‘Var olma mücadelesi değil futbol oynamak istiyoruz’

Genelde hayat durur Fenerbahçe ve Galatasaray karşı karşıya geldiğinde. Geçtiğimiz hafta bu iki köklü kulübün bu sezon hayata geçirdikleri kadın futbol takımlarının maçındaysa hayat gerçek anlamda durmalıydı zira biz kadınların hayatı duruyor. Ve kadınların hayatını durduran “iyi hal” kendine kapıdan çıkıp bir başka kadının hayatını durduracak alan yaratıyor. Fenerbahçe ve Galatasaray Kadın Futbol Takımları “Kadına Şiddete SON” gibi güçlü bir mesajı erkeklerin daha iyi anladığını düşündükleri dilde vermek için Galatasaray Nef Stadyumu’ndaydı. Birleşmiş Milletler’in kesintisiz 16 günlük eylem davetine formalarını giyip gelmişlerdi. Peki, kadına şiddet haberlerinin ardı arkası kesilmezken ne hissediyorlar? Futbol gibi erkek egemen bir alanda kadının görünürlüğünün eşitlik ve şiddetin son bulması hedeflerine katkıda bulunabileceğini düşünüyorlar mı? Söz iki büyük kulübün kadın futbolcularında.  

Erin Yenny: “Kadın futbolu izlemek de eğlenceli”

Erkeklere kıyasla taciz ve benzeri istismarlara maruz kalma ihtimalimiz çok daha yüksek. Bu gerçekler hayatımızı ve dünyaya bakışımızı şekillendiriyor. Rahat ve özgür bir şekilde yaşamamızı zorlaştırıyor. Erkekler, kadınların da istediği her şeyi yapabildiğini, farklı ama eşit olduğumuzu görebilirse; zihinleri o çerçevede değişmeye başlayabilir. Ayrıca bir kere oturup izlerlerse, kadın futbolu izlemenin de gayet eğlenceli olduğunun farkına varabilirler.

İlayda Uğur: ”Büyük kulüplerin desteği önemli”

Kadın cinayetlerinin önüne ne yazık ki geçilemediği için bu baskıyla yaşamak özgürlüğümüzü kısıtlıyor, aynı zamanda da korkuyla yaşamak zorunda bırakıyor. Büyük kulüplerin de kadın futboluna desteğiyle beraber ülkemizde kadın futbolu duyulmaya, izlenmeye başlıyor. Kadın futbolu izlendikçe ve daha fazla görünür olmaya başladıkça zamanla alışılageldik bir hal alacaktır. Bu da eşitlik yolunda atılan önemli bir adım. Futbolun sadece erkek oyunu olmadığı gerçeği giderek daha kuvvetle hissediliyor. Bütün dünya da aslında bunun için yatırım yapıyor kadın futbol takımlarına.

Evin Dinçer: “Kız çocuklarına ilham olduk”

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği halen aşılması gereken temel sorunlardan biri. Bizler de Galatasaray ve Fenerbahçe kadın futbol kulüpleri olarak ‘Kadına şiddete hayır’ adı altında bir maç gerçekleştirdik. Tarihi bir maçtı, çok heyecanlıydık, bir o kadar da anlamlı bir maçtı. Aynı zamanda kadının gücünü sahaya adım attığım ilk an o atmosferde bütün takım arkadaşlarımla, taraftarımızla birlikte hissettim. Biz kadın futbolcuların görünürlüğü çok önemli. Kız çocukları için çok büyük bir ilham kaynağı olduk.

Ezgi Çağlar: “Futbolun ataerkil bir branş olmadığını herkese göstereceğiz”

Kadına şiddet uygulanmamalı. Erkeğe de uygulanmamalı. İnsana şiddet uygulanmamalı. Cinsiyet ayrımcılığı yapılmaksızın savunmasız hiç kimseye şiddet uygulanmamalı. Şiddetin olduğu bir ortamda kimse huzurlu olamaz. Futbolun ataerkil bir branş olmadığını herkese göstermeye devam edeceğiz. Galatasaray ve Fenerbahçe maçında gösterdiğimiz gibi. O gün duygusal olarak bunun için o sahadaydık. Herkes kadının gücünü o gün o sahada gördü. Biz her şeyi yapabiliriz, her alanda varız. Böyle bir kulübün parçası olduğum için çok şanslı ve gururlu hissediyorum.

Marianna Pereire Jaleca: “Kültürel bariyerleri yıkıyoruz”

Kültürel bariyerleri yıkıyoruz. Erkeklerle eşit haklara sahip olduğumuz noktaya gelmek kolay bir iş değil, ama mümkün olan her alanda savaşmaya devam etmeliyiz. Galatasaray ve Fenerbahçe arasında oynanan maç, tüm dikkatleri önemli bir mesaj üzerine çeken ilk büyük etkinlikti. Sonuçtan bağımsız olarak binlerce kadın, kadınların futbol oynadığı bir ortamda ‘Kadına Şiddete SON’ demek için bir aradaydı. Ben hep beraber bir fark yaratabileceğimizi biliyorum.

Serpil Özer: “Kadının varlığının da mücadelesini veriyoruz”

Toplum içerisinde yaşadığımız en büyük sorunlardan biri kadına şiddet. Ülkemiz kadına şiddet konusunda birçok ülkeden önde hatta neredeyse ilk sıralarda. Böyle bir atmosferde nefes alabildiğimiz için şükrediyoruz. Kadınlar olarak her alanda olduğumuz gibi futbolda da var olabilmek için çok çaba sarf ediyoruz. Futbol oynarken sadece sahada rakiplerimizle mücedele etmiyoruz aynı zamanda kadının varlığının da mücadelesini veriyoruz. Erkeklerin egemen olduğu bu dalda varlığımızı gösterebilmek oldukça zorlu bir süreç. Öncelikle ön yargı ile baş etmek zorundayız. Varlığımızı kabul ettirdiğimiz zaman futbolun büyük gelişim göstereceğine inanıyorum. Var olma mücadelesi vermek değil, futbol oynamak istiyoruz.

Fatma Kara: “Genç kızları cesaretlendirmek mutluluk verici”

Kadına şiddetin olduğu bir atmosferde yaşamak endişe verici hissettiriyor. Futbolda kadının görünür olmasının şiddetin son bulmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Futbol ile sesimizi daha da çok duyurup farkındalığı artırarak toplum bilincini değiştirebileceğimizi düşünüyorum. Kadının başaramayacağı bir şey yoktur bunu yeşil sahalarda da göstereceğimize eminim ve birçok genç kızımıza da örnek olup cesaretlendirmek mutluluk verici. Bu önemli farkındalığı, dört yıldır kadınlar ve kız çocukları için eşitlik adına çok önemli işler yapan bir kulübün parçası olarak yaşatıyor olmak çok değerli.

Arzu Akkurt: “Özgüven kırılmasına sebep oluyor”

Özgüven kırılmasına sebep oluyor. İnsan özgür olmadığını ve kendini sürekli koruması gerektiğini hissediyor. Olumlu bir etki yaratacağını düşünüyorum.  Eğer kadın futbol takımları erkek futbol takımları kadar göz önünde olursa ülkemiz kadınlarının da her şeyi başarabile-ceğine inanılabilir.