mu? Kutluğ A.: Özellikle böyle bir kariyer çalışması yapmadım! Mağdenin "Türkiyede kitabını teslim edebileceği tek yönetmen" olmak için ne yaptınız? Kutluğ A.: Yok, ben sınıfsal kinle yaklaşmadım. Ama Akmerkez kültürünün Türkiyenin gençlik kültürü olmasını ben de desteklemem. Gençliğin çok daha politik olmasını isterdim. Feride Ç.: Saçlar aynı, solaryum, aynı giysiler... Vildan Atasever: Zamana ayak uyduruyorlar! Mağden, "Ben Akmerkezi ağzımın suyu akarak değil, sınıfsal bir kinle yazdım" demişti. Siz de sınıfsal kinle mi çektiniz filmi? Vildan A.: Yoo, Türkiyenin her yeri Akmerkez değil! Kutluğ A.: Ama öylesin genelde! Rolüne çok fazla hazırlanman gerekmedi! Vildan A.: Bak şimdi böyle oluyor! Feride Ç.: Ben kendimi öyle nitelendirmiyorum. Allah korusun! Siz "Akmerkez kızı" mısınız? Feride Ç.: Hoşlanmıyorum. Niye "Allah korusun"? Vildan A.: Yalnız bakar mısınız giydiği çoraba! (Desenli ince çorabını gösteriyor) Feride Ç: Ne alakası var! Kutluğ A.: Dünyada bir sadece star olanlar vardır, bir oyuncular vardır. Bir de çok nadir hem star hem oyuncu olanlar bulunur. Hülya öyle. Star kontenjanından değil oyuncu kontenjanından girdi bu filme. Behiye ve Handanın yaşlarında ise bu özelliklerde biri olmadığından kızlar için seçim yaptım. İki genç kızı ünlü olmayan sıradan kişilerden seçeceğiz dedikten sonra film için Hülya Avşarla anlaşmanız normal mi? Vildan A.: Evet. Belki bini bile geçmiş olabilir. Siz şimdi bin kız arasından mı seçildiniz? Vildan A.: En iyileri bizdik! Feride Ç.: Türkiyede bu rolleri oynayabilecek başka birilerinin olabileceğine inanmıyorum. Yok! O bin kişi arasında ünlü isimler de vardı. Bunu biliyoruz. Ama Türkiyedeki oyuncuların artık ruhlarının kaldığına inanmıyorum. Bunun nedeni kendilerini eğitmemeleri. Bizim ruhumuz var ve genciz. Biraz da o karakterlere benziyoruz. Vildan A.: Benim rolümü çok istiyorlardı. Çekimler devam ederken Kutluğa mesajlar geliyordu. "Daha iyisini bulabilirsiniz. Ben Vildandan daha iyi oynarım" diye. Birileri benim yerime oynayacakmış diye gazetelere röportajlar filan veriyorlar. Ne özelliğiniz vardı da bin kız arasından siz seçildiniz? "Pornoya karşı değilim. Herkes porno seyrediyor" Kutluğ A.: Haftasonu dergisi benim bir sayfa fotoğrafımı bastı. Altına da "Hülyanın yönetmeni pornocu" çıktı yazdılar. Halbuki hiç porno film çekmedim. Ama "Ruhuma Asla"daki açık sahneler nedeniyle böyle bir şey çıktı. Biliyorum. Museum of Modern Arta satılmış, müzenin koleksiyonuna girmiş bir iş için porno diyenler çıkabiliyor Türkiyede. Siz hiç porno film çektiniz mi? Kutluğ A.: Değil. Pornoya karşı değilim. Herkes porno seyrediyor. Pornoya karşıyız diyen kesim dahil. Benim hikayem gerektiriyorsa ben gösteririm. Kadınları her şekilde çıplak gösterebilirsiniz ama erkekleri gösteremezsiniz gibi kanunlar da bana çok tuhaf geliyor. Bunlar ikiyüzlülük. Seyirciyi gıdıklamak mı istiyorsunuz, başka bir hikaye mi var? Başka bir hikayesi varsa ben her şeyi gösteririm. Vildan A.: "Balans ve Manevra" da porno filmi! Porno film çekmek utanç verici bir şey mi? Vildan A.: Ben bir şey mi söyledim! Yazmamam gereken yerleri söyleyin de bari ben yazmayayım! Feride Çetin: "Filmde soyundum! Duşa giyinik girecek halim yoktu tabii"Vildan Atasever: "Kutluğ beni seçerek sinemaya bir oyuncu kazandırdı" Kutluğ A.: Vildanı internetten, fotoğraflardan tanıyoruz! (Çıplak fotoğraflarını söylüyor) Biz sizleri pek tanımıyoruz. Feride Ç.: Ben görmedim onları. Vildan A.: Nasıl? Herkes gördü. Vildan A.: 15 yaşında tiyatroya başladım. TÜRVAKta oyunculuk ve yapım yönetim eğitimi aldım. İlk sinema filmim bu. "Kurtlar Vadisi" ve "Kadın İsterse" dizilerinde oynadım. Model yazdılar benim için. Ama modellik yapmadım. Paraya ihtiyacım vardı. Çıplak pozları da onun için verdim. Kapılar açıldı, ben de girdim içine, girmek istedim. Bu durumlarda, bu şeylerde bulundum, gayet de mutluyum. Çıplak fotoğraf vermem gerekiyordu. Umursamadım. Öyle umursamaz da bir insanım aynı zamanda. Kabul ettim. Gerçi şöhret olamadım ama! Marilyn Monroe da kariyerine öyle başlamış. Ben de sizin Marilyn Monroenuz olabilirim. Ben pişman olayım, hüngür hüngür ağlayayım istiyorlar. Olmadım. İleride buruş buruş olduğum zaman o fotoğraflarımı açıp "Vay be ne güzel kadınmışım" diyeceğim. Güzel görünüyordunuz fotoğraflarda. Tebrik ederiz. Başka? Feride Ç.: Benim yok. Ben filmde soyundum! Artık benim de var! Duşa giyinik girecek halim yoktu tabii. Kimsenin beni duştaki sahnemle ya da Vildanı sevişme sahnesiyle hatırlayacağını sanmıyorum. Vildan A.: Benim bekaretimin gitmesi gerekiyordu. Sevişmeden bekaretini kaybeden birini gördünüz mü hiç? Sizin de var mı çıplak fotoğraflarınız? Feride Ç.: Ben oyuncu değilim. Daha önce Şehir Tiyatrolarında çalışmalarım oldu. İstanbul Üniversitesinde sinema eğitimi aldım. Marmara Üniversitesinde de mastır yaptım. Kısa filmler yönettim. Oyunculuk gibi bir hayalim yoktu. Kutluğla çalışayım diye gittim. Beni oyuncu yaptı. Bundan sonra oyunculuğa devam etmek gibi bir hırsım yok. Olabilir de olmayabilir de. Her neyse. Sizi dinliyoruz Feride hanım... Vildan A.: En iyi olduğumu öğrendim. Kutluğ bu filmle sinemaya yeni bir oyuncu kazandırdı! Feride Ç.: Bir! Vildan A.: Kendi adıma konuştuğum için. Feride oyunculuk yapmayacağım dediği için öyle söylüyorum. Feride Ç.: Hayatta çok büyük ideallerim, hırslarım yok; çok başarılı olacağıma inanmıyorum. Çok beğendiğim bir şey olmazsa oyunculuk yapmayabilirim. Vildan A.: Ben aksine çok kararlı ve hırslıyım. Kutluğ A.: Tam Handan ve Behiye yani! Vildan A.: Herkes beni Handana benzetince bunalıma giriyorum. Öyle demeyin. Ama annem Handanın annesinin yaptığı işi yapmıyor! Belirteyim! Bu filmin kendinize güveninize nasıl bir katkısı oldu?

KEŞFETYENİ
Uzun süredir tedavi görüyordu! İşte Kadir İnanır'ın son hali
Uzun süredir tedavi görüyordu! İşte Kadir İnanır'ın son hali

Cadde | 11.05.2025 - 17:30

Uzun süredir tedavi gören usta sanatçı Kadir İnanır'ın son hali ortaya çıktı.