PazarYakupun terasından asker uğurladık

Yakupun terasından asker uğurladık

15.08.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Asmalımescitteki Yakup, zevkli bir sohbet için bir masa etrafında uzun süre oturmaya niyetlilerin gidebilecekleri bir meyhane. Gürültü yok. Yemekler doğru düzgün. Servis aksamıyor. Fiyatlar da makul...

Yakupun terasından asker uğurladık

Kimi nasıl uğurladığımızı anlatmadan, sayın okuyucularıma bizim Milliyetin özel bir mutfağını biraz anlatmak istiyorum. Bizim Milliyetin bir ana mutfağı var, onun yanında da özel mutfaklar var. Bu özel mutfaklardan biri "Ek Yayınlar" mutfağı. Cumartesi-Pazar ekleri bu mutfakta hazırlanır. Ek Yayınlar Yönetmenimiz Deniz Alphandır (Biz çalışanlar ona "Genel Müdürüm" deriz). Onun yardımcısı yayın koordinatörümüzdür (Biz ona da "Müdürüm" deriz).Üç yıldır "müdürüm" olan İlke Gürsoy askere gidiyor. Onun yerine Aslı Çakır müdürlük koltuğuna oturdu... Bu çok ilginç bir durum... Aslı Çakır, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde "öğrencim" idi. Şimdi "müdürüm" oldu. O gene bana "Hocam" diyor ama ben ona "Müdürüm" diyorum. (Bir hoca için bundan daha çok iftihar edilecek bir şey olabilir mi?)Yeni müdürüm (genel müdürümün izni ve himayelerinde) eski müdürümü askere uğurlamak için Asmalımescitte Yakupun meyhanesinin terasında biz çalışanları bir araya getirdi. Geçen cumartesi, Tuba Akyol köşesinde bu yemekten biraz söz etti ama ben onun söz etmediği yanlarını ve Yakupun meyhanesini anlatacağım.Yakup Aslan aslen Rizeli. Çamlıhemşin cenahından. Kanlı canlı, güler yüzlü, insanı, sanatı ve sanatçıyı seven ve de her daim işinin başında olan bir Karadeniz uşağı...Bugün Yakupun meyhanesinin bulunduğu binada, Osmanlının son, Cumhuriyetin ilk yıllarında Maltalı Levanten Mizzinin İngilizce ve Fransızca hazırladığı The Levant Herald gazetesi yayımlanırmış.Yakupun meyhanesinin bulunduğu Asmalımescit Sokağı, Osmanlının son ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, (Fikret Adilin anlatımı ile) "Dünyanın her köşesinden gelmiş, ekserisinin milliyetleri (eğer var ise) ancak pasaportlarında yazılı, macera peşinde vatanlarını terk eden, hudut dışına atılan, devr-i aleme çıkan maceraperestler ile artistlerin" ünlendirdiği bir sokakmış. İstanbula göçen Beyaz Ruslar bu sokakta meyhaneler, lokantalar açmış. 1930larda bu sokakta Beyaz Rusların açtığı Çardaş Restoran bunların en ünlüsüymüş. Eskiden köylerden askere gideni davul zurna ile uğurlarlarmış. Kentliler askere gidenlerini otobüs garajlarından veya tren istasyonlarından karga tulumba uğurlamaya başlamıştı. Biz ise askere giden arkadaşımızı Asmalımescitte Yakupun meyhanesinin terasından uğurladık. Daha sonra bu sokaktaki binaların altında, hanımlı-çalgılı, "Efkar Meyhaneleri" açılmış. Yakupun amcası Refik Aslan, yıllar önce Rizeden gelerek Çardaş Restoranda çalışmaya başlamış. Çardaş Restoran kapanınca, sokağın bir köşesinde kendi meyhanesini açmış. Yakup Aslan amcasının meyhanesinde çalışmak için 1975 yılında Rizeden İstanbula gelmiş. Sonra o da Refikin karşısında Yakupu açmış.Yakupun meyhanesi yaz-kış, İstanbuldaki yazar-çizer takımının kulübüdür. Her gece gelen müşterilerin yarısından çoğu birbirini tanır. Yakupun yeri "meyhane"dir ama bilinen tür meyhanelerden değildir. Çalgı-şamata yoktur. Nara atılmaz. Yan masa rahatsız edilmez. Bu nedenle genelde müşterinin yarısı kadındır. Kadın kadına gelenlere de çokça rastlanır... Yakup, elinde tespihi her an işinin başındadır. Şimdilerde oğlu Sanlı Aslan, baba mesleğini sürdürme aşamasında. Yakupun en önemli adamlarından biri de (Doktor) Cavit Saatçidir.Yakupun kapalı salonunun duvarları, sergilerin afişleri, meyhanenin eski müdavimlerinin resimleriyle doludur. Üç yıldır, yaz aylarında salonun üzerindeki terasa masalar diziliyor.Biz terasın köşesindeki bir masanın etrafına sıralandık. Yakupun mutfağının soğuk mezelerini ve ara sıcakları tattık. Ara sıcaklardan ızgara börek (yağsız, tavada hazırlanan muska böreği) ve arnavutciğeri pek güzeldi. Sonra karışık ızgara yedik. Pirzolalar kıvır kıvırdı. Yakup bize fırında hazırlattığı tahin helvadan ikram etti. Yakup uzun bir sohbet için bir masa etrafında uzun süre oturmaya niyetlilerin gidebileceği bir yer: Yemekler düzgün. Servis aksamıyor. Fiyatlar makul... Ekler bölümünün dinamik genç kızı Gökçe Acar, yemek sonunda her birimizden 30 milyon lira topladı. Hesabı ödedi. İlke Gürsoyu böylece askere uğurladık. Er olarak altı ay askerlik yapacak. Yazar-çizer takımının kulübü

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler