Benzin istasyonu, Filipinler'in Quezon şehrinde yer alıyor.
O benzincinin tuvaletindeki duvarda İngilizce 'kral' yazıyor, "Alın size müthiş hizmet" tadında bir hava yaratılmış durumda.
"Kendinizi krallar gibi hissedebilirsiniz, varsa tuvalet gereksiniminiz işte şekliniz" kafaları söz konusu.
Söz konusu umumi tuvaletler filan olduğunu beklenti o kadar düşük oluyor ki haliyle birilerinin böylesine fantastik yatırımlar yapmış olması ilgiye değer oluyor cidden de.
Ama bazı önemli şeyleri de belirtmek gerekiyor.
Tuvalet bir benzinciye ait olduğu için kadın ya erkek ayrımı yok.
"Kral gibi hissedin" vurgusu var.
Kadınlar için de ayrıca bir tuvalet var da biz mi bilmiyoruz, orası meçhul.
Ama orada da "Kraliçeler gibi hissedin" yazıyorsa, emin olun o daha 'tuhaf' olurdu ve 'kral'dan 'kraliçe'li tuvalet haberlere konu olurdu.
Demek ki...
1- "Erkekler için bir tuvalet yapıldı ve işte o da bu: Kral gibi tuvalet!" gibi bir maskülen kafa söz konusu...
2- "Erkeklik, krallık, erkek olmak, kral olmak, kendinizi tuvalette bile en mahrem anınızda bile güçlü hissedin" algısı yerleştiriliyor...
3- Ve aynı zamanda diyelim kraliçeli tuvalet olsa bile mukayese edildiğinde daha az ilgi çekici olmasına rağmen 'kral'lı tuvalet duyuluyor...
Sonra erkekler neden bu kadar ilkel, neden bu kadar vahşi, neden bu kadar şiddete eğilimli.
Doğası gereği erkek olabildiğince hırçın olduğu için bu tarz şakalı komiklikli dünya olayları sayesinde bir bakıyoruz "paşam, canım, cicim" durumları var.
Peki ya kadınlar?
Ya zaten bir erkek tuvaletini yaparken neden kral gibi hissetsin yahu, krallık mı kaldı, bu neyin romantizmi, bu neyin geçmişe özlemi?
