Michael Jackson'ın ölümünü neden kabullenemiyoruz?
Efsaneler ölmez. 2 artı 2 eşittir 4. Bunlar gayet iyi bildiğimiz şeyler. Söz konusu Michael Jackson olduğunda ise işler az biraz değişiyor. 2 artı 2 acaba eşit midir ki 4'e soruları kafamızda dolanıyor. Ve son iddia gibi, 'Acaba Michael Jackson yaşıyor mu?'
Arkadaşlar, saçmalamayalım.
"Michael Jackson yaşıyor mu?" diye fotoğrafı paylaşılan arkadaşımızın Michael Jackson'ı andırması dışında çok da bir özelliği yok.
Henüz buna ciddi ciddi inananacak kadar kafayı yemedik.
Uzaylıların gerçek olması ihtimaline inanabiliriz, tamam, sonuçta iddialar sarsıcı.
Ama ölmüş bir adamın arkasından "Yok bacım ölmedi o" geyiği döndürmek komik.
Zaman zaman, allah rahmet eylesin, Münir Özkul'un hayatını kaybettiğini okuduk ve geçtiğimiz günlerde ne yazık ki gerçekten de kaybettik usta aktörü.
Bu konu öyle değil ki...
Michael Jackson'ı 25 Haziran 2009'da kaybettik.
Tamam, eyvallah, efsaneler ölmez ama saçma saçma şeyleri de çok rica ediyorum şey yapmayalım.
İnanmayalım.
Böyle spekülasyonların Münir Özkul ya da Michael Jackson gibi kişiler üzerinden yapılması da kesinlikle aslında şunu anlatıyor:
1- Bu insanları aslında gayet seviyoruz.
2- Bu insanları çok büyük kitleler seviyor.
3- Bu insanların ölmesi ya da aslında ölmemesi durumlarını kabullenemiyoruz.
Bir derdimiz var.
Michael Jackson'la Michael Jackson'ın bile bilmediği bir sebepten bir şekilde derdimiz var.
Yaşadığında rahat vermedik.
Öldüğünde arkasından konuşuyoruz.
Varlığı da 'dert', yokluğu da.
Çünkü unutmak istemiyoruz, hatırlatıyoruz birbirimize.
'Unutma, unutturma' hashtag'leri gibi.
Bir insan neden unutmak istemez?
Ya da bir insan neden biriyle uğraşır peki?
Sev-gi-den!
Münir Özkul'u da Michael Jackson'ı da aslında çok ama çok seviyoruz.
