Değişken tarife açıklamaları riskleri artırıyor
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Trump'ın Avrupa Birliği'ne yönelik değişken tarife adımlarının, gelecek dönemde ticaret ilişkilerinde belirsizliklerin ve ani politika değişikliklerinin yaşanabileceğinin göstergesi olduğunu söyledi.

ABD yönetiminin korumacı ticaret politikaları kapsamında uygulamaya aldığı gümrük tarifelerine ilişkin gelişmeler piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor.
ABD ile Çin'in karşılıklı tarifeleri 90 gün boyunca indirme konusunda anlaşma sağlaması piyasalarda bir süredir hissedilen stresi azaltmasına rağmen tarifelerin düşük de olsa uygulanacak olması, gelecek dönemde olası yeni restleşmelerin yaşanabileceğine dair soru işaretlerinin varlığını korumasına neden oluyor.
Bu gelişmelerin paralelinde Trump'ın AB'ye yönelik tarife açıklaması söz konusu korkuların körüklenmesine yol açtı. Trump, dün yaptığı açıklamada, "1 Haziran 2025 tarihinden itibaren Avrupa Birliği'ne doğrudan yüzde 50'lik bir tarife uygulanmasını öneriyorum." dedi. Ancak Trump, bu yönde atılacak adımları 9 Temmuz 2025'e ertelediğini duyurdu.
Öte yandan, küresel ekonomi birçok belirsizliğin gölgesinde ilerlemeye çalışırken, ABD Merkez Bankasında (Fed) gelecek sene yaşanacak başkanlık görevindeki değişim, yatırımcıları yeni strateji belirlemeye yöneltiyor.
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, AA muhabirine, dünyanın uzun süredir çeşitli zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek, Trump ikinci kez göreve geldikten sonra bu güçlüklerin şiddetlendiğini söyledi.
Piyasadaki volatilitenin uzun süre devam edebileceğini vurgulayan Doğan, şunları kaydetti:
"Trump, bilindiği üzere diğer ülkelere de 90 günlük ek süre tanımıştı. Bu ek süre bitmeden AB'ye yönelik tarife söylemleri diğer ülkeler tarafında da tedirginlik oluşturacaktır. Kaldı ki birçok ülkeyle de henüz daha net, somut bir anlaşma yapılabilmiş değil. O nedenle bu 90 günlük sürenin bitmesine yakın yine belirsizlik üst düzeyde olacaktır ve bazı ülkelerde yeni tarife endişeleri başlayıp piyasalar bu sefer bunu fiyatlama döngüsüne girecektir. Her ne kadar öncelik Çin ve Avrupa Birliği olsa da ilerleyen dönemde tarifelerin tekrar değişebileceği endişesi tüm dünya tarafında belirsizliğin uzun süre devam etmesine neden olacak."
Doğan, yaşanan gelişmelerle Dünya Küresel Ticaret Belirsizlik Endeksi'nin son yılların en yüksek seviyesine çıktığını ifade ederek, son 2-3 haftalık dönemde bu belirsizlik endeksinde hafif bir geri çekilme olduğunu ama Trump'ın açıklamaları sonrası muhtemelen yeniden hızlı bir yükseliş olabileceğini dile getirdi.
Piyasalarında bunun paralelinde dalgalı bir seyir izleyebileceğini aktaran Doğan, tarifelerin gündeme gelmesiyle beraber dünya ekonomisindeki büyüme beklentilerin belki daha da aşağıya çekilmesinin söz konusu olabileceğini bildirdi.
Doğan, tarifelerin devreye girmesi ve kalıcı olmasının ekonomik büyümenin dünya ölçeğinde daha da yavaşlayabileceği anlamına geldiğini ifade ederek, gelişmekte olan ülkeler tarafında bir miktar olumsuz etki oluşabileceğine dikkati çekti.
"TARİFELERİN, TÜRKİYE'NİN İHRACAT PAZARLARINDA YOĞUNLAŞMASI REKABET DURUMUNU ETKİLEYEBİLİR"
Üzeyir Doğan, tarifelerin Türkiye'ye olası etkilerini de değerlendirdi. Doğan, ABD'nin Türkiye'ye uygulayacağını ifade ettiği tarifenin düşük olduğunu kaydederek, bu durumun Türk şirketlerini, ABD'ye yönelik ihracat tarafında ön plana çıkarabileceğini vurguladı.
Bu ihracat avantajının pozitif tarafta olduğuna işaret eden Doğan, "Diğer taraftan tarifelerin, Türkiye'nin ihracat pazarlarında yoğunlaşması rekabet durumumuzu etkileyebilir ve bu durum şirketlerimizin cirolarına da olumsuz yansıyabilir." dedi.
Doğan, küresel büyümenin yavaşlamasının az ya da çok hemen hemen her ülkeyi belli ölçüde olumsuz yönde etkileyeceğini altını çizerek, bunun yansımalarının yurt içinde de izlenebileceğini belirtti.
"TAHVİL FİYATLARININ VE GETİRİLERİNİ BELİRLEYEN TEMEL ETKEN ENFLASYON ÖNGÖRÜLERİ"
Üzeyir Doğan, ABD'de Trump'ın başkan seçilmeden önce vaatleri arasında dünya genelinde süregelen bölgesel savaşların sonlandırılmasının yer aldığını dile getirerek, "Şu ana kadar baktığımız süreçte aslında Trump istediklerini yapamadı çünkü göreve geldiği gün bu savaşların biteceğini söylemişti. Görevinde 100 gün tamamlandı ama hala savaşlar devam ediyor. Son dönemde bu konularda biraz rahatlama ve en azından bir arayış çabasının arttığını görüyoruz." diye konuştu.
ABD yönetiminin korumacı ticaret politikası kapsamında attığı tarife adımlarına, diğer ekonomilerden karşılık gelmesiyle ticaret savaşlarının derinleşebileceğine yönelik kaygıların arttığına dikkati çeken Doğan, bu dönemde yatırımcıların, altın ve tahvil gibi güvenli liman olarak görülen varlıklara yöneldiğini belirtti.
Tahvil piyasasındaki hareketleri değerlendiren Doğan, "Tahvil fiyatlarının ve getirilerini belirleyen temel etken enflasyon öngörüleri, şu an ABD'de enflasyon konusunda ciddi belirsizlikler var." dedi.
Tarifelerin ABD'de enflasyonu arttıracağına yönelik öngörülere değinerek tahvil piyasasının bu durumu fiyatlamaya başladığını ifade eden Doğan, şöyle devam etti:
"Tahvillerin fiyatı düştü, dolayısıyla faizleri de yükselmiş oldu. ABD ile Çin arasındaki anlaşma vesilesiyle ithal ürünlerin fiyatlarının bu kadar hızla artmayabileceği, enflasyonun tahmin edildiği kadar hız kazanmayacağı beklentisini tekrar canlandırmaya başladı. Bu da tahvillerin fiyatını yukarı çekmeye başladı ama belirsizlik hala çok yüksek. Trump'ın ne yapacağı konusunda öngörüde bulunabilmek çok zor"
Doğan tahvil piyasasında yakın dönemde oynaklıklar yaşanabileceğini vurgulayarak, en büyük etmen olarak Fed'in gelecek yıl yaşanacak başkanlık değişimi sürecini gösterdi.
"MERKEZ BANKASI BAŞKANLARI GÖREV SÜRECİNİN BAŞINDA BİR SINAMAYLA KARŞILAŞIR"
Üzeyir Doğan, gelecek yıl mayısta Fed Başkanı Jerome Powell'ın görev süresinin dolacağını anımsatarak, gelecek yıl Trump'ın yeni Fed Başkanı olarak bir ismi atayacağını söyledi.
Doğan, atanacak yeni başkanın politika oluşturmada bağımsız kalıp kalmayacağının yakından izleneceğini belirterek, "Birçok ülkede merkez bankası başkanları göreve geldiğinde görev sürecinin başında bir sınamayla karşılaşır." dedi.
Piyasalarda genel kabule göre ilk önce yakın dönemdeki gelişmelerin fiyatlamalarda öne çıktığı kaydeden Doğan, yatırımcıların kısa vadeli gelişmeleri bu dönemde daha fazla değerlendirebileceğine işaret etti.
Doğan, "Gelecek yıl bu zamanlara yaklaştığımızda başkan değişimi kaynaklı tekrar bir Fed endişesini çok net hissedebiliriz. Piyasalar üzerine bu durum olumlu anlamda yansıyabilir. O günün şartlarında faizlerin daha da düşeceği beklentisi bir anda piyasayı yukarıya götürebilir." ifadelerini kullandı.